Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

37 - İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ [KÜTÜB-İ SİTTE]

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ || KÜTÜB-İ SİTTE || HADİS KÜTÜPHANESİ

  • Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri (2.Sayfada 5 Hadis)
  • Sükna Ve Nafaka (3.Sayfada 5 Hadis)
  • Vefat İddeti (4.Sayfada 6 Hadis)
  • İhdad (Matem) (5.Sayfada 6 Hadis)
  • İstibra (6.Sayfada 5 Hadis)
[next]
Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri (5)
Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri Ravi : Esma Bintu Yezid İbni`s-Seken el-Ensariyye Hadis : Anlattığına göre, "Esma, Resulullah (sav) zamanında kocasından boşanmıştır. Ve o sıralarda boşanan kadın için henüz iddet bekleme hükmü yoktu. İşte bu sebeple, Esma boşanınca, Allah Teala Hazretleri, boşanan için iddet bekleme emrim indirdi." HadisNo : 4187 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri Ravi : İbnu Abbas Hadis : Allah Teala Hazretleri: "Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler" (Bakara 228) buyuruyor. Yine Allah Teala hazretleri: "Kadınlarınız arasında ay hali görmekten kesilenler ile ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ki, onların iddet beklemesi üç ay dır... (Talak 4). (Önceki ayet) bu ikinci ile neshedilmiş oldu. Keza Allah Teala hazretleri (birinci ayetten bazı hükümleri neshederek) buyurmuştur ki: "Mü`min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49). HadisNo : 4188 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri Ravi : İbnu Abbas Hadis : Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah`a ve Ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah`ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir, kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler" (Bakara 223) ayeti için der ki: "Bu ayete göre, erkek hanımını üç kere de boşasa ona dönmeye hakkı vardı. Bu hüküm şu ayetle neshedildi. "Boşanma iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır" (Bakara 229). HadisNo : 4189 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri Ravi : Süleyman İbnu Yesar Hadis : el-Ahvas, hanımını boşamıştı. Hanımı üçüncü hayızın kanama müddetinde iken Şam`da öldü. Hz. Muaviye (ra), Zeyd İbnu Sabit (ra)`e yazarak bunun hükmünü sordu. Zeyd cevaben şöyle yazdı: "Eğer kadın, üçüncü hayz`ın kanama devresine girmiş idiyse, kocadan tamamen ayrılmış, koca da ondan ayrılmıştır. Ne kadın, kocaya, ne de koca, kadına varis olamaz." HadisNo : 4190 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri Ravi : Rebi Bintu Muavvız Hadis : Anlattığına göre, Resulullah (sav) zamanında, kocasından muhala`a yoluyla ayrılmıştır. Resulullah (sav) da ona bir hayız müddetince iddet beklemesini emretmiştir (veya kadına... emredilmiştir). HadisNo : 4191 [next]
Sükna Ve Nafaka (5)
Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Sükna Ve Nafaka Ravi : Fatıma Bintu Kays Hadis : Anlattığına göre, kocası kendisini talak-ı bette ile boşamıştır. Kocası ortalıkta olmadığı halde, vekilini (bir miktar) arpa ile Fatıma`ya göndermiş, Fatıma da bunu pek az bulmuştu. (Veya vekile kızmıştı.) Vekil: "Vallahi bizim üzerimizde (nafaka hakkı olarak) bir şeyin yok!" demiştir. Fatıma da Resulullah (sav)`a gelerek durumu anlatmış. Aleyhissalatu vesselam da : "Senin onun üzerinde nafakan yok" buyurmuş ve Ümmü Şerik el-Ensariyye (ra)`nin yanında iddetini geçirmesini emretmiştir. Sonra, Fatıma`ya: "Bu kadın, ashabımın çokça uğradıkları birisidir. Sen iddetini İbnu Ümmi Mektum`un yanında geçir. Zira o, ama birisidir, örtünü de (onun yanında) çıkarabilirsin. (İddetin bitip) helal oldun mu bana haber ver!" buyurdu. (Fatıma der ki): "Helal hale geldiğim zaman, Resulullah (sav)`a gelip Muaviye İbnu Ebi Süfyan ve Ebu Cehm (ra)`in benimle evlenmek istediklerini haber verdim. Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki "Ebu Cehm, sopasını omuzundan indirmez. Muaviye ise fakirdir, parası yoktur. Sen Üsame İbnu Zeyd (ra) ile evlen!" Üsame hoşuma gitmedi. (Resulullah (sav) bunu seçmiş olacak ki tekrar): "Sen Üsame`yle evlen!" buyurdu. Ben de onunla evlendim. Allah Teala Hazretleri onu bana hayırlı kıldı. Onunla mes`ud oldum. HadisNo : 4203 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Sükna Ve Nafaka Ravi : Nafi` Hadis : Said İbnu Zeyd`in kızı Abdullah İbnu Amr İbnu Osman`ın nikahı altında idi. Kadını, kocası talak-ı bette ile boşadı. Kadın, kocasının evini (iddeti dolmadan) terketti. Onun bu davranışını Abdullah İbnu Ömer (ra) hoş karşılamadı. HadisNo : 4204 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Sükna Ve Nafaka Ravi : Cabir Hadis : Teyzemi kocası [üç talakla] boşamıştı. Teyzem hurmalarının meyvesini kesmek istedi. Bir adam onu evden çıkmaktan men etti. Teyzem de Resulullah (sav)`a gelip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Tabii, hurmalarını devşir, ondan dilersen tasadduk eder, dilersen ma`ruf üzere tasarruf edersin!" buyurdu. HadisNo : 4205 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Sükna Ve Nafaka Ravi : Mücahid Hadis : "İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler kendi kendilerine dört ay on gün beklerler" (Bakara 234) mealindeki ayetle ilgili olarak demiştir ki: "Kadının, bu iddeti, kocasının yanında beklemesi vacibtir. Bunun üzerine Allah Teala Hazretleri şu ayeti inzal buyurdu: "İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler. Eğer kadınlar çıkarlarsa kendilerinin meşru olarak yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 240). Mücahid devamla der ki: "Allah Teala Hazretleri böylece kadına tam bir yıl (iddet) kıldı, bunun yedi ay yirmi günü vasiyet yoluyla tanınacak. Kadın dilerse bu vasiyet müddetinde kocasının evinde kalacak, dilerse terkedecek. Ayette geçen "evlerinden çıkarılmaksızın... Eğer çıkarlarsa... size sorumluluk yoktur" ibaresinin ma`nası budur. Esas iddet ise, onu beklemesi kadına vacibtir." İbnu Abbas (ra) der ki: "Bu ayet, kadının kocası yanında iddet geçirme mecburiyetini neshetmiştir, kadın dilediği yerde iddetini geçirir." Ata der ki: "Sonra miras ayeti geldi, o da, süknayı neshetti. Böylece kadının, koca yanındaki süknası kalktı, artık dilediği yerde iddetini geçirir." HadisNo : 4206 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Sükna Ve Nafaka Ravi : Yahya İbnu Said Hadis : Bir kadın, İbnu Ömer (ra)`e gelip kocasının öldüğünü ve kendilerinin (Medine`nin) Kanat nam mevkiinde bir ekinlerinin olduğunu söyledi ve geceyi orada geçirmesinin kendisi için caiz olup olmadığını sordu." İbnu Ömer (ra) kadını bundan nehyetti. Bu sebeple kadın, erkenden oraya gider, orada gölgelenir, sonra aksama Medine`ye döner, evinde gecelerdi. HadisNo : 4207 [next]
Vefat İddeti (6)
Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : Ümmü Seleme Hadis : Beni Eslem`den Sübey`a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü. Beni Abdi`d-dar`dan Ebu`s-Senabil İbn Ba`kik, kadınla evlenmek istedi. Kadın onunla evlenmekten imtina etti. Adam: "Vallahi, iki müddetin sonuncusuna kadar iddet beklemedikçe evlenmen caiz değil!" dedi. Kadın yirmi gün kadar bekledi, derken nifas oldu. Sonra da Resulullah (sav)`a gelerek durumu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Evlen!" buyurdu. HadisNo : 4192 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : Ümmü Seleme Hadis : Müslim`deki rivayet şöyledir: "Ümmü Seleme (ra) dedi ki: "Sübey`a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu. Kadın, durumunu Resulullah`a zikretti, Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi." HadisNo : 4193 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : Ebu Seleme İbnu Abdurrahman Hadis : Ben ve Ebu Hüreyre, İbnu Abbas (ra)`ın yanında iken, bir kadın gelerek: "Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu. (İddetim dolmuş sayılır mı)?" diye sordu, İbnu Abbas (ra): "İddetin, iki müddetin sonuncusudur" dedi. Ebu Seleme: "Bana Resulullah (sav)`ın Ashab`ından bir adam, böyle bir durumda Resulullah (sav)`ın evlenmeyi emrettiğini haber verdi" dedi. Ebu Hüreyre der ki: "Buna ben de şehadet ederim." HadisNo : 4194 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : Nafi` Hadis : İbnu Ömer (ra)`e hamile iken kocası ölen kadından sorulmuştu. "Çocuğu doğurunca helal olur, (evlenebilir)" cevabını verdi. [Orada bulunan bir adam ilave etti]: "Hz. Ömer (ra) de: "Kocası yatakta, henüz defnedilmemiş iken doğum yapsa da kadın (evlenmeye) helaldir" demişti." HadisNo : 4195 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : Amr İbnu`l-As Hadis : Peygamberimiz (sav)`in sünnetini bize çarpıtmayın. Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür yani ümmü veled hakkında." HadisNo : 4196 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : Vefat İddeti Ravi : İbnu Ömer Hadis : Efendisi olan ümmü veledin iddeti bir hayız devresidir. HadisNo : 4197 [next]
İhdad (Matem) (6)
Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : Humeyd İbnu Nafi` Hadis : Bana Zeyneb Bintu Ebi Seleme şu üç hadisi haber verdi: Dedi ki: "Babası Ebu Süfyan İbnu Harb vefat edince, Resulullah (sav)`ın zevce-i pekleri Ümmü Habibe`nin yanına girdim. (Ben yanında iken) Ümmü Habibe içerisinde sarı renk bulunan bir sürünme maddesi (tiyb) getirtti, bu haluk veya bir başkası idi. Ondan bir cariyeye sürdü, sonra da yanaklarına süründü. Sonra dedi ki: "Vallahi benim sürünüp süslenmeye ihtiyacım yok. Ancak Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işittim: "Allah`a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir ölü üzerine üç geceden fazla matem tutması helal olmaz. Fakat kocası müstesna, ona dört ay on gun matem tutar." Zeyneb dedi ki: "Kardeşi öldüğü zaman Zeyneb Bintu Cahş (ra)`nın yanına girdim. O da bir tiyb istedi ve ondan süründü. Sonra dedi ki: "Doğrusu, vallahi sürünmeye bir ihtiyacım yok. Ancak Resulullah (sav)`ın şöyle söylediğini işittim: "Allah`a ve ahiret gününe inanan bir kadına..." diye başlayan önceki hadisi aynen zikretti." Zeyneb (üçüncü rivayetinde) dedi ki: "Annem Ümmü Seleme`yi işittim, diyordu ki: "Bir kadın Resulullah (sav)`a, gelerek: "Kızımın kocası öldü. Gözünden de hasta, gözüne (ilaç niyetiyle) sürme çekebilir miyiz?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Hayır!" dedi. Kadın iki veya üç sefer aynı talebte bulundu. Aleyhissalatu vesselam her seferinde "Hayır!" dedi ve sonuncuda ilave etti: "Onun matem müddeti dört ay on gündür. Cahiliye devrinde sizden biri, sene başına mayıs atardı." [Ravi Humeyd der ki: "Zeyneb`e "Senenin başına mayıs atma" nedir?" diye sordum] Zeyneb (ra) dedi ki: "Kocası ölen bir kadın hıfş (denen hücre)`ına çekilir, en kötü elbisesini giyer, üzerinden bir yıl geçmedikçe tiyb sürünmez (yıkanmaz, tırnak kesmez, hiçbir temizlik ameliyesinde bulunmaz, sonra bir yıl tamam olunca berbat bir manzara ile çıkar)dı. Sonra ona bir hayvan getirilirdi. Bu eşek veya koyun veya bir kuş olabilirdi. Bu (hayvanı önüne sürmek suretiyle iddet halini) kırardı. İddetini kırmada kullandığı hayvan hemen hemen ölürdü. Sonra (iddetten) çıkardı, kendisine mayıs verilirdi, o da bunu [önüne] atardı. (Böylece evlenmeye helal olurdu.) İşte bundan sonra tiyb ve diğer (süslenme ve başka) şeylere müracaat ederdi." HadisNo : 4208 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : Ümmü Atiyye Hadis : Biz, kocalarımız hariç, herhangi bir ölü üzerine üç günden fazla matem tutmaktan men edilmiştik. Kocalarımız için dört ay on gün matem tutmalıydık. Bu esnada ne sürme çekerdik, ne tiyb sürünürdük, ne de boyalı elbise giyerdik. Giyebildiğimiz, sadece asb (denen daha dokunmazdan önce boyanmış kumaşlardan mamul) elbise idi. Matemli kadına, hayız halinden çıkıp temizlik dönemine girince, yaptığı yıkanmada azıcık koku kullanmasma izin verildi. HadisNo : 4209 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : Ümmü Seleme Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kocası ölen kadın sarıya boyanmış veya kırmızıya boyanmış elbise giymez, zinet takınmaz, kına yakınamaz, sürmelenemez, başını tararken kokulu madde kullanamaz, başını sidre ile kaplar." HadisNo : 4210 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : İbnu`l Müseyyeb ve Süleyman İbnu Yesar Hadis : Tuleyha el-Esediye, Reşid es-Sakafi`nin nikahı altındaydı. Reşid, Tuleyha`yı boşadı. Kadın, iddeti içerisinde iken evlendi. Hz. Ömer (ra), ona da kocasına da değnekle çokça vurdu ve aralarını ayırdı. Sonra şunu söyledi: "İddeti içerisinde hangi kadın evlenirse, onun evlenen kocası, gerdek yapmamış bile olsa araları ayrılacak ve kadın, önceki iddetinden geri kalan kısmı tamamlayacak. Sonra ikincisi, taliblerden bir talib olacak. Eğer erkek; kadınla gerdek yapmış idiyse, araları ayrılır, kadın önceki iddetini tamamlar. Sonra ikinciden dolayı yeniden iddet bekler. Bunlar ebediyyen evlenemezler." İbnu`l-Müseyyeb der ki: "Erkek, kadını kendine helal addettiği için ona tam mehir öder." HadisNo : 4211 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : Nafi` Hadis : Safiyye Bintu Ebi Ubeyd, kocası İbnu Ömer`den iddet beklerken gözlerinden hastalandı. Gözleri nerdeyse çapaklanıyordu, yine de sürme çekmedi. HadisNo : 4212 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İHdad (Matem) Ravi : İbnu Mes`ud Hadis : Kendi anlattığına göre, şu ayeti okumuştu (Mealen): "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine, üç aybaşı hali beklerler..." (Bakara 228). Ve şu ayeti (mealen): "Ey peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah`tan sakının. Onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana- evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah`ın sınırlarıdır. Allah`ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından (gönlünüzde sevgi gibi) bir hal meydana getirir. Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun şekilde alıkoyan, ya da uygun bir şekilde onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahid getirin, şahidliği Allah için yapın. İşte bu, Allah`a ve ahiret gününe inananan kimseye verilen öğüttür. Allah kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah`a güvenen kimseye O yeter. Allah buyurduğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir. Kadınlarınız içinde ay hali görmekten kesilenler ile, henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilinki, onların iddet beklemesi üç aydır..." (Talak 1-4). Ve dedi ki: "Bu, boşanan kadınların iddetleridir. Allah Teala hazretleri bundan henüz temas edilmemiş olan kadınları, "Ey iman edenler, mü`min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49) mealindeki ayetle istisna etmiştir. Yine Allah Teala buyurur ki, (mealen): "İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler; müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uygun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 234). Sonra Allah Teala Hazretleri, kadınlardan hamile olanların ruhsatını şu ayetle indirmiştir. (Mealen): "(Boşanan veya kocası ölen kadınlardan) gebe olanların iddeti doğumları ile tamamlanır..." (Talak 4). [Rezin tahric etmiştir] HadisNo : 4213 [next]
İstibra (5)
Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İstibra Ravi : Ebu Said Hadis : Resulullah (sav) Huneyn seferi sırasında Evtas`a bir ordu gönderdi. Ordu düşmanla karşılaştı ve çarpıştılar. Müslüman askerler onlara galebe çaldı, bir miktar kadını da esir etti. Resulullah (sav)`ın Ashabından bir kısımları, ele geçirilen cariyelere teması, müşrik kocaları sebebiyle sanki günah addettiler. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna..." (Nisa 24) Yani "bunlar (esir aldıklarınız) iddetlerini doldurunca size helaldir." HadisNo : 4198 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İstibra Ravi : İrbaz İbnu Suriye Hadis : Resulullah (sav) karnındaki yükü vaz` etmedikçe (doğurmadıkça) esirelere temasta bulunmayı yasakladı. HadisNo : 4199 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İstibra Ravi : Ruveyfi` İbnu Sabit el`Ensari Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah`a ve ahiret gününe inanan bir kimseye, suyunu başkasının ekinine dökmesi, yani hamile (esire)ye teması helal değildir. Keza Allah`a ve ahirete inanan mü`min kişiye, istibra hasıl olmazdan önce esire kadına temas helal olmaz. Keza Allah`a ve ahirete inanan kimseye, taksim edilmezden önce ganimet malından satması helal değildir." HadisNo : 4200 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İstibra Ravi : Ebu`d-Derda Hadis : Resulullah (sav) seferlerinin birinde, bir çadırın kapısında, doğumu yakın olan hamile bir kadın gördü. Kadın hakkında sual etti: "Falancanın cariyesi!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Herhalde o, cariyeye temas etmek istiyor" buyurdu. Muhatapları "Evet!" deyince: "Ona, kabre kadar onunla beraber olacak bir lanetle lanet etmek içimden geldi. O nasıl olur da kendine helal olmadığı halde (kadının karnındaki çocuğu) kendine varis kılar veya nasıl olur da kendine helal olmayan (bebeği) hizmetçi kılar?" buyurdular. HadisNo : 4201 Fasil : İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ Konu : İstibra Ravi : İbnu Ömer Hadis : Temas edilmiş bulunan bir cariye hediye edilir veya satılır veya azad edilirse onun rahmi bir hayız müddetince istibra edilsin. Bakirenin istibrası aranmaz. [Rezin tahric etmemiştir. Buharı, bu rivayeti muallak olarak zikretmiştir. (Büyu 111).] HadisNo : 4202

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget