28. Erkek Hanımının Doğurduğu Çocuğun Kendisinden Olup Olmadığından Şüphelenecek Olursa
2262- Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den; demiştir ki: Fezâre Oğullarından bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek,
Karım siyah bir çocuk dünyaya getirdi, (ne buyurursunuz?) dedi. (Hazret-i Peygamber:)
" Senin develerin var mı?" diye sordu. (O kimse);
Evet diye cevâp verdi. (Hazret-i Peygamber de);
" Onların renkleri nasıldır?" buyurdu. (Adam);
Kırmızıdır, diye karşılık verdi. (Hazret-i Peygamber);
" İçlerinden yağız olanları da var mı?" diye sordu. (O kimse de)
İçlerinde gerçekten yağız olanları da var, cevâbını verdi. Bunun üzerine (Hazret-i Peygamber);
" Bunun nereden geldiği zannedebilir?" dedi. (Adam da) Onu bir damarın çekmiş olması mümkündür diye cevâp verdi. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber):
" Şu halde bu (çocuğu) da bir damarın çekmiş olması mümkündür." buyurdu.
Buhârî, talâk 26, hudûd 41, I'tisâm 12; Müslim, liân 18, 20; Tirmizî, velâ 4; Nesâî; talâk 46; İbn Mâce, nikâh 58; Ahmed b. Hanbel, II, 233, 237, 239, 279.
2263- (Önceki hadîs) Zührî'nin senediyle ve aynı mânada (bir daha) rivâyet olunmuştur. Bu rivâyette râvilerden biri " o (Fezâreli adam) o anda ta'riz yoluyla çocuğu reddetmeye çalışıyordu." demiştir.
Müslim, liân 19.
2264- Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet olunduğuna göre, bir a'rabî Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek:
" Karım siyah bir oğlan doğurdu.(Fakat) ben bu çocuğu kabul etmiyorum" dedi. (Ebû Hureyre hadîsin bundan sonraki kısmında, bir önceki hadîsin) mânâsını rivâyet etti.
Müslim, liân 20.
٢٨ - باب إِذَا شَكَّ فِي الْوَلَدِ
٢٢٦٢ - حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي خَلَفٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَعِيدٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْ بَنِي فَزَارَةَ فَقَالَ إِنَّ امْرَأَتِي جَاءَتْ بِوَلَدٍ أَسْوَدَ فَقَالَ ( هَلْ لَكَ مِنْ إِبِلٍ ) . قَالَ نَعَمْ . قَالَ ( مَا أَلْوَانُهَا ) . قَالَ حُمْرٌ قَالَ ( فَهَلْ فِيهَا مِنْ أَوْرَقَ ) . قَالَ إِنَّ فِيهَا لَوُرْقًا . قَالَ ( فَأَنَّى تُرَاهُ ) . قَالَ عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ . قَالَ ( وَهَذَا عَسَى أَنْ يَكُونَ نَزَعَهُ عِرْقٌ ) .
٢٢٦٣ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ قَالَ وَهُوَ حِينَئِذٍ يُعَرِّضُ بِأَنْ يَنْفِيَهُ .
٢٢٦٤ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَخْبَرَنِي يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ أَعْرَابِيًّا، أَتَى النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ إِنَّ امْرَأَتِي وَلَدَتْ غُلاَمًا أَسْوَدَ وَإِنِّي أُنْكِرُهُ . فَذَكَرَ مَعْنَاهُ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.