6. Kölenin (Karısını) Sünnî Olarak Boşaması
2189- Nevfel oğullarının azatlı kölesi Ebû Hasan'ın haber verdiğine göre, kendisi İbn Abbâs'tan, nikahı altındaki bir cariyeyi iki talakla boşayan sonra da (bu cariyeyle birlikte) hürriyetine kavuşan köle hakkında " Bu kölenin o cariyeyle evlenmesi doğru olur mu? diye fetva istemiş de (İbn Abbâs):
" Evet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de böyle hüküm vermiştir." demiş.
Nesâî, talak 19: İbn Mâce, talak 32; el-Fethü'r-rabbânî, XVII, 12.
2190- Osman b. Ömer de Ali (b. el-Mübârek vasıtasıyla önceki hadisi Yahya b. Ebi Kesir)’den ahberanî lâfızım kullanmadan aynı sened ve mana ile rivâyet etmiştir. (Bu rivâyete göre) İbn Abbâs (şöyle) demiştir:
" Senin için bir (talak hakkı) daha vardır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de böyle hüküm vermiştir."
Sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.
Ebû Dâvûd buyurdu ki: Ben Ahmed b. Hanbel'i (şöyle) derken işittim:
" Abdurrezzak dedi ki; İbnu'l-Mübârek, Ma'mer'e (hitaben):
-Bu Ebû'l-Hasen de kimdir? Vallahi o (bu hadisi İbn Abbâs’dan rivâyet etmekle) büyük bir kaya (kadar ağır bir günah) yüklenmiştir" dedi.
Ebû Dâvûd buyurdu ki: Ebû'l-Hasen, şu kendisinden ez-zühri'nin (hadis) rivâyet ettiği kişidir. Zührî onun fukahâdan biri olduğunu söylerdi ve Zührî Ebû'l-Hasen'den (birçok) hadisler rivâyet etmiştir. Ebû'l-Hasen tanınmış bir kimsedir, (fakat) uygulama bu hadise göre değildir.
Bk. Nesâî, talak 19; İbn Mâce, talak 32.
2191- Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
" Cariyenin talakı iki talak, âdeti de iki hayızdır" buyurmuştur.
(Muhammed b. Mes'ud) dedi ki bu hadisi Ebû Asım, " Haddeseni Muzahir-Haddeseni el-Kasım an Âişete" diye Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den rivâyet etmiştir. Ancak (Müzahir bu hadisi cariyenin) " iddeti iki hayızdır" diye rivâyet etti.
Ebû Dâvûd buyurdu ki;
" Bu hadis meçhuldür."
Tirmizî, talak 7; İbn Mâce, talak 30; Dârimî, talak 17-18; Muvatta talak 69, 91; Ahmed b. Hanbel VI, 117.
٦ - باب فِي سُنَّةِ طَلاَقِ الْعَبْدِ
٢١٨٩ - حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ الْمُبَارَكِ، حَدَّثَنِي يَحْيَى بْنُ أَبِي كَثِيرٍ، أَنَّ عُمَرَ بْنَ مُعَتِّبٍ، أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا حَسَنٍ مَوْلَى بَنِي نَوْفَلٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ، اسْتَفْتَى ابْنَ عَبَّاسٍ فِي مَمْلُوكٍ كَانَتْ تَحْتَهُ مَمْلُوكَةٌ فَطَلَّقَهَا تَطْلِيقَتَيْنِ ثُمَّ عَتَقَا بَعْدَ ذَلِكَ هَلْ يَصْلُحُ لَهُ أَنْ يَخْطُبَهَا قَالَ نَعَمْ قَضَى بِذَلِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم .
٢١٩٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، أَخْبَرَنَا عَلِيٌّ، بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ بِلاَ إِخْبَارٍ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ بَقِيَتْ لَكَ وَاحِدَةٌ قَضَى بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم . قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ ابْنُ الْمُبَارَكِ لِمَعْمَرٍ مَنْ أَبُو الْحَسَنِ هَذَا لَقَدْ تَحَمَّلَ صَخْرَةً عَظِيمَةً . قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْحَسَنِ هَذَا رَوَى عَنْهُ الزُّهْرِيُّ قَالَ الزُّهْرِيُّ وَكَانَ مِنَ الْفُقَهَاءِ رَوَى الزُّهْرِيُّ عَنْ أَبِي الْحَسَنِ أَحَادِيثَ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْحَسَنِ مَعْرُوفٌ وَلَيْسَ الْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ .
٢١٩١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَسْعُودٍ، حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنْ مُظَاهِرٍ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ عَائِشَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( طَلاَقُ الأَمَةِ تَطْلِيقَتَانِ وَقُرْؤُهَا حَيْضَتَانِ ) . قَالَ أَبُو عَاصِمٍ حَدَّثَنِي مُظَاهِرٌ حَدَّثَنِي الْقَاسِمُ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ ( وَعِدَّتُهَا حَيْضَتَانِ ) . قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهُوَ حَدِيثٌ مَجْهُولٌ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.