Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 وَعَنْ عِتْبَانَ بنِ مالكٍ ، رضي اللَّه عنه ، وهو مِمَّنْ شَهِدَ بَدْراً ، قال : كُنْتُ أُصَلِّي لِقَوْمي بَني سالمٍ ، وَكَانَ يَحُولُ بَيْني وَبينهُم وادٍ إِذَا جاءَتِ الأَمطارُ ، فَيَشُقُّ عَليَّ اجْتِيَازُهُ قِبَلَ مَسْجِدِهِمْ ، فَجئْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فقلتُ له : إِنِّي أَنْكَرْتُ بَصَرِي ، وَإِنَّ الوَادِيَ الَّذِي بيْني وَبَيْنَ قَوْمي يسِيلُ إِذَا جَاءَت الأَمْطارُ ، فَيَشُقُّ عَليَّ اجْتِيازُهُ ، فَوَدِدْتُ أَنَّكَ تَأْتي ، فَتُصَليِّ في بَيْتي مَكاناً أَتَّخِذُهُ مُصَلًّى، فقال رسُول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « سأَفْعَلُ » فَغَدا عليَّ رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَبُو بَكْرٍ، رضي اللَّهُ عنه ، بَعْدَ ما اشْتَدَّ النَّهَارُ ، وَاسْتَأْذَنَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فَأَذِنْتُ لهُ ، فَلَمْ يَجْلِسْ حتى قالَ : « أَيْنَ تُحِبُّ أَنْ أُصَلِّيَ مِنْ بَيْتِكَ ؟ » فَأَشَرْتُ لهُ إِلى المَكَانِ الَّذِي أُحبُّ أَنْ يُصَلِّيَ فيه ، فَقَامَ رَسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فَكَبَّرَ وَصَفَفْنَا وَراءَهُ ، فَصَلَّى رَكَعَتَيْن ، ثُمَّ سَلَّمَ وَسَلَّمْنَا حِينَ سَلَّمَ ، فَحَبَسْتُهُ علَى خَزيرة تُصْنَعُ لَهُ ، فَسَمَعَ أَهْلُ الدَّارِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم في بَيْتي ، فَثَابَ رِجَالٌ منهمْ حتَّى كَثُرَ الرِّجَالُ في البَيْتِ ، فَقَالَ رَجُلٌ : مَا فَعَلَ مَالِكٌ لا أَرَاهُ ، فَقَالَ رَجُلٌ : ذلك مُنَافِقٌ لاَ يُحِبُّ اللَّه ورَسُولَهُ ، فقالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم « لاَ تَقُلْ ذَلِكَ أَلاَ تَراهُ قالَ : لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ يَبْتَغِي بِذَلِكَ وَجْهَ اللَّهِ تَعالى ؟،» . فَقَالَ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ ، أَمَّا نَحْنُ فَوَاللَّهِ ما نَرَى وُدَّهُ ، وَلاَ حَديثَهُ إِلاَّ إِلى المُنَافِقينَ ، فقالَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « فَإِنَّ اللَّه قَدْ حَرَّمَ على النَّارِ مَنْ قَالَ : لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ يَبْتَغِي بِذَلِكَ وَجْهِ اللَّهِ » متفقٌ عليه .
    و « عِتْبَانِ » بكسر العين المهملة ، وإِسكان التاءِ المُثَنَّاةِ فَوْقُ وبَعْدهَا باءٌ مُوَحَّدَةٌ . و «الخَزِيرَةُ » بالخاءِ المُعْجمةِ ، وَالزَّاي : هِي دقِيقٌ يُطْبَخُ بِشَحْمٍ وقوله : « ثابَ رِجالٌ » بالثَّاءِ المِثَلَّثَةِ ، أَيْ : جَاءوا وَاجْتَمعُوا .

418. Bedir Gazvesi’ne katılmış sahâbîlerden İtbân İbni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:
Kendi kabilem olan Sâlim oğullarına imamlık yapıyordum. Benim (evim)le onlar arasında bir vâdi bulunuyordu. Yağmur yağdığı zaman o vâdiyi geçip mescidlerine gitmek benim için çok güçleşiyordu. Bu sebeple Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve şöyle dedim:
- Ey Allah’ın Resûlü! Gözlerim iyi seçmiyor. Onlarla benim aramdaki vâdinin deresi yağmur yağdığı zaman  taşıyor, benim için onu geçmek çok güçleşiyor. Binaenaleyh evimi teşrif edip bir yerinde namaz kılsanız,  Ben sizin namaz kıldığınız yeri namazgâh edinmek istiyorum.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “(İnşallah) bu isteğini yerine getiririm” buyurdu.
Ertesi sabah, güneş yükseldiği bir vakitte,  Ebû Bekr ile birlikte  Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana geldi. İçeri girmek için izin istedi, verdim. İçeri girdi, daha  oturmadan:
- “Evinin neresinde namaz kılmamı istersin?” buyurdu. Namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem orada tekbir alıp namaza durdu. Biz de arkasında saf bağladık. İki rek’at namaz kıldırdı sonra selâm verdi, biz de selâm verdik. Namazı bitirince Resûlullah sallallahu aleyhi ve selem’i, kendisi için hazırlanmış olan hazireyi yemesi için alıkoyduk. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bizde olduğunu duyan mahalle halkının erkeklerinden bir grup geldi. Evde epeyce insan toplandı. İçlerinden biri:
- Mâlik (İbni Duhşum) ne yaptı? Onu göremiyorum, dedi. Bir başkası:
- O, Allah ve Resûlünü sevmeyen bir münâfıktır, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, derhal müdâhale ederek:
- “Öyle deme! Görmüyor musun o, Allahın rızâsını dileyerek lâ ilâhe illallah diyor” buyurdu.
Bunun üzerine adam:
- Allah ve Resûlü daha iyi bilir. Ancak biz, Allah’a yemin olsun ki, kendisini münâfıkları sever ve onlarla düşer-kalkar olarak görüyoruz, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- “Allah Teâlâ, rızâsını umarak lâ ilâhe illallah diyen kimseyi cehenneme haram kılmıştır.”
Buhârî, Salât 45, 46, Ezân 4, 5, 153, 154, Teheccüd  25, 33, 36, Meğâzî, 12, 13, Et’ime 15, Rikak 6, İstitâbetü’l-mürteddîn 9; Müslim, Îmân 54, 55, Mesâcid 263,  264, 265, Fezâilü’s-sahâbe 178. Ayrıca bk. Nesâî, İmâme 10, 46, Sehv 73; İbni Mâce, Mesâcid 8
'Itban bin Malik (May Allah be pleased with him) reported, who was with Messenger of Allah (ﷺ) in the battle of Badr:
I used to lead my people at Bani Salim in Salat (prayer) and there was a valley between me and those people. Whenever it rained, it became difficult for me to cross it for going to their mosque. So I went to Messenger of Allah (ﷺ) and said, "I have weak eyesight and the valley between me and my people flows during the rainy season and it becomes difficult for me to cross it. I wish you to come to my house and offer Salat at a place so that I could reserve that as a Musalla (place for prayer)." Messenger of Allah (ﷺ) said, "I will do so". So Messenger of Allah (ﷺ) and Abu Bakr (May Allah be pleased with him) came to my house the (next) morning after the sun had risen high. Messenger of Allah (ﷺ) asked my permission to enter and I admitted him. He did not sit before saying, "Where do you want us to offer Salat in your house?" I pointed to the place where I wanted him to offer prayers. So Messenger of Allah (ﷺ) stood up for the prayer and started the prayer with Takbir and we aligned in rows behind him; and he offered two Rak'ah prayer and finished them with Taslim, and we also performed Taslim with him. I detained him for a meal called Khazirah which I had prepared for him. (Khazirah is a special type of dish prepared from barley flour and meat soup). When the neighbours got the news that Messenger of Allah (ﷺ) was in my house, they started coming till a large number of men gathered in my house. One of them said, "What is wrong with Malik, for I do not see him?" One of them replied, "He is a hypocrite and does not love Allah and His Messenger". On that Messenger of Allah (ﷺ) said, "Don't say this. Haven't you seen that he testified that there is no true god except Allah,' for Allah's sake only." The man replied, "Allah and His Messenger know better, but by Allah, we never saw him but helping and talking with the hypocrites." Messenger of Allah (ﷺ) replied, "No doubt, whosoever testifies that there is no true god except Allah, seeking by so professing the pleasure of Allah only, Allah will safeguard him against (Hell) Fire."

[Al-Bukhari and Muslim].

 وعنْ أبي هريرة أَوْ أبي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ رضيَ اللَّهُ عنهما : شَك الرَّاوِي ، وَلاَ يَضُرُّ الشَّكُّ في عَينِ الصَّحابي ، لأَنهم كُلُّهُمْ عُدُولٌ ، قال : لما كان يَوْمُ غَزْوَةِ تَبُوكَ، أَصابَ الناسَ مَجَاعَةٌ ، فَقالُوا : يا رَسُولَ اللَّهِ لَوْ أَذِنْتَ لَنا فَنَحَرْنَا نَواضِحَنا ، فَأَكلْنَا وَادَّهَنَّا؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « افْعَلُوا » فَجَاءَ عُمَرُ رضي اللَّهُ عنهُ ، فقالَ : يا رَسولَ اللَّهِ إِنْ فَعَلْتَ قَلَّ الظَّهْرُ ، وَلَكِنْ ادْعُهُمْ بفَضْلِ أَزْوَادِهِمْ ، ثُمَّ ادْعُ اللَّهِ لَهُمْ عَلَيْهَا بِالبَرَكَةِ لَعَلَّ اللَّه أَنْ يَجْعَلَ في ذلكَ البَرَكَةَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « نَعَمْ» فَدَعَا بِنِطْعٍ فَبَسَطهُ ، ثُمَّ دَعَا بِفَضْلِ أَزَاوَدِهِمْ ، فَجعلَ الرَّجُلُ يجيءُ بِكَفِّ ذُرَةٍ ويجيءُ الآخَرُ بِكَفِّ تَمْرٍ ، ويجيءُ الآخَرُ بِكِسرَةٍ حَتى اجْتَمَعَ عَلى النِّطْعِ مِنْ ذَلِكَ شَيءٌ يَسِيرٌ ، فَدَعَا رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم بِالبَرَكَةِ ، ثُمَّ قالَ « خُذُوا في أَوْعِيَتِكُمْ ، فَأَخَذُوا في أَوْعِيَتِهِمْ حتى ما تركُوا في العَسْكَرِ وِعاء إِلاَّ مَلأوهُ ، وأَكَلُوا حَتَّى شَبعُوا وَفَضَلَ فَضْلَةٌ ، فقالَ رَسُولُ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَأَنِّي رَسُولُ اللَّهِ لاَ يَلْقَى اللَّه بهما عَبْدٌ غَيْرُ شاكٍّ ، فَيُحْجبَ عَنِ الجَنَّةِ» رواهُ مسلم .
417. Ebû Hüreyre  veya  Ebû Said el-Hudrî radıyallahu anhümâ - burada râvi, hadisin bu iki sahâbîden hangisinden rivâyet edildiğinde tereddüt etmiştir. Sahâbîlerin hepsi de âdil olduğu için sahâbînin kimliği hakkındaki tereddüt hadisin sıhhatine zarar vermez-  şöyle dedi:
Tebük Gazvesi’nde şiddetli açlık çektikleri için sahâbîler:
- Ey Allah’ın Resûlü! İzin verseniz de develerimizi kesip yesek ve iç yağı elde etsek? dediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Peki öyle yapın!” buyurdu. Derken Ömer radıyallahu anh geldi ve şöyle dedi:
- Ey Allah’ın Resûlü! Eğer sen develeri kesmelerine izin verirsen, orduda binek azalır. Fakat (isterseniz), onlara ellerinde bulunan azıklarını getirmelerini emrediniz ve sonra da ona bereket vermesi için Allah’a dua ediniz. Umulur ki Allah, bereket ihsan eder.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- “Peki öyle yapalım!” buyurdu ve deriden bir yaygı getirtip serdirdi. Sonra da elde mevcut erzakın getirilmesini emretti.
Askerlerden kimi bir avuç darı, kimi bir avuç hurma ve kimi de ekmek parçacıkları getirdi. Yaygı üzerinde gerçekten pek az bir şey birikmişti. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bereket vermesi için Allah’a dua etti ve sonra:
– “Kaplarınızı getirip bundan alınız! buyurdu. Askerler kaplarını doldurdular. Öylesine ki doldurulmadık bir tek  kap bırakmadılar. Sonra da doyuncaya kadar yediler yine de  bir hayli yiyecek  arttı.
 Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- “Allah’dan başka ilah olmadığına ve benim Allah’ın resûlü olduğuma şehâdet ederim. Allah’ın birliğine ve Muhammed’in peygamberliğine  şeksiz süphesiz inanmış olarak Allah’a kavuşmayan  kimse, cennet(e girmek)ten mutlaka alıkonur.”
Müslim, Îmân 45
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) or may be Abu Sa'id Al- Khudri (May Allah be pleased with him) reported:
On the day of the battle of Tabuk, the Muslims were hard pressed by hunger and they asked Messenger of Allah (ﷺ): "O Messenger of Allah, grant us permission to slaughter our camels to eat and use their fat". He (ﷺ) accorded permission. On this 'Umar (May Allah be pleased with him) came and said: "O Messenger of Allah, if it is done, we shall suffer from lack of transportation. I suggest you pool together whatever has been left and supplicate Allah to bless it." Allah will bestow His Blessing upon it. Messenger of Allah (ﷺ) agreed and called for leather mat and had it spread out, and asked people to bring the provisions left over. They started doing it. One brought a handful of corn, another brought a handful of dates, a third brought a piece of bread; thus some provisions were collected on the mat. Messenger of Allah (ﷺ) invoked blessings, and then said, "Now take it up in your vessels". Everyone filled his vessel with food, so that there was not left a single empty vessel in the whole camp. All of them ate to their fill and there was still some left over. Messenger of Allah (ﷺ) said, "Any slave who meets Allah, testifying there is no true god except Allah, and that I am His Messenger, without entertaining any doubt about these (two fundamentals), will not be banished from entering Jannah."

[Muslim].

 وَعن أَنسٍ ، رضي اللَّهُ عنه ، أَنَّ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، وَمُعَاذٌ ردِيفُهُ عَلى الرَّحْلِ قَالَ : «يا مُعاذُ » قال : لَبيَّيْكَ يا رسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ ، قالَ : « يا مُعَاذُ » قالَ : لَبَّيكَ يارَسُول اللَّهِ وَسَعْديْكَ . قالَ : « يَا مُعاذُ » قال : لَبَّيْكَ يا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْديكَ ثلاثاً ، قالَ : « ما مِن عَبدٍ يَشْهَدُ أَنْ لاَ إِله إِلاَّ اللَّهُ ، وَأَنَّ مُحَمدا عَبْدُهُ ورَسُولُهُ صِدْقاً مِنْ قَلْبِهِ إِلاَّ حَرَّمَهُ اللَّهُ على النَّارِ » قالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ أُخْبِرُ بِها النَّاسَ فيستبشروا ؟ قال : «إِذاً يَتَّكلُوا » فَأَخْبرَ بها مُعَـاذٌ عِنْد مَوْتِهِ تَأَثُّماً . متفقٌ عليه .
    وقوله : « تَأَثماً » أَيْ : خَوْفاً مِنَ الإِثمِ في كَتْمِ هذا العِلْمِ .

416. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, (bir sefer esnâsında) terkisine aldığı Muâz’a hitâben üç defa:
- “Ey Muâz!” diye seslenmiş, o da her defasında:
- Buyur, ey Allah’ın Resûlü! emrine âmâdeyim, diye cevap vermiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
- “Kim Allah’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in, Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuna içinden gelerek şehâdet ederse, Allah onu cehenneme haram kılar” buyurmuştur. Muâz:
- Bu müjdeyi müslümanlara haber vereyim de sevinsinler mi, ey Allah’ın Resûlü? diye izin istemiş;  Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de:
- “O zaman onlar buna güvenir (hayırlı işler yapmakta) tembel davranırlar” buyurmuştur.
Muâz (İbni Cebel) böylesi bir bilgiyi gizleme günahından sıyrılmak için onu  vefatına yakın bir zamanda haber vermiştir.
Buhârî, İlim 49; Müslim, Îmân 53
Anas bin Malik (May Allah be pleased with him) reported:
Mu'adh bin Jabal was riding on the beast with the Prophet (ﷺ), when he (ﷺ) said to him, "O Mu'adh!" Mu'adh replied, "Here I am responding to you, and at your pleasure, O Messenger of Allah." He (ﷺ) again called out, "O Mu'adh." He (again) replied, "Here I am responding your call, and at your pleasure." He (Messenger of Allah) addressed him (again), "O Mu'adh!" He replied, "Here I am responding to you, and at your pleasure, O Messenger of Allah." Upon this he (the Prophet (ﷺ)) said, "If anyone testifies sincerely that there is no true god except Allah, and Muhammad is His slave and Messenger, truly from his heart, Allah will safeguard him from Hell." He (Mu'adh) said, "O Messenger of Allah, shall I not then inform people of it, so that they may have glad tidings." He (ﷺ) replied, "Then they will rely on it alone (and thus give up good works altogether)." Mu'adh (May Allah be pleased with him) disclosed this Hadith at the time of his death, to avoid sinning for concealing.

[Al-Bukhari and Muslim].

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget