بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
23. Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Gece Hangi Saatlerde (Namaza) Kalkardı?
1318- Âişe (radıyallahü anhâ)'dan nakledilmiştir ki:
Aziz ve celîl olan Allah, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i gecenin bir bölümünde (hizbini yapmak üzere) uyandırırdı. (Resûl-i Ekrem de) seher vakti girince hizbini (her gece devamlı yaptığı ibâdetini) mutlaka bitirmiş olurdu.
Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 3.
1319- Mesrûk'dan nakledilmiştir ki:
Âişe (radıyallahü anhâ)'ya, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (gece) namazını;
" Hangi saatte kılardı?" diye sordum.
(Horoz) sesini duyunca kalkar, namaz kılardı, diye cevab verdi.
Buhârî, teheccud 7; rikâk 18; Müslim, musâfirîn 131; Nesâî, kıyâmu’l-leyı, 8; Ahmed b. Hanbel, VI, 110, 147, 203, 279.
1320- Âişe (radıyallahü anhâ)’dan nakledilmiştir ki:
Seher vakti, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i benim yanımda ancak uyurken bulurdum.
Buhârî, teheccüd 8; enbiyâ 38; Müslim, musâfirîn 132; Ahmed b. Hanbel, VI, 161, 270.
1321- Huzeyfe (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sıkıntılı bir işle karşılaşınca namaz kılardı.
Ahmed b. Hanbel, I, 206, 268, 280; V, 358.
1322- Ebû Seleme'den nakledilmiştir ki: Ben Rabî'a b. Ka'bi'l-Eslemî'yi şöyle derken işittim:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte geceliyordum. Kendisine abdest suyunu ve (bu anda) ihtiyacı olan şeyleri getirdiğimde bana:
" Benden iste!" dedi, ben de:
Cennette seninle beraber olmayı (istiyorum) dedim. " Bundan başka bir şey (istesen)?" buyurdu. Ben de:
Dileğim budur, dedim.
" Öyleyse çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol." buyurdu.
Müslim, salât 225; Nesâî, tatbik 79; Ahmed b. Hanbel, IV, 59.
1323- Enes b. Mâlik'in;
" yanlan yataklarından uzaklaşır, korku ve ümid ile Rablerîne dua ederler kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de (hayra) sarf ederler"
es-Secde (32), 16. âyeti hakkında (şöyle) dediği rivâyet olunmuştur. (Bu âyet ashâb-ı kiramdan bir toplulukla ilgili olarak inmiştir ki) onlar akşam ile yatsı arasında (nafile) namazları kılmak için uyanık olurlardı.
(Katâde) dedi ki: el-Hasen el-Basrî;
" bu âyetten murad, teheccüd namazı için) geceleyin kalkmaktır" derdi.
Beyhakî, es-Sünenü'l kübrâ, III, 19.
1324- Azîz ve Celîl olan Allah'ın;
" onlar gecenin (ancak) az bir kısmında uyurlardı" ez-Zâriyât (51), 17. âyeti hakkında Enes (radıyallahü anh)'in (şöyle) dediği rivâyet edilmiştir:
" (Bu âyette övülen ashâb-ı kiram) akşam ile yatsı arasında namaz kılarlardı."
(Muhammed b. Müsennâ) Yahya'nın hadisine;
" Yanları yataklarından uzaklaşır" es-Secde (32), 16. âyet-i kerimesini de ilâve etmiştir.
٢٣ - باب وَقْتِ قِيَامِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنَ اللَّيْلِ
١٣١٨ - حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ يَزِيدَ الْكُوفِيُّ، حَدَّثَنَا حَفْصٌ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ إِنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم لَيُوقِظُهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِاللَّيْلِ فَمَا يَجِيءُ السَّحَرُ حَتَّى يَفْرُغَ مِنْ حِزْبِهِ .
١٣١٩ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى، حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، ح وَحَدَّثَنَا هَنَّادٌ، عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، - وَهَذَا حَدِيثُ إِبْرَاهِيمَ - عَنْ أَشْعَثَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مَسْرُوقٍ، قَالَ سَأَلْتُ عَائِشَةَ - رضى اللّه عنها - عَنْ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقُلْتُ لَهَا أَىُّ حِينٍ كَانَ يُصَلِّي قَالَتْ كَانَ إِذَا سَمِعَ الصُّرَاخَ قَامَ فَصَلَّى .
١٣٢٠ - حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ : مَا أَلْفَاهُ السَّحَرُ عِنْدِي إِلاَّ نَائِمًا، تَعْنِي النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم .
١٣٢١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا، عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الدُّؤَلِيِّ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَخِي، حُذَيْفَةَ عَنْ حُذَيْفَةَ، قَالَ : كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم إِذَا حَزَبَهُ أَمْرٌ صَلَّى .
١٣٢٢ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا الْهِقْلُ بْنُ زِيَادٍ السَّكْسَكِيُّ، حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، قَالَ سَمِعْتُ رَبِيعَةَ بْنَ كَعْبٍ الأَسْلَمِيَّ، يَقُولُ : كُنْتُ أَبِيتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم آتِيهِ بِوَضُوئِهِ وَبِحَاجَتِهِ، فَقَالَ : ( سَلْنِي ) . فَقُلْتُ : مُرَافَقَتَكَ فِي الْجَنَّةِ . قَالَ : ( أَوَغَيْرَ ذَلِكَ ) . قُلْتُ : هُوَ ذَاكَ . قَالَ : ( فَأَعِنِّي عَلَى نَفْسِكَ بِكَثْرَةِ السُّجُودِ ) .
١٣٢٣ - حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، حَدَّثَنَا سَعِيدٌ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، فِي هَذِهِ الآيَةِ { تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ، يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ } قَالَ : كَانُوا يَتَيَقَّظُونَ مَا بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ يُصَلُّونَ، وَكَانَ الْحَسَنُ يَقُولُ : قِيَامُ اللَّيْلِ .
١٣٢٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، وَابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، عَنْ سَعِيدٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسٍ، فِي قَوْلِهِ جَلَّ وَعَزَّ { كَانُوا قَلِيلاً مِنَ اللَّيْلِ مَا يَهْجَعُونَ } قَالَ : كَانُوا يُصَلُّونَ فِيمَا بَيْنَ الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ، زَادَ فِي حَدِيثِ يَحْيَى : وَكَذَلِكَ { تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ } .