بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
44. Döşekler Hakkında (Gelen Hadisler)
4144- Câbir b. Abdullah'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yataklardan bahsetti ve şöyle buyurdu:
" Erkek için bir döşek, kadın(ı) için bir döşek, (ayrıca) misafir için de bir döşek vardır. Dördüncü (döşek ise) şeytan içindir."
Müslim libas 41; Nesai, nikah 82: A. b. Hanbel. III 293. 324.
4145- Câbir b. Semüre'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) evinde iken yanına girdim. Kendisini bir yastık üzerine dayanmış bir halde gördüm.
(Ravi Abdullah) el-Cerrah (bu riyavele);
" solu üzerine" (sözünü de) ekledi.
Ebû Dâvûd dedi ki: İshak b. Marisûf da (bu hadisi) İsrail'den aynı şekilde, " solu üzerine (yastığa dayanmış halde gördüm)" diye rivâyet etti.
Buharî. mezâlim, 25, nikâh X3. Tirmizi edeb 23; Darimî, hudud 12; Ahmed b. Hanbel, II. 145. V 86. 87;102.
Her ne kadar ravi Câbir b. Semüre Hazret-i Peygamberi
4146- Saîd b. Arar, el-Kureyşî'nin babasından rivâyet olunmuştur; dedi ki:
İbn Ömer, Yemen halkından (develerinin) palanları deriden olan bir yol arkadaşları topluluğu gördü ;
Her kim (sadelik bakımından) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın ashabına benzeyen bir yol arkadaşları topluluğu görmeyi severse şunlara baksın, dedi.
4147- Câbir (radıyallahü anh) dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana;
" Döşeklerinizin dış yüzü var mı?" diye sordu.
Bizim için döşeklere dış yüz almak nerede? cevabını verdim.(Bunun üzerine);
" Şunu iyi bilin ki ileride sizin döşeklerinizin (bir de) dış yüzleri olacaktır" buyurdu.
Buharî, menâkıp. 25; Müslim, Libas 39, 40; Tirmizi Edep 26 Nesâî, nikâh 83.
4148- Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yastığı, -İbn Menî (bu sözü " Resûlüllah'm) geceleyin üzerinde uyuduğu yastığı" diye rivâyet etti; Hadisin bundan sonraki kısmını (Osman b. Ebî Şeybe ile İbn Menî'nin her ikisi de) birleşerek (şöyle rivâyet ettiler - İçi (hurma) lifi (ile dolu, tabaklanmış) bir deri (den ibaret) idi.
Buharî, Savm 59; mezâlim 25, tefsir sûre (66) 2, nikâh 83, İstizan 38; Müslim, Siyam 191, libas 37, 38; Tirmizî, kıyâme 32; Nesâî, sıyâm 79; Ahmed b. Hanbel I, 369, II, 96, III, 140, IV, 28.
4149- Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet edilmiştir; dedi ki:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın yatağı, içi (hurma) lif(i ile) dolu (tabaklanmış) bir deri (den ibaret) idi.
Buharî, tefsir sûre (66) 2; İbn Mâce, Libâs.
4150- Ümmü Seleme'den rivâyet edildiğine göre;
" Onun yatağı, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (kendi hücresinde) mescid (olarak kullanıldığı yer)in (tam) hizasında olduğunu söylemiştir."
İbn Mace, ikametü’l-Salâ 40.
٤٤ - باب فِي الْفُرُشِ
٤١٤٤ - حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الْهَمْدَانِيُّ الرَّمْلِيُّ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ أَبِي هَانِئٍ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِيِّ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ ذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم الْفُرُشَ فَقَالَ ( فِرَاشٌ لِلرَّجُلِ وَفِرَاشٌ لِلْمَرْأَةِ وَفِرَاشٌ لِلضَّيْفِ وَالرَّابِعُ لِلشَّيْطَانِ ) .
٤١٤٥ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْجَرَّاحِ، عَنْ وَكِيعٍ، عَنْ إِسْرَائِيلَ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ، قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فِي بَيْتِهِ فَرَأَيْتُهُ مُتَّكِئًا عَلَى وِسَادَةٍ - زَادَ ابْنُ الْجَرَّاحِ - عَلَى يَسَارِهِ . قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ عَنْ إِسْرَائِيلَ أَيْضًا عَلَى يَسَارِهِ .
٤١٤٦ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، عَنْ وَكِيعٍ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ عَمْرٍو الْقُرَشِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ رَأَى رُفْقَةً مِنْ أَهْلِ الْيَمَنِ رِحَالُهُمُ الأَدَمُ فَقَالَ مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَنْظُرَ إِلَى أَشْبَهِ رُفْقَةٍ كَانُوا بِأَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَلْيَنْظُرْ إِلَى هَؤُلاَءِ .
٤١٤٧ - حَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنِ ابْنِ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَتَّخَذْتُمْ أَنْمَاطًا ) . قُلْتُ وَأَنَّى لَنَا الأَنْمَاطُ قَالَ ( أَمَا إِنَّهَا سَتَكُونُ لَكُمْ أَنْمَاطٌ ) .
٤١٤٨ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، رضى اللّه عنها قَالَتْ كَانَ وِسَادَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم - قَالَ ابْنُ مَنِيعٍ - الَّتِي يَنَامُ عَلَيْهَا بِاللَّيْلِ - ثُمَّ اتَّفَقَا - مِنْ أَدَمٍ حَشْوُهَا لِيفٌ .
٤١٤٩ - حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ، حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ، - يَعْنِي ابْنَ حَيَّانَ - عَنْ هِشَامٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، - رضى اللّه عنها - قَالَتْ كَانَتْ ضِجْعَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم مِنْ أَدَمٍ حَشْوُهَا لِيفٌ .
٤١٥٠ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ، عَنْ أَبِي قِلاَبَةَ، عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ، قَالَتْ كَانَ فِرَاشُهَا حِيَالَ مَسْجِدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم .