بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
19. Meclisinde Oturulması Tavsiye Edilen Kimseler
4829- Hazret-i Enes'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:
(Devamlı) Kur'ân okuyan mü'min, kokusu hoş, tadı güzel bir portakal gibidir. (Devamlı) Kur'an okumayan bir mü'min de tadı güzel olup da kokusu olmayan bir hurma gibidir. Kur'ân okuyan günahkâr kimse kokusu güzel olup tadı acı olan fesleğen gibidir.
Kur'ân okumayan günahkâr kimse ise tadı acı olup kokusu olmayan Ebû Cehil karpuzu gibidir.
Sünen-i Ebû Dâvûd, cihad 58.
İyi arkadaş, güzel koku satan kimse gibidir. Sana, ondan hiçbir şey isabet etmese bile (en azından) güzel kokusu isabet eder. Kötü arkadaş da bir körükçüye benzer. Onun ise; is ve kokusundan bir şey bulaşmasa da (en azından) sana dumanı isabet eder.
Buharî, et'ime 30, Fedâilü'l-Kur'ân 17,36, tevhid 57; Müslim, müsafirin 243; Tirmizî, edeb 79, Nesâî, iman 32; İbn Mâce, mukaddime 16; Dârimî, Fedailü’l-Kur'ân 8; Ahmed b. Han bel, IV, 397, 404, 408.
4830- Şu (bir önceki hadisin baş tarafında yer alan) ilk cümle (leri) " (kokusu için) ve tadı acı (reyhane gibidir)" sözüne kadar, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den, Hazret-i Ebû Mûsâ (el Eş'arî) kanalıyla da (rivâyet edilmiştir.) İbn Muaz (yukarıdaki hadise ilaveten):
" Hazret-i Enes biz iyi arkadaşın misalinden bahsediyorduk" (cümlesini de) rivâyet etti ve (sonra bir önceki hadisin) geriye kalan kısmını nakletti.
Buharî, et'ime 30, Fedâilü'l-Kur'ân 17. 36. tevhid 57; Müslim, Müsafirin 243; Tirmizî, edeb 79.
4831- Enes İbn Mâlik'den (rivâyet edildiğine göre): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:
" İyi Arkadaşın benzeri..." deyip.(Hadisin bundan sonraki kısmında Hazret-i Enes 4829 no'lu hadisin) bir benzerini rivâyet etmiştir.
4832- Hazret-i Ebû Said'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:
" Mü'minden başkasıyla arkadaşlık etme, yemeğini de (Allah'dan) korkan kimse (ler) den başkası yemesin."
Tirmizî zühd 56; Darimî, et'ime 23; Ahmed b. Hanbel, III, 38.
4833- Hazret-i Ebû Hureyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
" Kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine (iyi) dikkat etsin."
Tirmizî, zühd 45; Ahmed b. Hanbel, II, 303, 334.
4834- Hazret-i Ebû Hureyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:
" Ruhlar bir araya gelmiş topluluklardır. Onlardan (bu dünyaya gelmeden önce ruhlar âleminde) bir birleriyle taniş(ıp anlaş)anlar (bu dünyada da) anlaşırlar. (Fakat) onlardan (bu dünyaya gelmeden önce ruhlar âleminde) tanışmayanlar (bu dünyada da) tanış (ip anlaş) mazlar."
Buharî, enbiya 2; Müslim, birr 159-160; Ahmed b. Hanbel, II, 295, 527. 537.
١٩ - بَاب مَن يُؤْمَر أَن يُجَالِس
٤٨٢٩ - حَدَّثَنَا مُسْلِم بْن إِبْرَاهِيْم، ثَنَا أَبَان، عَن قَتَادَة، عَن أَنَس قَال:
قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (مَثَل الْمُؤْمِن الَّذِي يَقْرَأ الْقُرْآَن مَثَل الْأُتْرُجَّة رِيْحُهَا طَيِّب وَطَعْمُهَا طَيِّب، وَمَثَل الْمُؤْمِن الَّذِي لَا يَقْرَأ الْقُرْآَن كَمَثَل الْتَّمْرَة طَعْمُهَا طَيِّب وَلَا رِيَح لَهَا، وَمَثَل الْفَاجِر الَّذِي يَقْرَأ الْقُرْآَن كَمَثَل الْرَّيْحَانَة رِيْحُهَا طَيِّب وَطَعْمُهَا مُر، وَمَثَل الْفَاجِر الَّذِي لَا يَقْرَأ الْقُرْآَن كَمَثَل الْحَنْظَلَة طَعْمُهَا مُر وَلَا رِيَح لَهَا، وَمَثَل الْجَلِيْس الْصَّالِح كَمَثَل صَاحِب الْمِسْك إِن لَم يُصِبْك مِنْه شَىْء أَصَابَك مِن رِيْحِه، وَمَثَل جَلِيْس الْسُّوْء كَمَثَل صَاحِب الْكِيَر إِن لَم يُصِبْك مِن سَوَادِه أَصَابَك مِن دُخَانِه).
٤٨٣٠ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا يَحْيَى، الْمَعْنَى ح وَحَدَّثَنَا ابْن مُعَاذ، ثَنَا أَبِي، قَالَا: ثَنَا شُعْبَة، عَن قَتَادَة، عَن أَنَس، عَن أَبِي مُوْسَى، عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم، بِهَذَا الْكَلَام الْأَوَّل إِلَى قَوْلِه: (وَطَعْمُهَا مُر).
وَزَاد ابْن مُعَاذ قَال: قَال أَنَس: وَكُنَّا نَتَحَدَّث أَن مَثَل الْجَلِيْس الْصَّالِح، وَسَاق بَقِيَّة الْحَدِيْث.
٤٨٣١ - حَدَّثَنَا عَبْد الْلَّه بْن الصَّبَّاح الْعَطَّار، ثَنَا سَعِيْد بْن عَامِر، عَن شُبَيْل بْن عَزْرَة، عَن أَنَس بْن مَالِك،
عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (مَثَل الْجَلِيْس الْصَّالِح) فَذَكَر نَحْوَه.
٤٨٣٢ - حَدَّثَنَا عَمْرُو بْن عَوْن، أَخْبَرَنَا ابْن الْمُبَارَك، عَن حَيْوَة بْن شُرَيْح، عَن سَالِم بْن غَيْلَان، عَن الْوَلِيّد بْن قَيْس، عَن أَبِي سَعِيْد، أَو عَن أَبِي الْهَيْثَم، عَن أَبِي سَعِيْد رَضِي الْلَّه عَنْه،
عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (لَا تُصَاحِب إِلَا مُؤْمِنَا، وَلَا يَأْكُل طَعَامِك إِلَا تَقِي).
٤٨٣٣ - حَدَّثَنَا ابْن بَشَّار، ثَنَا أَبُو عَامِر وَأَبُو دَاوُد قَالا: ثَنَا زُهَيْر بْن مُحَمَّد قَال: حَدَّثَنِي مُوْسَى بْن وَرْدَان، عَن أَبِي هُرَيْرَة
أَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (الْرَّجُل عَلَى دِيَن خَلِيْلِه فَلْيَنْظُر أَحَدُكُم مَن يُخَالِل).
٤٨٣٤ - حَدَّثَنَا هَارُوْن بْن زَيْد بْن أَبِي الزَّرْقَاء، ثَنَا أَبِي، ثَنَا جَعْفَر، يَعْنِي ابْن بُرْقَان عَن يَزِيْد يَعْنِي ابْن الْأَصَم عَن أَبِي هُرَيْرَة يَرْفَعُه، قَال:
(الْأَرْوَاح جُنُوْد مُجَنَّدَة، فَمَا تَعَارَف مِنْهَا ائْتَلَف، وَمَا تَنَاكَر مِنْهَا اخْتَلَف).