Va'detmek Konusunda (Gelen Hadisler)
90. Va'detmek Konusunda (Gelen Hadisler)
4995- Zeyd İbn Erkam’dan (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;
" Bir kimse yerine getirmek niyetiyle bir (din) kardeşine bir va'dde bulunur da (bunu bir mazereti sebebiyle) yerine getiremezse - günahkâr olmaz."
Tirmizî iman 14.
4996- Abdullah İbn Ebi'l Hamsa'dan; demiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'le (Peygamber olarak) gönderilmeden önce bir alış-veriş yapmıştım. Kendisine bir miktar vereceğim kalmıştı. Borcumu kendisine (sözleşme) yerine getireceğime dair söz vermiştim. Ama ben (bu sözümü) unuttum, (ancak) üç gün sonra hatırladım. Bunun üzerine hemen (yola çıkıp kararlaştırdığımız yere) vardım. Bir de ne göreyim! O, (sözleştiğimiz andaki) yerinde hâlâ duruyordu. (Beni görünce):
Delikanlı bana zahmet verdin. Ben burada üç gündür seni bekliyorum, dedi.
Ebû Dâvûd dedi ki: Muhammed İbn Yahya (ravi Abdülkerim hakkında şöyle) dedi: Bize göre bu zat Abdülkerim İbn Abdullah İbn Şakik'dir. Ebû Dâvûd dedi ki: Bu zatın ismi bana Ali İbn Abdullah'dan da bu şekilde erişti. Yine bana eriştiğine göre bu hadisi Bişr İbn el-Serri, Abdülkerim İbn Abdullah İbn Şakik'den rivâyet etmiştir.
٩٠ - بَاب فِي الْعِدَّة
٤٩٩٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن الْمُثَنَّى، ثَنَا أَبُو عَامِر، ثَنَا إِبْرَاهِيْم بْن طَهْمَان، عَن عَلِي بْن عَبْد الْأَعْلَى، عَن أَبِي الْنُّعْمَان، عَن أَبِي وَقَّاص، عَن زَيْد بْن أَرْقَم،
عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (إِذَا وَعَد الْرَّجُل أَخَاه، وَمِن نِيَّتِه أَن يَفِي لَه، فَلَم يَف وَلَم يَجِىء لِلْمِيْعَاد، فَلَا إِثْم عَلَيْه).
٤٩٩٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن يَحْيَى بْن فَارِس الْنَّيْسَابُوْرِي، ثَنَا مُحَمَّد بْن سِنَان، ثَنَا إِبْرَاهِيْم بْن طَهْمَان، عَن بُدَيْل، عَن عَبْد الْكَرِيْم، عَن عَبْد الْلَّه بْن شَقِيْق، عَن أَبِيْه، عَن عَبْد الْلَّه بْن أَبِي الْحَمْسَاء قَال:
بِايِّعَت الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِبَيْع قَبْل أَن يُبْعَث، وَبَقِيَت لَه بَقِيَّة فَوَعَدْتُه أَن آِتِيَه بِهَا فِي مَكَانِه فَنَسِيْت، ثُم ذَكَرْت بَعْد ثَلَاث، فَجِئْت فَإِذَا هُو فِي مَكَانِه فَقَال: (يَا فَتَى، لَقَد شَقَقْت عَلَي، أَنَا هَهُنَا مُنْذ ثَلَاث أَنْتَظِرُك).
قَال أَبُو دَاوُد: قَال مُحَمَّد بْن يَحْيَى: هَذَا عِنْدَنَا عَبْد الْكَرِيْم بْن عَبْد الْلَّه بْن شَقِيْق.
قَال أَبُو دَاوُد: هَكَذَا بَلَغَنِي عَن عَلِي بْن عَبْد الْلَّه.
قَال أَبُو دَاوُد: بَلَغَنِي أَن بِشْر بْن الْسَّرِي رَوَاه عَن عَبْد الْكَرِيْم بْن عَبْد الْلَّه بْن شَقِيْق.