Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 137. (Başkasının Evine Girmek İçin) Nasıl İzin İstenir?

5176- Kelede b. Hanbel'den (rivâyet edildiğine göre) Safvan b. Ümeyye, kendisini (bir miktar) süt, bir ceylan yavrusu ve ufak cins birkaç salatalıkla Mekke'nin en yukarısında bulunan Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e göndermiş.

(Kelede olayı şöyle anlatıyor: Hazret-i Peygamber'in huzuruna) selâm vermeden girdim. Bunun üzerine bana:

Geri dön ve esselâmü aleyküm (içeri girebilir miyim?) de! buyurdu.

Tirmizî. istizan 18.

Bu (Olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman oluşundan sonradır.

Amr (b. Ebî Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana (Ümeyye) b. Safvan Kelede b. Hanbel'den rivâyet etti. (Fakat):

" bunu ondan (kendi kulaklarımla) işittim" demedi.

Ebû Dâvûd dedi ki: (Her ne kadar bu hadis-i şerifi şeyhim İbn Beşşâr bana rivâyet ederken Amr'dan sonra gelen ravinin ismini açıkça belirtmeden İbn Safvan diye bildirmişse de bu hadisi hana rivâyet eden ikinci şeyhim) Yahya b. Habib (o ravinin isminin) " Ümeyye b. Safvan' (olduğunu) rivâyet etti. Ve yine (bu şeyhim) Yahya (b. Habih'in) haber verd(iğine göre) Amr b. Abdillah b. Safvan (bu hadisi) kendisine Kelede b. Hanbel'in bildirdiğini söylemiştir.

5177- Rib’i’den demiştir ki: Âmir oğullarından bir adamın bildirdiğine göre, kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) evde iken " Girebilir miyim?" diyerek izin istemiş de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hizmetçisine:

" Şu adam(ın yanın)a çık ve ona izin istemeyi öğret, ona:

" Esselâmü aleyküm girebilir miyim de(mesini) söyle!" buyurmuş.

Adam da bunu işitmiş ve:

" Esselâmü aleyküm girebilir miyim?" demiş. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona (girmesi için) izin vermiş, o da Hazret-i Peygamberin huzuruna girmiştir.

5178- Ribî b. Hıraş'dan demiştir ki: Bana haber verildiğine göre Âmir oğullarından bir adam (huzuruna girmek için) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den izin istemiş" (Daha sonra Hiraş, bir önceki hadisin manasını (rivâyet etti).

Ebû Dâvûd dedi ki: Aynı şekilde (bu hadisi, bize) Müsedde, Ebû Avâne'den o Mahsur'dan, o da Rib'Tden rivâyet etti. (Ancak bu rivâyete göre Rib'î) -Âmir oğullarından birinden rivâyet edilmiştir- (sözünü) söylemiştir.

5179- Âmir oğullarından bir adamdan (rivâyet edildiğine göre) kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den (huzuruna girmek üzere) izin istemiş, (sözü geçen adam hadisin bundan sonraki kısmında 5177 nolu hadisin) manasını (rivâyet etmiş ve) şöyle demiştir: Ben Hazret-i Peygamber’in hizmetçisine: Çık da şu adama izin istemesini ve " esselâmü aleyküm girebilir miyim?" demesini öğret, dediğini) işittim de bunun üzerine " esselâmü aleyküm girebilir miyim?" dedim ve (yanına girdim.)

١٣٧ - بَاب كَيْف الِاسْتِئْذَان

٥١٧٦ - حَدَّثَنَا ابْن بَشَّار، ثَنَا أَبُو عَاصِم، ثَنَا ابْن جُرَيْج، ح وَثَنا يَحْيَى بْن حَبِيْب، ثَنَا رَوْح، عَن ابْن جُرَيْج قَال: أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْن أَبِي سُفْيَان، أَن عَمْرِو بْن عَبْد الْلَّه بْن صَفْوَان أَخْبَرَه، عَن كَلَدَة بْن حَنْبَل أَن صَفْوَان بْن أُمَيَّة بَعَثَه إِلَى رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِلَبَن وَجَدَايَة وَصْغَابِيْس ، وَالْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِأَعْلَى مَكَّة، فَدَخَلْت وَلَم أُسَلِّم فَقَال: (ارْجِع فَقُل الْسَّلَام عَلَيْكُم) وَذَلِك بَعْد مَا أَسْلَم صَفْوَان بْن أُمَيَّة، قَال عَمْرُو: وَأَخْبَرَنِي ابْن صَفْوَان بِهَذَا أَجْمَع عَن كَلَدَة بْن حَنْبَل، وَلَم يَقُل سَمِعْتُه مِنْه.

قَال أَبُو دَاوُد: قَال يَحْيَى بْن حَبِيْب: أُمَيَّة بْن صَفْوَان، وَلَم يَقُل سَمِعْتُه مِن كَلَدَة بْن حَنْبَل. وَقَال يَحْيَى أَيْضا: عَمْرِو بْن عَبْد الْلَّه بْن صَفْوَان أَخْبَرَه أَن كَلَدَة بْن الْحَنْبَل أَخْبَرَه.

٥١٧٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا أَبُو الْأَحْوَص، عَن مَنْصُوْر، عَن رِبْعِي قَال: ثَنَا رَجُل مِن بَنِي عَامِر أَنَّه اسْتَأْذَن عَلَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم وَهُو فِي بَيْت فَقَال: أَأَلِج؟ فَقَال الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم لِخَادِمِه: (أَخْرِج إِلَى هَذَا فَعَلِّمْه الِاسْتِئْذَان، فَقُل لَه: قُل الْسَّلَام عَلَيْكُم، أَأَدْخُل؟) فَسَمِعَه الْرَّجُل فَقَال: الْسَّلَام عَلَيْكُم، أَأَدْخُل؟ فَأَذِن لَه الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فَدَخَل.

٥١٧٨ - حَدَّثَنَا هَنَّاد بْن الْسَّرِي، عَن أَبِي الْأَحْوَص، عَن مَنْصُوْر، عَن رِبْعِي بْن حِرَاش قَال: حُدَثت أَن رَجُلا مِن بَنِي عَامِر اسْتَأْذَن عَلَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِمَعْنَاه.

قَال أَبُو دَاوُد: وَكَذَلِك حَدَّثَنَا مُسَدَّد حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَة، عَن مَنْصُوْر، وَلَم يَقُل عَن رَجُل مِن بَنِي عَامِر.

٥١٧٩ - حَدَّثَنَا عُبَيْد الْلَّه بْن مُعَاذ، ثَنَا أَبِي، ثَنَا شُعْبَة، عَن مَنْصُوْر، عَن رِبْعِي، عَن رَجُل مِن بَنِي عَامِر أَنَّه اسْتَأْذ عَلَى الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِمَعْنَاه قَال: فَسَمِعْتُه فَقُلْت: الْسَّلَام عَلَيْكُم، أَأَدْخُل؟



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 136. (Eve Girmek İçin) İstizan (İzin İsteme) Hakkında (Gelen Hadisler)

5171- Hazret-i Enes b. Mâlik'den (rivâyet edildiğine göre, bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in odalarından birine başını uzatarak içeriye bakmış da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir mızrağın uc demiriyle veya bunlardan birkaç tanesiyle (buradaki şüphe raviye aittir) onun üzerine yürümüştü.

(Ravi sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın (elindeki bu temreni, o evinin içine bakan kimseye) saplamak için (Onun) üzerine saldırışını (hâlâ) görür gibiyim.

Buharî, istizan 11: diyat 23; Müslim, edeb 42; Tirmizi, istizan 17; Ahmed b. Hanbel, III, 239,242.

5172- Hazret-i Ebû Hüreyre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (şöyle) buyururken işittiğini söylemiştir:

" Kim bir cemaatin evin(in için)e izinleri olmadan bakar da (onlar da) onun gözünü çıkarırsa (o adamın bu) gözü heder olur."

5173- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Kişi evin içine baktı da) Bakış (eve) girdi mi, artık (eve girmek için) izin (almaya lüzum) yoktur."

5174- Hüzeyl'den demiştir ki: Bir adam geldi -Osman (b. Ebî Şeybe bu adamın) Sa'd (b. Ebi Vakkas) olduğunu rivâyet etti. Peygamber (aleyhisselâm)'ın kapısının önüne durup izin istedi ve kapının önüne dikildi.

Osman (b. Ebi Şeybe bu sözü) " kapıya karşı (dikildi)" diye rivâyet etti.-

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'de ona:

" Şöyle (dur kapı) senden (biraz sağda veya solda kalacak şekilde biraz sağa veya sola doğru çekil) yahutta şöyle (dur). Çünkü izin göz içindir" buyurdu.

5175- (Bir önceki hadisin) bir benzerini de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den Sa'd (b. Ebi Vakkâs) rivâyet etmiştir.

١٣٦ - بَاب فِي الِاسْتِئْذَان

٥١٧١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن عُبَيْد، ثَنَا حَمَّاد، عَن عُبَيْد الْلَّه بْن أَبِي بَكْر، عَن أَنَس بْن مَالِك أَن رَجُلَا اطَّلَع مِن بَعْض حُجَر الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم، فَقَام إِلَيْه رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم بِمِشْقَص أَو مَشَاقِص قَال: فَكَأَنِّي أَنْظُر إِلَى رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم يَخْتِلُه لِيَطْعَنَه.

٥١٧٢ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا حَمَّاد، عَن سُهَيْل، عَن أَبِيْه قَال: ثَنَا أَبُو هُرَيْرَة

أَنَّه سَمِع رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم يَقُوْل: (مِن اطَّلَع فِي دَار قَوْم بِغَيْر إِذْنِهِم فَفَقَأُوا عَيْنَه فَقَد هَدَرَت عَيْنُه).

٥١٧٣ - حَدَّثَنَا الرَّبِيْع بْن سُلَيْمَان الْمُؤَذِّن، ثَنَا ابْن وَهْب، عَن سُلَيْمَان يَعْنِي ابْن بِلَال عَن كَثِيْر، عَن الْوَلِيّد، عَن أَبِي هُرَيْرَة أَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (إِذَا دَخَل الْبَصَر فَلَا إِذْن).

٥١٧٤ - حَدَّثَنَا عُثْمَان بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا جَرِيْر، ح وَثَنا أَبُو بَكْر بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا حَفْص، عَن الْأَعْمَش، عَن طَلْحَة، عَن هُزَيْل قَال:

جَاء رَجُل، قَال عُثْمَان: سَعْد بْن أَبِي وَقَّاص: فَوَقَف عَلَى بَاب الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم يَسْتَأْذِن، فَقَام عَلَى الْبَاب، قَال عُثْمَان: مُسْتَقْبِل الْبَاب، فَقَال لَه الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (هَكَذَا عَنْك أَو هَكَذَا؛ فَإِنَّمَا الِاسْتِئْذَان مِن الْنَّظَر).

٥١٧٥ - حَدَّثَنَا هَارُوْن بْن عَبْد الْلَّه، ثَنَا أَبُو دَاوُد الْحُفَرِي عَن سُفْيَان، عَن الْأَعْمَش، عَن طَلْحَة بْن مُصَرِّف، عَن رَجُل، عَن سَعْد نَحْوَه، عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم.



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 135. Köleyi Efendisine Karşı Kışkırtan Kimse Hakkında (Gelen Hadisler)

5170- Hazret-i Ebû Hüreyre'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Bir kimsenin karısını yahutta kölesini kendisine karşı kışkırtan kimse bizden değildir."

Ahmed b. Hanbel, V, 352, 355.

١٣٥ - بَاب فِيْمَن خَبَّب مَّمْلُوْكا عَلَى مَوْلَاه

٥١٧٠ - حَدَّثَنَا الْحَسَن بْن عَلِي، ثَنَا زَيْد بْن الْحُبَاب، عَن عَمَّار بْن رُزَيْق، عَن عَبْد الْلَّه بْن عِيْسَى عَن عِكْرِمَة، عَن يَحْيَى بْن يَعْمَر، عَن أَبِي هُرَيْرَة قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (مَن خَبَّب زَوْجَة امْرِىء أَو مَمْلُوْكَه فَلَيْس مِنَّا).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget