Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 57- Kadın Kocasının Evinden Sadaka Verir Mi?

2551- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Kadın kocasının evinden bir şeyler tasadduk ederse kadına da sevap yazılır kocasına da aynen sevap yazılır, malın bekçisi ve hizmetçisi durumunda olan kimse için de durum aynıdır. Hepsine aynı sevap yazılır, kocaya kazancından dolayı hanımına veya hizmetçiye de harcamadan dolayı sevap yazılır ve hiçbirinin sevabı diğerinden eksik olmaz.) (Tirmizî, Zekat: 34; Ebû Dâvûd, Büyü’: 86)

٥٧ - باب صَدَقَةِ الْمَرْأَةِ مِنْ بَيْتِ زَوْجِهَا

٢٥٥١ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، قَالَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ، يُحَدِّثُ عَنْ عَائِشَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ إِذَا تَصَدَّقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ بَيْتِ زَوْجِهَا كَانَ لَهَا أَجْرٌ وَلِلزَّوْجِ مِثْلُ ذَلِكَ وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ وَلاَ يَنْقُصُ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِنْ أَجْرِ صَاحِبِهِ شَيْئًا لِلزَّوْجِ بِمَا كَسَبَ وَلَهَا بِمَا أَنْفَقَتْ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 56- Köle, Efendisinin Malından Sadaka Verir Mi?

2549- Yezid b. Ebu Ubeyd (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Âb-ıllahm’ın kölesi Umeyr’den işittim şöyle demişti:

(Efendim bana kurutmak için et doğramamı emretmişti o sırada bir fakir geldi, o etten o fakire de vermiştim. Durumu öğrenen efendim beni dövdü. Ben de doğruca Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gittim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), efendimi çağırttı ve:

(Niçin dövdün?) diye sordu. Efendim de:

(Benim emrim olmadan benim yiyeceğimi başkalarına yediriyor) cevabını verdi -bir başka defa da emrim olmaksızın- dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Mükafatı ikinizindir) buyurdu. (İbn Mâce, Ticaret: 66; Müslim, Zekat: 26)

2550- Ebu Mûsâ (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Her Müslüman’ın sadaka vermesi lazımdır.) Bunun üzerine, (Ya bir şey bulamazsa) diye soruldu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Elinin emeğiyle kazanır hem kendisi faydalanır hem de sadaka verir) buyurdu. Oradakiler tekrar:

(Ya çalışamaz ise) dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(İhtiyacı olan birine bedenen yardım eder) buyurdular. (Bunu da yapamaz ise) denildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(İyiliği emreder) buyurdu. (Bunu da yapamazsa) denildi. (Kötülüğün yapılmasına engel olur çünkü buda bir sadakadır) buyurdu. (Müslim, Zekat: 16; Buhârî, Zekat: 26)

٥٦ - باب صَدَقَةِ الْعَبْدِ

٢٥٤٩ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا حَاتِمٌ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي عُبَيْدٍ، قَالَ سَمِعْتُ عُمَيْرًا، مَوْلَى آبِي اللَّحْمِ قَالَ أَمَرَنِي مَوْلاَىَ أَنْ أُقَدِّدَ، لَحْمًا فَجَاءَ مِسْكِينٌ فَأَطْعَمْتُهُ مِنْهُ فَعَلِمَ بِذَلِكَ مَوْلاَىَ فَضَرَبَنِي فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَدَعَاهُ فَقَالَ ‏(‏ لِمَ ضَرَبْتَهُ ‏)‏ ‏.‏ فَقَالَ يُطْعِمُ طَعَامِي بِغَيْرِ أَنْ آمُرَهُ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى بِغَيْرِ أَمْرِي قَالَ ‏(‏ الأَجْرُ بَيْنَكُمَا ‏)‏ ‏.‏

٢٥٥٠ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، قَالَ أَخْبَرَنِي ابْنُ أَبِي بُرْدَةَ، قَالَ سَمِعْتُ أَبِي يُحَدِّثُ، عَنْ أَبِي مُوسَى، عَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ‏(‏ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ صَدَقَةٌ ‏)‏ ‏.‏ قِيلَ أَرَأَيْتَ إِنْ لَمْ يَجِدْهَا قَالَ ‏(‏ يَعْتَمِلُ بِيَدِهِ فَيَنْفَعُ نَفْسَهُ وَيَتَصَدَّقُ ‏)‏ ‏.‏ قِيلَ أَرَأَيْتَ إِنْ لَمْ يَفْعَلْ قَالَ ‏(‏ يُعِينُ ذَا الْحَاجَةِ الْمَلْهُوفَ ‏)‏ ‏.‏ قِيلَ فَإِنْ لَمْ يَفْعَلْ قَالَ ‏(‏ يَأْمُرُ بِالْخَيْرِ ‏)‏ ‏.‏ قِيلَ أَرَأَيْتَ إِنْ لَمْ يَفْعَلْ قَالَ ‏(‏ يُمْسِكُ عَنِ الشَّرِّ فَإِنَّهَا صَدَقَةٌ ‏)‏ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 55- Sadakaya Muhtaç Olan, Sadaka Verirse Ne Olur?

2548- Ebu Said (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hutbe okurken bir adam mescide girdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

(İki rekat namaz kıl) buyurdu. İkinci hafta yine adam cumaya geldi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yine o adama:

(İki rekat namaz kıl) buyurdu. Üçüncü hafta yine geldi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

(İki rekat namaz kıl) buyurdu. Sonra da cemaate (Bu adama sadaka veriniz) buyurdu. Ona iki elbise verdik. Daha sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yine:

(Sadaka veriniz) deyince adam kendisine verilen iki elbiseden birini çıkardı. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Görmüyor musunuz mescide kötü bir kıyafetle gelmişti, kendisine anlayışla davranarak sadaka vereceğinizi tahmin edip ümid etmiştim fakat bunu yapmadınız. Ben de sadaka veriniz dedim sizlerde sadaka verdiniz, Bende iki elbise vermiştim. Sonra tekrar sadaka verin deyince o adam da elbisesinin birini çıkarıp sadaka olarak veriyor.) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), adama:

(Elbiseni al diye) azarladı. (Müslim, Zekat: 32; Dârimi, Zekat: 22)

٥٥ - باب إِذَا تَصَدَّقَ وَهُوَ مُحْتَاجٌ إِلَيْهِ هَلْ يُرَدُّ عَلَيْهِ

٢٥٤٨ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى، قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَجْلاَنَ، عَنْ عِيَاضٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، أَنَّ رَجُلاً، دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ فَقَالَ ‏(‏ صَلِّ رَكْعَتَيْنِ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ جَاءَ الْجُمُعَةَ الثَّانِيَةَ وَالنَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ فَقَالَ ‏(‏ صَلِّ رَكْعَتَيْنِ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ جَاءَ الْجُمُعَةَ الثَّالِثَةَ فَقَالَ ‏(‏ صَلِّ رَكْعَتَيْنِ ‏)‏ ‏.‏ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ تَصَدَّقُوا ‏)‏ ‏.‏ فَتَصَدَّقُوا فَأَعْطَاهُ ثَوْبَيْنِ ثُمَّ قَالَ ‏(‏ تَصَدَّقُوا ‏)‏ ‏.‏ فَطَرَحَ أَحَدَ ثَوْبَيْهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ أَلَمْ تَرَوْا إِلَى هَذَا إِنَّهُ دَخَلَ الْمَسْجِدَ بِهَيْئَةٍ بَذَّةٍ فَرَجَوْتُ أَنْ تَفْطُنُوا لَهُ فَتَصَدَّقُوا عَلَيْهِ فَلَمْ تَفْعَلُوا فَقُلْتُ تَصَدَّقُوا ‏.‏ فَتَصَدَّقْتُمْ فَأَعْطَيْتُهُ ثَوْبَيْنِ ثُمَّ قُلْتُ تَصَدَّقُوا ‏.‏ فَطَرَحَ أَحَدَ ثَوْبَيْهِ خُذْ ثَوْبَكَ ‏)‏ ‏.‏ وَانْتَهَرَهُ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget