Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5- YALAN OLDUĞUNU BİLDİĞİ VEYA SANDIĞI HALDE BİR HADİSİ RESÛLULLAH (SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM) DEN RİVAYET EDENİN BEYANI BÂBI

39) ... Hazret-i Ali (radıyallahü anh)’den ; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir ;

(Her kim , yalan olduğunu sandığı bir hadisi benim hadisim olmak üzere rivâyet ederse iki yalancıdan birisi de odur. )

40) ... Semure b. Cündüp (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

(Kim yalan olduğunu bilerek veya zan ederek bir hadisi benden rivâyet ederse iki yalancıdan birisi de odur. )

41) ... Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular;

(Kim bir hadisin uydurma olduğunu bildiği veya zan ettiği halde onu benden rivâyette bulunursa iki yalancıdan birisi de kendisidir. )

42) ...

43) ... El Mugire b. Şube (radıyallahü anh)’den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir;

(Kim bir hadisin uydurma olduğunu bildiği veya zan ettiği halde benden rivâyette bulunursa iki yalancıdan birisi de kendisidir. )

٥ - باب مَنْ حَدَّثَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ حَدِيثًا وَهُوَ يُرَى أَنَّهُ كَذِبٌ

٣٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ هَاشِمٍ، عَنِ ابْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ عَلِيٍّ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَنْ حَدَّثَ عَنِّي حَدِيثًا وَهُوَ يُرَى أَنَّهُ كَذِبٌ فَهُوَ أَحَدُ الْكَاذِبَيْنِ ‏)‏.‏

٤٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، قَالَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَنْ حَدَّثَ عَنِّي حَدِيثًا وَهُوَ يَرَى أَنَّهُ كَذِبٌ فَهُوَ أَحَدُ الْكَاذِبَيْنِ ‏)‏.‏

٤١ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، عَنْ عَلِيٍّ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَنْ رَوَى عَنِّي حَدِيثًا وَهُوَ يَرَى أَنَّهُ كَذِبٌ فَهُوَ أَحَدُ الْكَاذِبَيْنِ ‏)‏.‏

٤٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، أَنْبَأَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُوسَى الأَشْيَبُ، عَنْ شُعْبَةَ، مِثْلَ حَدِيثِ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ ‏.‏

٤٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ مَيْمُونِ بْنِ أَبِي شَبِيبٍ، عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ حَدَّثَ عَنِّي بِحَدِيثٍ وَهُوَ يَرَى أَنَّهُ كَذِبٌ فَهُوَ أَحَدُ الْكَاذِبَيْنِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 4- PEYGAMBER (SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM) ÜZERİNE YALAN UYDURMANIN AĞIR VEBALİNİN BEYANI BÂBI

31) ... Abdullah İbni Mesud (radıyallahü anh) den, şöyle dediği rivâyet edilmiştir;

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

(Kim bilerek benim üzerimde yalan uydurursa cehennemdeki yerine hazırlansın. )

32) ... Ali (radıyallahü anh)’den şöyle dediği mervidir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

(Benim ağzımdan (kasten) yalan uydurmayınız. Çünki benim namıma (bilerek) yalan uydurmak muhakkak (uyduranı, bilerek rivâyet edeni, buna rıza göstereni ve her hangi bir ilişkisi olanı) cehenneme sokar.)

33) ... Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ;

(Kim benim adıma –Ravi diyor ki; Zannımca (bilerek) kaydını kullandı. - yalan uydurusa cehennemdeki yerine yerleşsin buyurdu, demiştir)

34) ... Cabir b. Abdullah (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’nin şöyle buyurduğunu söylemiştir ;

(Kim kasden benim üzerim de yalan söylerse cehennemdeki yerine hazır olsun. )

35) ... Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:

(Benim söylemediğim bir şeyi kim bana bile bile isnad ederse cehennemdeki yerine hazırlansın. )

36) ... Ebû Katade (radıyallahü anh)’den ;Şöyle demiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu minber üzerinde iken şöyle buyurduğunu (bizzat) işittim ;

(Benden çok hadis rivâyet etmekten kaçının. Her kim benim üzerimde (benim ağzımdan) bir şey söylemek isterse hak veya doğru (bu terettüt ravidendir) söylesin. Kim benim söylemediğim bir sözü kasten uydurup bana isnad ederse cehennemdeki yerine yerleşsin. )

37) ... Abdullah İbni Zübeyr (radıyallahü anh)’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir; Ben (aşeri mübeşşereden olan babam) Zübeyr b. El Avvam (radıyallahü anh)’a dedim ki;

(Abdullah) İbni Mesud (radıyallahü anh), falan ve filan sahibinin hadis rivâyet ettiklerini işittiğim gibi neden senin , Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hadislerinden bir şey haber verdiğini işitmiyorum. Zübeyr (radıyallahü anh) şöyle cevap verdi;

-İyi bilki ben Müslüman olduğum andan beri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanından hiç ayrılmadım (Yani benim bu tutumum , uzun zamandan beri sahabilik şerefine mazhar olduğum halde onun yanında az bulunduğumdan ileri gelmiyor. ) Fakat ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ın ; (Kim benim ağzımdan kasten yalan söylerse cehennemdeki oturağını hazırlasın!) buyurduğunu işittim. (Yani hadis riveyetinde bulunmama mani budur. Çünkü eksik veya fazla söyleme hatasına düşebilirim. )

38) ... Ebû Said (radıyallahü anh)’den; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir;

(Her kim ki taammüden üzerimde yalan uydurursa ateşten oturağına hazır olsun. )

٤ - باب التَّغْلِيظِ فِي تَعَمُّدِ الْكَذِبِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم

٣١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ، وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَامِرِ بْنِ زُرَارَةَ، وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى، قَالُوا حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ سِمَاكٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٢ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَامِرِ بْنِ زُرَارَةَ، وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى، قَالاَ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ، عَنْ عَلِيٍّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( لاَ تَكْذِبُوا عَلَىَّ فَإِنَّ الْكَذِبَ عَلَىَّ يُولِجُ النَّارَ ‏)‏.‏

٣٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ الْمِصْرِيُّ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ - حَسِبْتُهُ قَالَ مُتَعَمِّدًا - فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٤ - حَدَّثَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ، زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ تَقَوَّلَ عَلَىَّ مَا لَمْ أَقُلْ فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَعْلَى التَّيْمِيُّ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ مَعْبَدِ بْنِ كَعْبٍ، عَنْ أَبِي قَتَادَةَ، قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ عَلَى هَذَا الْمِنْبَرِ ‏( إِيَّاكُمْ وَكَثْرَةَ الْحَدِيثِ عَنِّي فَمَنْ قَالَ عَلَىَّ فَلْيَقُلْ حَقًّا أَوْ صِدْقًا وَمَنْ تَقَوَّلَ عَلَىَّ مَا لَمْ أَقُلْ فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ، مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ جَامِعِ بْنِ شَدَّادٍ أَبِي صَخْرَةَ، عَنْ عَامِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قُلْتُ لِلزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ مَا لِيَ لاَ أَسْمَعُكَ تُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَمَا أَسْمَعُ ابْنَ مَسْعُودٍ وَفُلاَنًا وَفُلاَنًا قَالَ أَمَا إِنِّي لَمْ أُفَارِقْهُ مُنْذُ أَسْلَمْتُ وَلَكِنِّي سَمِعْتُ مِنْهُ كَلِمَةً يَقُولُ ‏( مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏

٣٨ - حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ، عَنْ مُطَرِّفٍ، عَنْ عَطِيَّةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ كَذَبَ عَلَىَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 3- RESÛLULLAH (SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM)'DEN HADİS RİVAYETİ HUSUSUNDA TEVAKKİ (SAKINMAK-ÇEKİNMEK VE İTHİYATLI OLMAK) BÂBI

24) ... Amr b. Meymun (radıyallahü anh)’den şöyle söylediği rivâyet edilmiştir;

İbn-i Mesud (Abdullah) (radıyallahü anh) ile her Perşembe günü akşamı buluşup görüşmeyi hiç kaçırmazdım. Her hangi bir şey hakkında hiçbir kimseye (Kale Resulullahi (sallallahü aleyhi ve sellem) dediğini işitmedim. Yalnız bir akşam (Kale Resulullahi (sallallahü aleyhi ve sellem) dedi. (Kendisinin bir hadis rivâyet edeceği beklenirken susuverdi) ve hemen başını öne eğdi. Biraz sonra ona baktım ki (ne göreyim) gömleğinin ilikleri çözülmüş, gözleri yaşlarla dolup taşmış ve boyun damarları şişmiş vaziyettedir. Biraz sonra, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (öyle) veya aşağı, yahut yukarı, ya da ona yakın yahut ta ona benzer buyurdu) dedi.

25) ... Muhammed b. Sirin (radıyallahü anh)’den şöyle söylediği rivâyet edilmiştir;

Enes b. Mâlik (radıyallahü anh) , bir hadis rivâyet edip bitirdiği zaman ; = Yahud da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in buyurduğu gibi , derdi.

26) ... Abdurrahman b. Ebi Leyla (radıyallahü anh)’dan; Şöyle dediği rivâyet edilmiştir;

Biz Zeyd b. Erkam (radıyallahü anh)’den, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hadis-i şeriflerinden bir şey anlatmasını rica ettik. Buyurdular ki:

(Biz artık yaşlandık, bizde unutkanlık baş gösterdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hadis nakletmek de çok zor (mesuliyeti ağır)dır. )

27) ... Şabi (Rahimehullah)’den rivâyet edildiğine göre kendisi demiştir ki;

(Ben İbn-i Ömer (radıyallahü anh) ile bir yıl beraber oturdum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hiçbir hadis naklettiğini işitmedim. )

28) ... Tavus (Rahimehullah)’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir;

İbn-i Abbâs (radıyallahü anh)’den işittim. Buyurdular ki ;

(Gerçekten biz (itina ile) hadisi hıfzederdik. Hadis de, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den hıfzedilir. (Hıfzedilmesine önem ve kıymet verilmelidir. ) Fakat siz hırçın deveye de uysal deveye de binmeye başlayınca artık hadis almaya itimad etmek ve bellemek işi uzaklaştı. )

29) ... Şabi (Rahimehullah)’dan ;

Karaza b. Kab (radıyallahü anh)’ın şöyle söylediği rivâyet edilmiştir;

Ömer (radıyallahü anh) bizi Kufe’ye gönderdi . (Bizi yolcu ederken), Teşyi edip (Medine dışındaki) Sirar denilen yere kadar beraberimizde yürüdü. Sonra ‘Beraberinizde buraya kadar ne için yürüdüğümü bilirmisiniz?’ diye sordu. Biz ; ‘Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sohbetinde bulunduğumuz (sahabe olduğumuz) ve ensardan olduğumuz içindir, ’ dedik. Ömer (radıyallahü anh) ;

(Ben size bir hususu anlatmak için (buraya kadar ) beraberinizde yürüdüm. Ve yürüyerek gelmekliğimin hatırı için (yapacağım tavsiyeyi) iyice belliyeceğinizi umarak yürüdüm. Siz ateşte kaynayan tencere gibi Kuran için gönülleri fokur fokur kaynayan (yani kuran okumaya çok hararetli ve pek düşkün ) bir kavme varıyorsunuz. Onlar sizi gördükleri zaman (problemlerinde sizleri hakem yapacakları, bütün işlerinde emirlerinize itâat edecekleri ve dini bilgileri sizden alacakları için) sizlere boyun eğecekler ve bunlar Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ashâbıdır , diyeceklerdir. Siz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den az hadis rivâyet ediniz. (Yani onların sizden hadis almak için duydukları iştiyaka ve fazla istekli olmalarına bakarak fazla rivâyette bulunmayınız. ) Ben de (sevapta) sizin ortağınızım. (Çünkü kendisi onları hayra delalet etmiş oluyor. ) dedi.

30) ... Es-Saip b. Yezid (radıyallahü anh)’den ;

Demiştirki ; Ben Saad b. Mâlik (Bu zat Ebû Saidi Hudri künyesi ile meşhurdur. ) (radıyallahü anh) ile Medineden Mekkeye kadar yolda arkadaşlık ettim. Bir tek hadis rivâyet ettiğini işitmedim. )

٣ - باب التَّوَقِّي فِي الْحَدِيثِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم

٢٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ، عَنِ ابْنِ عَوْنٍ، حَدَّثَنَا مُسْلِمٌ الْبَطِينُ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ، قَالَ مَا أَخْطَأَنِي ابْنُ مَسْعُودٍ عَشِيَّةَ خَمِيسٍ إِلاَّ أَتَيْتُهُ فِيهِ قَالَ فَمَا سَمِعْتُهُ يَقُولُ لِشَىْءٍ قَطُّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَلَمَّا كَانَ ذَاتَ عَشِيَّةٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ - قَالَ فَنَكَسَ ‏.‏ قَالَ فَنَظَرْتُ إِلَيْهِ فَهُوَ قَائِمٌ مُحَلَّلَةً أَزْرَارُ قَمِيصِهِ قَدِ اغْرَوْرَقَتْ عَيْنَاهُ وَانْتَفَخَتْ أَوْدَاجُهُ قَالَ أَوْ دُونَ ذَلِكَ أَوْ فَوْقَ ذَلِكَ أَوْ قَرِيبًا مِنْ ذَلِكَ أَوْ شَبِيهًا بِذَلِكَ ‏.‏

٢٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ، عَنِ ابْنِ عَوْنٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ، قَالَ كَانَ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ إِذَا حَدَّثَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ حَدِيثًا فَفَرَغَ مِنْهُ قَالَ أَوْ كَمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏

٢٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ، عَنْ شُعْبَةَ، ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي لَيْلَى، قَالَ قُلْنَا لِزَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ حَدِّثْنَا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏.‏ قَالَ كَبِرْنَا وَنَسِينَا وَالْحَدِيثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ شَدِيدٌ ‏.‏

٢٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي السَّفَرِ، قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِيَّ، يَقُولُ جَالَسْتُ ابْنَ عُمَرَ سَنَةً فَمَا سَمِعْتُهُ يُحَدِّثُ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ شَيْئًا ‏.‏

٢٨ - حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ الْعَنْبَرِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، يَقُولُ إِنَّمَا كُنَّا نَحْفَظُ الْحَدِيثَ وَالْحَدِيثُ يُحْفَظُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَمَّا إِذَا رَكِبْتُمُ الصَّعْبَ وَالذَّلُولَ فَهَيْهَاتَ ‏.‏

٢٩ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ مُجَالِدٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ قَرَظَةَ بْنِ كَعْبٍ، قَالَ بَعَثَنَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ إِلَى الْكُوفَةِ وَشَيَّعَنَا فَمَشَى مَعَنَا إِلَى مَوْضِعٍ يُقَالُ لَهُ صِرَارٌ ‏.‏ فَقَالَ أَتَدْرُونَ لِمَ مَشَيْتُ مَعَكُمْ قَالَ قُلْنَا لِحَقِّ صُحْبَةِ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَلِحَقِّ الأَنْصَارِ ‏.‏ قَالَ لَكِنِّي مَشَيْتُ مَعَكُمْ لِحَدِيثٍ أَرَدْتُ أَنْ أُحَدِّثَكُمْ بِهِ فَأَرَدْتُ أَنْ تَحْفَظُوهُ لِمَمْشَاىَ مَعَكُمْ إِنَّكُمْ تَقْدُمُونَ عَلَى قَوْمٍ لِلْقُرْآنِ فِي صُدُورِهِمْ هَزِيزٌ كَهَزِيزِ الْمِرْجَلِ فَإِذَا رَأَوْكُمْ مَدُّوا إِلَيْكُمْ أَعْنَاقَهُمْ وَقَالُوا أَصْحَابُ مُحَمَّدٍ ‏.‏ فَأَقِلُّوا الرِّوَايَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَأَنَا شَرِيكُكُمْ ‏.‏

٣٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنِ السَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ، قَالَ صَحِبْتُ سَعْدَ بْنَ مَالِكٍ مِنَ الْمَدِينَةِ إِلَى مَكَّةَ فَمَا سَمِعْتُهُ يُحَدِّثُ عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِحَدِيثٍ وَاحِدٍ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget