Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 49- ABDEST İSBAĞI (= TAM ALINMASI) HAKKINDAKİ HADÎSLERİN BEYÂNI BÂBI

461 - “... (Abdullah) İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'den : Şöyle söylemiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize abdest isbağım emretti. "

462 - “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet olunduğuna göre kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle buyurduğunu işitmiştir:

— (Allah'ın, günahlara keffâret ve hasanâtı artırmaya vesile kıldığı şeyleri size göstermiyeyim mi?) Sahabîler:

— Göster, yâ Resûlüllah! dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Güçlüklere rağmen abdesti tam olarak almak, mescidlere doğru çok adım atmak ve bir namazdan sonra diğer bir namazı beklemektir. ) buyurdu. "

463 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu :

(Güçlüklere rağmen abdesti kemâl üzere almak ve mescitlere doğru çok adım atmak ve (bir) namazdan sonra da gelecek namazı gözetlemek (beklemek) günahların kefaretidir.) "

٤٩ - باب مَا جَاءَ فِي إِسْبَاغِ الْوُضُوءِ

٤٦١ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ سَالِمٍ أَبُو جَهْضَمٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِإِسْبَاغِ الْوُضُوءِ ‏.‏

٤٦٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي بُكَيْرٍ، حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( أَلاَ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَا يُكَفِّرُ اللَّهُ بِهِ الْخَطَايَا وَيَزِيدُ بِهِ فِي الْحَسَنَاتِ ‏)‏.‏ قَالُوا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ ‏.‏ قَالَ ‏( إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ عَلَى الْمَكَارِهِ وَكَثْرَةُ الْخُطَا إِلَى الْمَسَاجِدِ وَانْتِظَارُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصَّلاَةِ ‏)‏.‏

٤٦٣ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ حَمْزَةَ، عَنْ كَثِيرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ رَبَاحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( كَفَّارَاتُ الْخَطَايَا إِسْبَاغُ الْوُضُوءِ عَلَى الْمَكَارِهِ وَإِعْمَالُ الأَقْدَامِ إِلَى الْمَسَاجِدِ وَانْتِظَارُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الصَّلاَةِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 48- ABDESTTE ÎKTİSAD VE BUNDA İSRAFIN KERAHETİ HAKKINDA GELEN HADİSLER BÂBI

456 - “... Übeyy bin Kâ'b (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir:

(Şüphesiz abdest (vesvesesi) için Velehân denilen bir şeytân vardır. Bunun için su vesvesesinden sakının. )

457 - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (baba babası Abdullah bin Amr bin el-As) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir:

Bir a'râbî Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek abdestin nasıl alınacağını sordu. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem)(abdest uzuvlarını) üçer defa (yıkayarak) ona abdest almayı gösterdi. Sonra buyurdu ki:

(Abdest budur. Bundan fazla yapan kimse, isâe etmiş veya taaddî etmiş veya zulüm etmiş olur. )

458 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur :

Ben (bir defa Peygamber'in hanımlarından olan) teyzem Meymûne (radıyallahü anhâ)'nın yanında geceledim. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem) (gece) kalkıp eski bir su kırbasından abdest aldı. Suyu azar azar kullanıyordu. Ben de kalktım. Onun yaptığı gibi yaptım. "

459 - “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'den: Şöyle söylemiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamı abdest alırken gördü ve ona buyurdu ki: (İsraf etme. İsraf etme. )

460 - “... Abdullah bin Amr (radıyallahü anhüm)’den:

Şöyle demiştir: (Bir gün) Sa'd abdest alırken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun yanından geçti ve:

(Bu israf nedir?) buyurdu. Sa'd de : -Abdestte israf var mı? diye sorunca, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Akan bir nehir üzerinde bile olsan evet. ) (abdestte israf vardır. ) buyurdu. "

٤٨ - باب مَا جَاءَ فِي الْقَصْدِ فِي الْوَضُوءِ وَكَرَاهِيَةِ التَّعَدِّي فِيهِ

٤٥٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، حَدَّثَنَا خَارِجَةُ بْنُ مُصْعَبٍ، عَنْ يُونُسَ بْنِ عُبَيْدٍ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ عُتَىِّ بْنِ ضَمْرَةَ السَّعْدِيِّ، عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِنَّ لِلْوُضُوءِ شَيْطَانًا يُقَالُ لَهُ وَلَهَانُ فَاتَّقُوا وَسْوَاسَ الْمَاءِ ‏)‏.‏

٤٥٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا خَالِي، يَعْلَى عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِي عَائِشَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ جَاءَ أَعْرَابِيٌّ إِلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَسَأَلَهُ عَنِ الْوُضُوءِ فَأَرَاهُ ثَلاَثًا ثَلاَثًا ثُمَّ قَالَ ‏( هَذَا الْوُضُوءُ فَمَنْ زَادَ عَلَى هَذَا فَقَدْ أَسَاءَ وَتَعَدَّى أَوْ ظَلَمَ ‏)‏.‏

٤٥٨ - حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الشَّافِعِيُّ، إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْعَبَّاسِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرٍو، سَمِعَ كُرَيْبًا، يَقُولُ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، يَقُولُ بِتُّ عِنْدَ خَالَتِي مَيْمُونَةَ فَقَامَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَتَوَضَّأَ مِنْ شَنَّةٍ وُضُوءًا يُقَلِّلُهُ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ كَمَا صَنَعَ ‏.‏

٤٥٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِيُّ، حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْفَضْلِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ سَالِمٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ رَأَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَجُلاً يَتَوَضَّأُ فَقَالَ ‏( لاَ تُسْرِفْ لاَ تُسْرِفْ ‏)‏.‏

٤٦٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ، عَنْ حُيَىِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمَعَافِرِيِّ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ مَرَّ بِسَعْدٍ وَهُوَ يَتَوَضَّأُ فَقَالَ ‏( مَا هَذَا السَّرَفُ ‏)‏.‏ فَقَالَ أَفِي الْوُضُوءِ إِسْرَافٌ قَالَ ‏( نَعَمْ وَإِنْ كُنْتَ عَلَى نَهَرٍ جَارٍ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 47- BİRER, İKÎŞER VE ÜÇER DEFA (UZUVLARI YIKAYARAK) ABDEST ALMAK HAKKINDA

454 - “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'den :

Şöyle söylemiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (abdest uzuvlarını) birer defa (yıkayarak) abdest aldı ve :

(Bu, o kimsenin abdestidir ki Allah hiç bir namazını bunsuz kabul etmez.) buyurdu. Sonra (abdest uzuvlarım) ikişer defa (yıkamak suretiyle), abdest aldı ve :

(Bu, değerli ve kıymetli abdesttir. ) buyurdu ve (mübarek uzuvlarını) üçer defa da (yıkayarak) abdest aldı ve:

(Bu, abdestin en mükemmel olanıdır. Ve bu (şekil), benim ve Halilullah İbrahim'in abdestidir. Kim böyle abdest alıp tamamladıktan sonra:

(Ben, Allah'tan başka tapınmaya lâyık ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şehâdet ederim, )

Derse o kimse için Cennetin sekiz kapısı (beraber) açılır. Onlardan dilediğinden girer. ) buyurdu. "

455 - “... Ubeyy bin Kâ'b (radıyallahü anh)’den şöyle dediği rivâyet olunmuştur :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), su istedi ve (abdest uzuvlarını) birer defa (yıkayarak) abdest aldı. Sonra buyurdu ki :

(Bu, abdest görevidir.) veyahut şöyle buyurdu: (Bu, kişinin öyle abdestidir ki, onu almazsa Allah, hiç bir namazını kabul etmez. )

Bundan sonra O, (uzuvlarını) ikişer defa (yıkamakla) abdest aldı ve bundan sonra şöyle buyurdu.

(Bu, kişinin öyle bir abdestidir ki, onu aldığı zaman Allah ona sevabdan iki pay verir. )

Daha sonra O, üçer defa (yıkamak suretiyle) abdest aldı. Sonra buyurdu ki : (Bu, benim ve benden önceki Resullerin abdestidir. )

٤٧ - باب مَا جَاءَ فِي الْوُضُوءِ مَرَّةً وَمَرَّتَيْنِ وَثَلاَثًا

٤٥٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِيُّ، حَدَّثَنِي مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْعَطَّارُ، حَدَّثَنِي عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ زَيْدٍ الْعَمِّيُّ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ قُرَّةَ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ تَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَاحِدَةً وَاحِدَةً فَقَالَ ‏( هَذَا وُضُوءُ مَنْ لاَ يَقْبَلُ اللَّهُ مِنْهُ صَلاَةً إِلاَّ بِهِ ‏)‏.‏ ثُمَّ تَوَضَّأَ ثِنْتَيْنِ ثِنْتَيْنِ فَقَالَ ‏( هَذَا وُضُوءُ الْقَدْرِ مِنَ الْوُضُوءِ ‏)‏.‏ وَتَوَضَّأَ ثَلاَثًا ثَلاَثًا وَقَالَ ‏( هَذَا أَسْبَغُ الْوُضُوءِ وَهُوَ وُضُوئِي وَوُضُوءُ خَلِيلِ اللَّهِ إِبْرَاهِيمَ وَمَنْ تَوَضَّأَ هَكَذَا ثُمَّ قَالَ عِنْدَ فَرَاغِهِ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ فُتِحَ لَهُ ثَمَانِيَةُ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ يَدْخُلُ مِنْ أَيِّهَا شَاءَ ‏)‏.‏

٤٥٥ - حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ قَعْنَبٍ أَبُو بِشْرٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَرَادَةَ الشَّيْبَانِيُّ، عَنْ زَيْدِ بْنِ الْحَوَارِيِّ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ قُرَّةَ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ دَعَا بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ مَرَّةً مَرَّةً فَقَالَ ‏( هَذَا وَظِيفَةُ الْوُضُوءِ ‏)‏.‏ أَوْ قَالَ ‏( وُضُوءٌ مَنْ لَمْ يَتَوَضَّأْهُ لَمْ يَقْبَلِ اللَّهُ لَهُ صَلاَةً ‏)‏.‏ ثُمَّ تَوَضَّأَ مَرَّتَيْنِ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ قَالَ ‏( هَذَا وُضُوءٌ مَنْ تَوَضَّأَهُ أَعْطَاهُ اللَّهُ كِفْلَيْنِ مِنَ الأَجْرِ ‏)‏.‏ ثُمَّ تَوَضَّأَ ثَلاَثًا ثَلاَثًا فَقَالَ ‏( هَذَا وُضُوئِي وَوُضُوءُ الْمُرْسَلِينَ مِنْ قَبْلِي ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget