48- ABDESTTE ÎKTİSAD VE BUNDA İSRAFIN KERAHETİ HAKKINDA GELEN HADİSLER BÂBI
456 - “... Übeyy bin Kâ'b (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir:
(Şüphesiz abdest (vesvesesi) için Velehân denilen bir şeytân vardır. Bunun için su vesvesesinden sakının. )
457 - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (baba babası Abdullah bin Amr bin el-As) (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Bir a'râbî Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek abdestin nasıl alınacağını sordu. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem), (abdest uzuvlarını) üçer defa (yıkayarak) ona abdest almayı gösterdi. Sonra buyurdu ki:
(Abdest budur. Bundan fazla yapan kimse, isâe etmiş veya taaddî etmiş veya zulüm etmiş olur. )
458 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur :
Ben (bir defa Peygamber'in hanımlarından olan) teyzem Meymûne (radıyallahü anhâ)'nın yanında geceledim. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem) (gece) kalkıp eski bir su kırbasından abdest aldı. Suyu azar azar kullanıyordu. Ben de kalktım. Onun yaptığı gibi yaptım. "
459 - “... (Abdullah) İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'den: Şöyle söylemiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamı abdest alırken gördü ve ona buyurdu ki: (İsraf etme. İsraf etme. )
460 - “... Abdullah bin Amr (radıyallahü anhüm)’den:
Şöyle demiştir: (Bir gün) Sa'd abdest alırken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), onun yanından geçti ve:
(Bu israf nedir?) buyurdu. Sa'd de : -Abdestte israf var mı? diye sorunca, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Akan bir nehir üzerinde bile olsan evet. ) (abdestte israf vardır. ) buyurdu. "
٤٨ - باب مَا جَاءَ فِي الْقَصْدِ فِي الْوَضُوءِ وَكَرَاهِيَةِ التَّعَدِّي فِيهِ
٤٥٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، حَدَّثَنَا خَارِجَةُ بْنُ مُصْعَبٍ، عَنْ يُونُسَ بْنِ عُبَيْدٍ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنْ عُتَىِّ بْنِ ضَمْرَةَ السَّعْدِيِّ، عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِنَّ لِلْوُضُوءِ شَيْطَانًا يُقَالُ لَهُ وَلَهَانُ فَاتَّقُوا وَسْوَاسَ الْمَاءِ ).
٤٥٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا خَالِي، يَعْلَى عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مُوسَى بْنِ أَبِي عَائِشَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ جَاءَ أَعْرَابِيٌّ إِلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَسَأَلَهُ عَنِ الْوُضُوءِ فَأَرَاهُ ثَلاَثًا ثَلاَثًا ثُمَّ قَالَ ( هَذَا الْوُضُوءُ فَمَنْ زَادَ عَلَى هَذَا فَقَدْ أَسَاءَ وَتَعَدَّى أَوْ ظَلَمَ ).
٤٥٨ - حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الشَّافِعِيُّ، إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْعَبَّاسِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَمْرٍو، سَمِعَ كُرَيْبًا، يَقُولُ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ، يَقُولُ بِتُّ عِنْدَ خَالَتِي مَيْمُونَةَ فَقَامَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَتَوَضَّأَ مِنْ شَنَّةٍ وُضُوءًا يُقَلِّلُهُ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ كَمَا صَنَعَ .
٤٥٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِيُّ، حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْفَضْلِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ سَالِمٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ رَأَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَجُلاً يَتَوَضَّأُ فَقَالَ ( لاَ تُسْرِفْ لاَ تُسْرِفْ ).
٤٦٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ، عَنْ حُيَىِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمَعَافِرِيِّ، عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ مَرَّ بِسَعْدٍ وَهُوَ يَتَوَضَّأُ فَقَالَ ( مَا هَذَا السَّرَفُ ). فَقَالَ أَفِي الْوُضُوءِ إِسْرَافٌ قَالَ ( نَعَمْ وَإِنْ كُنْتَ عَلَى نَهَرٍ جَارٍ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.