76- HAVUZLAR BÂBI
561 - “... Ebû Saîd-i Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Mekke ile Medine arasında bulunan ve yırtıcı hayvanların, köpeklerin ve eşeklerin geldiği havuzların durumu ve onlardan taharet (abdest, gusül. necasetin giderilmesi işini) yapmanın hükmü soruldu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle cevap buyurdu :
(O hayvanların karınlarında taşıdıktan su, onlaradır. Kalan su, bizim İçindir. Taharette kullanılabilir. )
562 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüm)'den rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Biz, bir göle vardık. Ve gölde bir merkep İaşesine rastlayınca gölden su almaktan çekindik. Nihayet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza teşrif edince :
(Şüphesiz hiç bir şey suyu pislemez. ) buyurdu. Bunun üzerine biz su aldık, içirdik ve taşıdık. "
563 - “... Ebû Ümâme El-Bahili (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir :
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
(Şüphesiz hiç bir şey, suyu necis etmez. Ancak suyun kokusuna, tadına ve rengine galebe çalan şey, onu necis eder. )
٧٦ - باب الْحِيَاضِ
٥٦١ - حَدَّثَنَا أَبُو مُصْعَبٍ الْمَدَنِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ سُئِلَ عَنِ الْحِيَاضِ الَّتِي بَيْنَ مَكَّةَ وَالْمَدِينَةِ تَرِدُهَا السِّبَاعُ وَالْكِلاَبُ وَالْحُمُرُ وَعَنِ الطَّهَارَةِ مِنْهَا فَقَالَ ( لَهَا مَا حَمَلَتْ فِي بُطُونِهَا وَلَنَا مَا غَبَرَ طَهُورٌ ).
٥٦٢ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ طَرِيفِ بْنِ شِهَابٍ، قَالَ سَمِعْتُ أَبَا نَضْرَةَ، يُحَدِّثُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ انْتَهَيْنَا إِلَى غَدِيرٍ فَإِذَا فِيهِ جِيفَةُ حِمَارٍ . قَالَ فَكَفَفْنَا عَنْهُ حَتَّى انْتَهَى إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ( إِنَّ الْمَاءَ لاَ يُنَجِّسُهُ شَىْءٌ ). فَاسْتَقَيْنَا وَأَرْوَيْنَا وَحَمَلْنَا .
٥٦٣ - حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ، وَالْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيَّانِ، قَالاَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا رِشْدِينُ، أَنْبَأَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِنَّ الْمَاءَ لاَ يُنَجِّسُهُ شَىْءٌ إِلاَّ مَا غَلَبَ عَلَى رِيحِهِ وَطَعْمِهِ وَلَوْنِهِ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.