GECE İBÂDETİNE KALKMAK
174- GECE İBÂDETİNE KALKMAK
1390 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
((Sizden birisi uyuyunca) şeytan geceleyin onun ensesine üç düğümlü bir ip bağlar. O kimse uyanıp Allah'ı anarsa bir düğüm çözümlenir. Kalkıp abdest aldığı zaman bir düğüm (daha) çözülür. Namaza durduğu zaman bütün düğümler çözümlenir. Artık (gece namazına kalkan) o kimse, düğümü çözük, hafif, gönlü hoş ve hayra ulaşmış olarak sabahlar. Eğer (Allah'ı anmayı, abdest almayı ve namaz kılmayı) yapmazsa, uyuşuk, gönlü habis ve hiç bir hayra ulaşmadığı bir halde sabahlar. )
1391 - “... Abdullah (bin Mes'ud) (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Sabaha kadar uyuyan ve (namaza kalkmayan bir adamın bu hâli) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatıldı. Efendimiz: (Bu adamın kulaklarına şeytan bevletmiştir. ) buyurdu. "
1392 - “... Abdullah bin Amr (bin el-As) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu. demiştir :
((Yâ Abdullah!) Sen falan adam gibi olma. O gece namazına kalkardı. Sonra gece namazına kalkmayı bıraktı. )
1393 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Dâvûd (Aleyhisselâm)ın oğlu Süleyman (Aleyhisselâm)ın anası Süleyman (Aleyhisselâm)'a : Ey oğulcuğum! Gece çok uyuma. Çünkü geceleyin çok uyumak adamı kıyamet günü fakir bırakır. ) "
1394 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu demiştir :
(Kim gece çok namaz kılarsa gündüz onun yüzü güzel (nurlu) olur. )
1395 - “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (hicrette) Medine'ye geldiği zaman halk hızla O'na gittiler ve : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, denildi. Ben de O'na bakmak için halk arasında geldim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yüzüne dikkatle baktığım zaman O'nun yüzünün yalancı yüzü olmadığını bildim ( = böyle tanıdım. ) İlk sözü şu oldu :
(Ey insanlar! Selamlaşmayı yaygınlaştırınız, yemek yediriniz, geceleyin halk uyumuşken siz namaz kılınız. (Böyle yaparsanız) selâmla cennete girersiniz. )
١٧٤ - باب مَا جَاءَ فِي قِيَامِ اللَّيْلِ
١٣٩٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( يَعْقِدُ الشَّيْطَانُ عَلَى قَافِيَةِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ بِاللَّيْلِ بِحَبْلٍ فِيهِ ثَلاَثُ عُقَدٍ فَإِنِ اسْتَيْقَظَ فَذَكَرَ اللَّهَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَإِذَا قَامَ فَتَوَضَّأَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَإِذَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ انْحَلَّتْ عُقَدُهُ كُلُّهَا فَيُصْبِحُ نَشِيطًا طَيِّبَ النَّفْسِ قَدْ أَصَابَ خَيْرًا وَإِنْ لَمْ يَفْعَلْ أَصْبَحَ كَسِلاً خَبِيثَ النَّفْسِ لَمْ يُصِبْ خَيْرًا ).
١٣٩١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ ذُكِرَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَجُلٌ نَامَ لَيْلَةً حَتَّى أَصْبَحَ قَالَ ( ذَلِكَ الشَّيْطَانُ بَالَ فِي أُذُنَيْهِ ).
١٣٩٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، أَنْبَأَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، عَنِ الأَوْزَاعِيِّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( لاَ تَكُنْ مِثْلَ فُلاَنٍ كَانَ يَقُومُ اللَّيْلَ فَتَرَكَ قِيَامَ اللَّيْلِ ).
١٣٩٣ - حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَالْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الصَّبَّاحِ، وَالْعَبَّاسُ بْنُ جَعْفَرٍ، وَمُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو الْحَدَثَانِيُّ، قَالُوا حَدَّثَنَا سُنَيْدُ بْنُ دَاوُدَ، حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( قَالَتْ أُمُّ سُلَيْمَانَ بْنِ دَاوُدَ لِسُلَيْمَانَ يَا بُنَىَّ لاَ تُكْثِرِ النَّوْمَ بِاللَّيْلِ فَإِنَّ كَثْرَةَ النَّوْمِ بِاللَّيْلِ تَتْرُكُ الرَّجُلَ فَقِيرًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ ).
١٣٩٤ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِيُّ، حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ مُوسَى أَبُو يَزِيدَ، عَنْ شَرِيكٍ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي سُفْيَانَ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( مَنْ كَثُرَتْ صَلاَتُهُ بِاللَّيْلِ حَسُنَ وَجْهُهُ بِالنَّهَارِ ).
١٣٩٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ، وَابْنُ أَبِي عَدِيٍّ، وَعَبْدُ الْوَهَّابِ، وَمُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، عَنْ عَوْفِ بْنِ أَبِي جَمِيلَةَ، عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ، قَالَ لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ الْمَدِينَةَ انْجَفَلَ النَّاسُ إِلَيْهِ . وَقِيلَ قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ . فَجِئْتُ فِي النَّاسِ لأَنْظُرَ إِلَيْهِ فَلَمَّا اسْتَبَنْتُ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ فَكَانَ أَوَّلَ شَىْءٍ تَكَلَّمَ بِهِ أَنْ قَالَ ( يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ ).