Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 42- MÛSÂRRÂT (= MÜŞTERÎYÎ ALDATMAK İÇÎN SÜTÜ SAĞILMAYIP GÖĞSÜNDE BİRİKTİRİLEN HAYVAN)I SATMAK

2324 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

(Bir Mûsârrâtı (= müşteriyi aldatmak için sütü sağılmayıp göğsünde biriktiren) bir hayvanı satın alan bir kimse (hayvanı kabul veya satıcıya iade etmek hususunda) üç güne kadar serbesttir. Eğer onu iade ederse onunla beraber bir sâ semrâ (yani buğday) değil bir sâ kuru hurmayı da (sağılan süte karşılık) versin. )

2325 - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhüma)’daa rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Ey insanlar! Muhaffele (müşteriyi aldatmak amacıyla sütü sağılmayıp göğsünde hapsedilen) bir hayvanı satın alan bir kimse (hayvanı geri vermek hususunda) üç güne kadar serbesttir. Müşteri onu geri verecekse onunla beraber, sağdığı sütünün iki mislini (Veya eldeki) bir mislini (n kıymeti kadar) buğday da versin. )

2326 - “... Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir:

Sadık ve masdûk olan Ebü’l-Kasım (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerinde şehâdet ederim ki O, bize şöyle buyurdu :

(Muhaffel (müşteriyi aldatmak için sütü sağılmayıp göğsünde biriktirilen) hayvanları satmak bir aldatmadır ve aldatmak, hiç bir müslümana helâl değildir.) "

٤٢ - باب بَيْعِ الْمُصَرَّاةِ

٢٣٢٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ هِشَامِ بْنِ حَسَّانَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( مَنِ ابْتَاعَ مُصَرَّاةً فَهُوَ بِالْخِيَارِ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فَإِنْ رَدَّهَا رَدَّ مَعَهَا صَاعًا مِنْ تَمْرٍ لاَ سَمْرَاءَ ‏)‏.‏ يَعْنِي الْحِنْطَةَ ‏.‏

٢٣٢٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي الشَّوَارِبِ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ، حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ سَعِيدٍ الْحَنَفِيُّ، حَدَّثَنَا جُمَيْعُ بْنُ عُمَيْرٍ التَّيْمِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( يَا أَيُّهَا النَّاسُ مَنْ بَاعَ مُحَفَّلَةً فَهُوَ بِالْخِيَارِ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فَإِنْ رَدَّهَا رَدَّ مَعَهَا مِثْلَىْ لَبَنِهَا - أَوْ قَالَ مِثْلَ لَبَنِهَا - قَمْحًا ‏)‏.‏

٢٣٢٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا الْمَسْعُودِيُّ، عَنْ جَابِرٍ، عَنْ أَبِي الضُّحَى، عَنْ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ، أَنَّهُ قَالَ أَشْهَدُ عَلَى الصَّادِقِ الْمَصْدُوقِ أَبِي الْقَاسِمِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَنَّهُ حَدَّثَنَا قَالَ ‏( بَيْعُ الْمُحَفَّلاَتِ خِلاَبَةٌ وَلاَ تَحِلُّ الْخِلاَبَةُ لِمُسْلِمٍ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41- GÜNDÜZÜN İLK VAKTİNDE BULUNDUĞU UMULAN BEREKET

2321 - “... Sahr el-Gâmidî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)(Allahım! Ümmetim için gündüzün ilk vaktini (yani bu vakitte yaptıkları işi) bereketli eyle,) buyurdu, demiştir.

Sahr demiştir ki: ve Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bir askeri birlik veya bir orduyu savaşa gönderdiği zaman gündüzün ilk vaktinde gönderirdi.

(Râvî) demiştir ki: ve Sahr ticâretle iştigal eden bir adam idi. (Bu emre uyarak) ticâret mallarını sabah erken gönderirdi ve bu sayede servet sahibi oldu, malı çoğaldı. "

2322 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Allahım! Ümmetim için Perşembe gününün ilk vaktini (yani bu vakitte yaptıkları işi) bereketti eyle, ) buyurmuştur. "

2323 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dua etmiştir:

(Allahım! Ümmetim için gündüzün ilk zamanını (yani bu vakitte yaptıkları işi) bereketli eyle. )

٤١ - باب مَا يُرْجَى مِنَ الْبَرَكَةِ فِي الْبُكُورِ

٢٣٢١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ، عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ حَدِيدٍ، عَنْ صَخْرٍ الْغَامِدِيِّ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( اللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا ‏)‏.‏ قَالَ وَكَانَ إِذَا بَعَثَ سَرِيَّةً أَوْ جَيْشًا بَعَثَهُمْ فِي أَوَّلِ النَّهَارِ ‏.‏ قَالَ وَكَانَ صَخْرٌ رَجُلاً تَاجِرًا فَكَانَ يَبْعَثُ تِجَارَتَهُ فِي أَوَّلِ النَّهَارِ فَأَثْرَى وَكَثُرَ مَالُهُ ‏.‏

٢٣٢٢ - حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ، مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ الْعُثْمَانِيُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَيْمُونٍ الْمَدَنِيُّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي الزِّنَادِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنِ الأَعْرَجِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( اللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا يَوْمَ الْخَمِيسِ ‏)‏.‏

٢٣٢٣ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ، حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ الْجُدْعَانِيِّ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( اللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 40- ÇARŞILAR VE ORALARA GİRMEK BÂBI

2318 - “... Ebû Üseyd es-Sâidî (radıyallahü anh) demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Nebıyt çarşısna gitti, oraya baktı. Sonra :

(Burası siz (mü'minler)e (uygun) bir çarşı değildir, ) buyurdu. Sonra başka bir çarşıya gitti. Oraya da baktıktan sonra:

(Burası (da) size (münâsib) bir çarşı değildir, ) buyurdu. Sonra dönüp bu çarşıya geldi ve burada dolaştı. Sonra:

(Burası sizin çarşınızdır. Sakın bu çarşı iptal edilmesin ve bu çarşı (satıcıları ve alıcıları) üzerine vergi yükletilmesin, ) buyurdu. "

2319 - “... Selmân(-i Fârisî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim buyurdu ki :

(Sabah namazına giden bir kimse îman bayrağı ile gitmiş olur ve çarşıya giden bir kimse şeytan bayrağı ile gitmiş olur. )

2320 - “... Sâlim'in dedesi (Ömer bin el-Hattâb) (radıyallahü anhüma)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir;

(Kim çarşıya girdiği zaman . . . . . . . zikrini okursa Allah ona bir milyon hasene (sevab) verir, onun bir milyon seyyie (küçük hatâ) sını siler ve onun için cennette bir köşk yaptırır. )

٤٠ - باب الأَسْوَاقِ وَدُخُولِهَا

٢٣١٨ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ الْحِزَامِيُّ، حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعِيدٍ، حَدَّثَنِي صَفْوَانُ بْنُ سُلَيْمٍ، حَدَّثَنِي مُحَمَّدٌ، وَعَلِيٌّ، ابْنَا الْحَسَنِ بْنِ أَبِي الْحَسَنِ الْبَرَّادِ أَنَّ الزُّبَيْرَ بْنَ الْمُنْذِرِ بْنِ أَبِي أُسَيْدٍ السَّاعِدِيِّ، حَدَّثَهُمَا أَنَّ أَبَاهُ الْمُنْذِرَ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِي أُسَيْدٍ، أَنَّ أَبَا أُسَيْدٍ، حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ذَهَبَ إِلَى سُوقِ النَّبِيطِ فَنَظَرَ إِلَيْهِ فَقَالَ ‏( لَيْسَ هَذَا لَكُمْ بِسُوقٍ ‏)‏.‏ ثُمَّ ذَهَبَ إِلَى سُوقٍ فَنَظَرَ إِلَيْهِ فَقَالَ ‏( لَيْسَ هَذَا لَكُمْ بِسُوقٍ ‏)‏.‏ ثُمَّ رَجَعَ إِلَى هَذَا السُّوقِ فَطَافَ فِيهِ ثُمَّ قَالَ ‏( هَذَا سُوقُكُمْ فَلاَ يُنْتَقَصَنَّ وَلاَ يُضْرَبَنَّ عَلَيْهِ خَرَاجٌ ‏)‏.‏

٢٣١٩ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُسْتَمِرِّ الْعُرُوقِيُّ، حَدَّثَنَا أَبِي، حَدَّثَنَا عُبَيْسُ بْنُ مَيْمُونٍ، حَدَّثَنَا عَوْنٌ الْعُقَيْلِيُّ، عَنْ أَبِي عُثْمَانَ النَّهْدِيِّ، عَنْ سَلْمَانَ، قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ ‏( مَنْ غَدَا إِلَى صَلاَةِ الصُّبْحِ غَدَا بِرَايَةِ الإِيمَانِ وَمَنْ غَدَا إِلَى السُّوقِ غَدَا بِرَايَةِ إِبْلِيسَ ‏)‏.‏

٢٣٢٠ - حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُعَاذٍ الضَّرِيرُ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ، مَوْلَى آلِ الزُّبَيْرِ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ قَالَ حِينَ يَدْخُلُ السُّوقَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ كُلُّهُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ - كَتَبَ اللَّهُ لَهُ أَلْفَ أَلْفِ حَسَنَةٍ وَمَحَا عَنْهُ أَلْفَ أَلْفِ سَيِّئَةٍ وَبَنَى لَهُ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget