Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7- BAYRAMDA KURBAN EDİLEN HAYVANLARIN ASGARÎ YAŞ HADDİNİN BEYÂNI

3258) ", . . Ukbe bin Amir el-Cühenî (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)(sahâbîler arasında vekâleten taksim etmek üzere) kendisine bir mikdar (kurbanlık) davar vermiş. Kendisi de bunları kurbanlık olarak sahâbîlere taksim etmiş ve bir tane atûd (yani ikinci yaşına basmış, kuvvetli keçi oğlağı) geri kalmıştı. Ukbe bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e arz etmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da:

(Onu da sen kendine kurban et), buyurmuştur. "

3259 - “... Ümmü Bilâl bint-i Hilâl'ın babası (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur :

(Koyun nevinden ceza' (yani altı ayını doldurmuş ve bir yılını doldurandan farksız, kuvvetli kuzun) un bayram kurbanı olması caizdir. ) "

3260 - “... Âsim bin Küleyb'in babası (Küleyb bin Şihâb) (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir:

Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sahâbilerinden, Süleym oğullarından Müşâci' isimli bir zât ile beraber idik. (O esnada) davarlar az idi. Bunun üzerine Müşâci' bir adama emretti. Adam (da halka) şu duyuruyu yaptı:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Seniyye'nin (yani iki yaşına basmış koyunun) yettiği şeye, ceza'ın (yani altı ayını doldurup bir yaşını tamamlayandan farksız görülen kuvvetli kuzunun) yettiğini buyuruyordu. "

3261 - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir;

(Siz (kurban olarak) yalnız müsinne (yani yaşça büyük hayvanı) kesiniz. Meğer ki, (bulamamaktan dolayı) bunu kesmek size güç ola. O takdirde koyun nevinden cezaa (yani altı ayını doldurup bir yılını doldurandan farksız ve kuvvetli görülen kuzu) kesebilirsiniz. )

٧ - باب مَا تُجْزِئُ مِنَ الأَضَاحِيِّ

٣٢٥٨ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ أَبِي الْخَيْرِ، عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ الْجُهَنِيِّ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَعْطَاهُ غَنَمًا فَقَسَمَهَا عَلَى أَصْحَابِهِ ضَحَايَا فَبَقِيَ عَتُودٌ فَذَكَرَهُ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ‏( ضَحِّ بِهِ أَنْتَ ‏)‏.‏

٣٢٥٩ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ، حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ، حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي يَحْيَى، - مَوْلَى الأَسْلَمِيِّينَ - عَنْ أُمِّهِ، قَالَتْ حَدَّثَتْنِي أُمُّ بِلاَلٍ بِنْتُ هِلاَلٍ، عَنْ أَبِيهَا، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ‏( يَجُوزُ الْجَذَعُ مِنَ الضَّأْنِ أُضْحِيَّةً ‏)‏.‏

٣٢٦٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا الثَّوْرِيُّ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَجُلٍ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يُقَالُ لَهُ مُجَاشِعٌ مِنْ بَنِي سُلَيْمٍ فَعَزَّتِ الْغَنَمُ فَأَمَرَ مُنَادِيًا فَنَادَى أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَقُولُ ‏( إِنَّ الْجَذَعَ يُوفِي مِمَّا تُوفِي مِنْهُ الثَّنِيَّةُ ‏)‏.‏

٣٢٦١ - حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ حَيَّانَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، أَنْبَأَنَا زُهَيْرٌ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( لاَ تَذْبَحُوا إِلاَّ مُسِنَّةً إِلاَّ أَنْ يَعْسُرَ عَلَيْكُمْ فَتَذْبَحُوا جَذَعَةً مِنَ الضَّأْنِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 6- KAÇ DAVAR BİR DEVE YERİNE KİFAYET EDER

3256 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek :

Benim boynumda bir deve (boğazlama borcu) var ve ben deve almak varlığına sahibim. Fakat deve bulamıyorum ki satın alayım, dedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona yedi davar satın alıp boğazlamasını emretti. "

3257 - “... Râfi' bin Hadîc (radıyallahü anh)’den; Şöyle demişdir:

Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde (Yemen'deki) Tihâme'nin Zü’l-Huleyfe (denilen yerin) de idik. O esnada (düşmana âit) bir sürü deve ve davarı ele geçirdik. Arkadaşlarımız (in bir kısmı) acele etti ve (ganimet malı olan) bu hayvanlar henüz taksim edilmeden önce (hayvanlardan boğazlayıp etini) çömleklerde pişirmeye başladık. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), yanımıza geldi de çömlekler O'nun emriyle ters çevrildi (yani içindekiler yere döküldü). Sonra (hayvanlar taksim edilirken) Resûl-i Ekrem deveyi on davara denk kıldı. "

٦ - باب كَمْ تُجْزِئُ مِنَ الْغَنَمِ عَنِ الْبَدَنَةِ

٣٢٥٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْمَرٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ الْبُرْسَانِيُّ، حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ، قَالَ قَالَ عَطَاءٌ الْخُرَاسَانِيُّ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّ عَلَىَّ بَدَنَةً وَأَنَا مُوسِرٌ بِهَا وَلاَ أَجِدُهَا فَأَشْتَرِيَهَا ‏.‏ فَأَمَرَهُ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَنْ يَبْتَاعَ سَبْعَ شِيَاهٍ فَيَذْبَحَهُنَّ ‏.‏

٣٢٥٧ - حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ، حَدَّثَنَا الْمُحَارِبِيُّ، وَعَبْدُ الرَّحِيمِ، عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِيِّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ، وَحَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ زَائِدَةَ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ، عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَنَحْنُ بِذِي الْحُلَيْفَةِ مِنْ تِهَامَةَ فَأَصَبْنَا إِبِلاً وَغَنَمًا فَعَجِلَ الْقَوْمُ فَأَغْلَيْنَا الْقُدُورَ قَبْلَ أَنْ تُقْسَمَ فَأَتَانَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَمَرَ بِهَا فَأُكْفِئَتْ ثُمَّ عَدَلَ الْجَزُورَ بِعَشَرَةٍ مِنَ الْغَنَمِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 5- DEVE VE SIĞIR (KURBAN OLARAK) KAÇ KİŞİ İÇİN KİFAYET EDER, BÂBI

3251 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir:

Biz bir yolculukta Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde idik. Kurban bayramı günü geldi. Devede on kişi ve sığırda yedi kişi olarak ortaklaştık (yani kurbanları böylece kestik). "

3252 - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir :

Biz Hudeybiye (umresin) de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in beraberinde iken, deveyi yedi kişi adına ve sığırı yedi kişi adına (kurban olarak) kestik. "

3253 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda haccında temettü eden (yani önce umre ve bundan sonra hac eden) zevceleri yerine aralarında (bölüşülmek üzere) bir sığır boğazladı. "

3254 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)'dan, Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken develer azaldı. Bunun üzerine sahâbîlere sığır kesmelerini emretti. "

3255 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Veda haccında Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Âl'i (yani zevceleri) yerine tek bir sığır kurban etti. "

٥ - باب عَنْ كَمْ، تُجْزِئُ الْبَدَنَةُ وَالْبَقَرَةُ

٣٢٥١ - حَدَّثَنَا هَدِيَّةُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ، أَنْبَأَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى، أَنْبَأَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ وَاقِدٍ، عَنْ عِلْبَاءَ بْنِ أَحْمَرَ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي سَفَرٍ فَحَضَرَ الأَضْحَى فَاشْتَرَكْنَا فِي الْجَزُورِ عَنْ عَشَرَةٍ وَالَبَقَرَةِ عَنْ سَبْعَةٍ ‏.‏

٣٢٥٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ، عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ نَحَرْنَا بِالْحُدَيْبِيَةِ مَعَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ الْبَدَنَةَ عَنْ سَبْعَةٍ وَالْبَقَرَةَ عَنْ سَبْعَةٍ ‏.‏

٣٢٥٣ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِيُّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ ذَبَحَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَمَّنِ اعْتَمَرَ مِنْ نِسَائِهِ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً بَيْنَهُنَّ ‏.‏

٣٢٥٤ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ، عَنْ أَبِي حَاضِرٍ الأَزْدِيِّ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَلَّتِ الإِبِلُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَمَرَهُمْ أَنْ يَنْحَرُوا الْبَقَرَ ‏.‏

٣٢٥٥ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِيُّ أَبُو طَاهِرٍ، أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ، أَنْبَأَنَا يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عَمْرَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ نَحَرَ عَنْ آلِ مُحَمَّدٍ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً وَاحِدَةً ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget