Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 9- ETİ YENEN EVCİL HAYVANLARDAN KAÇAN (VE YAKALAYIP BOĞAZINDAN KESİLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN) IN KESİLMESİ

3304 - “... Râfi bin Hadîc (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Biz bir yolculukta (Huneyn savaşı dönüşünde) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde idik. Bir deve kaçtı. (Onu yakalamaya gidenleri âciz bıraktı). Bunun üzerine bir adam ona bir ok attı. (Allah, deveyi o okla öldürdü). Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Şüphesiz bu (eti yenen evcil) hayvanların şaşılacak huyları vardır. )

3305 - “... Ebü'l Uşerâ'nın bahası (radıyallahü anhümâ)'dan: Şöyle demiştir :

Ben: Yâ Resûlallah, hayvanın şer'î kesimi, ancak boğazda veya lebbe (yani boynun göğüse en yakın yerin)de (değil mi)dir? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ;

(Hayvanın uyluğundan da vursan sana yeter) buyurdu. "

٩ - باب ذَكَاةِ النَّادِّ مِنَ الْبَهَائِمِ

٣٣٠٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عُبَيْدٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَبَايَةَ بْنِ رِفَاعَةَ، عَنْ جَدِّهِ، رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي سَفَرٍ فَنَدَّ بَعِيرٌ فَرَمَاهُ رَجُلٌ بِسَهْمٍ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِنَّ لَهَا أَوَابِدَ - أَحْسَبُهُ قَالَ - كَأَوَابِدِ الْوَحْشِ فَمَا غَلَبَكُمْ مِنْهَا فَاصْنَعُوا بِهِ هَكَذَا ‏)‏.‏

٣٣٠٥ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي الْعُشَرَاءِ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا تَكُونُ الذَّكَاةُ إِلاَّ فِي الْحَلْقِ وَاللَّبَّةِ قَالَ ‏( لَوْ طَعَنْتَ فِي فَخِذِهَا لأَجْزَأَكَ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 8- KADININ BOĞAZLADIĞI HAYVAN (IN ETİNİN YENİLMESİNİN MEŞRULUĞU)

3303 - “... Ka'b bin Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre : Bir kadın bir davarı (koyun veya keçiyi keskin) bir taşla boğazlamış, sonra durum Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlatılmış. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bunda bir beis görmemiştir. "

٨ - باب ذَبِيحَةِ الْمَرْأَةِ

٣٣٠٣ - حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنٍ لِكَعْبِ بْنِ مَالِكٍ، عَنْ أَبِيهِ، أَنَّ امْرَأَةً، ذَبَحَتْ شَاةً بِحَجَرٍ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَلَمْ يَرَ بِهِ بَأْسًا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 7- SAĞIM HAYVANLARI BOĞAZLAMA YASAKLIĞI

3301 - “... . Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ensâr'dan (Ebü’l Heysem Mâlik bin et-Teyyihân (radıyallahü anh) isimli) bir zâta (misafirliğe) gitmiş. Adam da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için bir hayvanı boğazlamak üzere bıçak almış. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adama:

(Sakın, sağım hayvanı kesme) buyurmuştur. "

3302 - “... Ebû Bekir bin Ebî Kuhâfe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine ve Ömer (bin el-Hattab)'a:

(Bizimle beraber el-Vâkıfi'ye geliniz) buyurmuş. Ebû Bekir demiş ki: Biz (Resûl-i Ekrem ile beraber) ay ışığında gittik. Nihayet el-Vakıfi'nin bahçesine vardık. El-Vâkıfî:

Merhaba, ehlen dedi. (yani hoşgeldiniz diyerek sevincini açıkladı) . Sonra bıçak alarak davar sürüsü içinde dolaştı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (ona) :

(Halûb (yani sütlü hayvanı) boğazlamaktan sakın, ) buyurdu veya (Zatü'd-Derr (yani süt sahibi hayvanı) boğazlamaktan sakın,) buyurdu. "

٧ - باب النَّهْىِ عَنْ ذَبْحِ، ذَوَاتِ الدَّرِّ

٣٣٠١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا خَلَفُ بْنُ خَلِيفَةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، أَنْبَأَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ، جَمِيعًا عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَتَى رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ فَأَخَذَ الشَّفْرَةَ لِيَذْبَحَ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِيَّاكَ وَالْحَلُوبَ ‏)‏.‏

٣٣٠٢ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِيُّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي قُحَافَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ لَهُ وَلِعُمَرَ ‏( انْطَلِقُوا بِنَا إِلَى الْوَاقِفِيِّ ‏)‏.‏ قَالَ فَانْطَلَقْنَا فِي الْقَمَرِ حَتَّى أَتَيْنَا الْحَائِطَ فَقَالَ مَرْحَبًا وَأَهْلاً ‏.‏ ثُمَّ أَخَذَ الشَّفْرَةَ ثُمَّ جَالَ فِي الْغَنَمِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِيَّاكَ وَالْحَلُوبَ ‏)‏.‏ أَوْ قَالَ ‏( ذَاتَ الدَّرِّ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget