Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 36- PEYGAMBER (SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM) İN HASTALARA ŞİFÂ DİLEĞİYLE ALLAH'A SIĞINARAK ETTİĞİ DUÂ VE ONA (CEBRÂÎL TARAFINDAN) AYNI MAKSADLA EDİLEN DUÂ BÂBI

3649) ". . Âişe (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hastaya gidip ona duâ ettiği zaman Şöyle niyaz ederdi:

(Bu hastalığı gider, ey insanların Rabbi ve şifâ buyur. Ancak sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan eyle. ) "

3650 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hastaya nefes etmesi bazen şöyle olurdu : (Mübarek şehâdet) parmağına biraz (mübarek) tükürüğünü bulaştırarak (ve parmağını toprağa sürerek) :

(Allah'ın ismiyle (şifâ dilerim). Şu, bâzımızın tükürüğü ile karışık yurdumuzun toprağıdır, Rabbimizın izniyle hastamızın şifâlanması içindir) buyururdu. "

3651 - “... Osman bin Ebi'l-As es-Sakafî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Beni helak olmaya yaklaştıran bir ağrıya tutulmuş olduğum halde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gittim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana:

Sağ elini ağıran yerin üzerine koy ve;

(Allah'ın ismiyle (şifâ diliyorum). Hâlen duymakta olduğum ağrı ve duyacağımdan korktuğum ağrının şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum, duasını yedi defa söyle) buyurdu. Ben de bunu söyledim. Bunun üzerine Allah bana şifâ verdi. "

3652 - “... Ebû Saîd(-i Hudrî) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre:

Cebrail (Aleyhisselâm)Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek:

— Yâ Muhammed, rahatsız mısın? demiş. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (de) :

— (Evet), demiş. Cebrail (O'na nefes ederek) şöyle demiştir:

(Sana eziyet eden herşeyden kurtulman için Allah’ın ismiyle O'na iltica ederim, sığınırım. Her nefsin veya her gözün ya da her hasedçi (çekememezlik ede) nin şerrinden Allah sana şifâ ihsan buyursun. Allah'ın ismiyle şifâ dileyerek sana okurum. ) "

3653 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalığım münâsebetiyle beni (bir ara) ziyarete geldi ve bana:

— (Cebrail'in bana getirdiği bir rukye (hastanın şifâya kavuşması dileğine dâir dua)yi sana okumayayım mı?) buyurdu. Ben:

— Babam ve anam sana feda olsun. Oku, Yâ Resûlallah dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) üç kez şu duayı okudu:

(Şifâya kavuşmanı dileyerek, Allah'a sığınarak O'nun ismi ile sana okurum. Allah, sendeki her hastalıktan, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden sana şifâ ihsan buyursun. ) "

3654 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ )'dan; Şöyle demiştir:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (torunları) Hasan ve Hüseyin'e korunmaları için;

(Her şeytan ve zehirli haşerattan ve dokunan her kötü gözden Allah'ın mükemmel olan kelimelerine (yani Kur'ân âyetlerine veya Allah'ın isim ve sıfatlarına) sığınırım) duasını okurdu.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ve babamız İbrahim, İsmail ve İshâk'a ettiği bu dua ile Allah'a sığınırdı) buyurdu veya (Ve babamız İbrahim, İsmail ve Yakûb'a ettiği bu dua ile Allah'a sığınırdı) buyurdu."

٣٦ - باب مَا عَوَّذَ بِهِ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَمَا عُوِّذَ بِهِ

٣٦٤٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ أَبِي الضُّحَى، عَنْ مَسْرُوقٍ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِذَا أَتَى الْمَرِيضَ فَدَعَا لَهُ قَالَ ‏( أَذْهِبِ الْبَاسْ رَبَّ النَّاسْ وَاشْفِ أَنْتَ الشَّافِي لاَ شِفَاءَ إِلاَّ شِفَاؤُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَمًا ‏)‏.‏

٣٦٥٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَبْدِ رَبِّهِ، عَنْ عَمْرَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ مِمَّا يَقُولُ لِلْمَرِيضِ بِبُزَاقِهِ بِإِصْبَعِهِ ‏( بِسْمِ اللَّهِ بِتُرْبَةِ أَرْضِنَا بِرِيقَةِ بَعْضِنَا لِيُشْفَى سَقِيمُنَا بِإِذْنِ رَبِّنَا ‏)‏.‏

٣٦٥١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي بُكَيْرٍ، حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ خُصَيْفَةَ، عَنْ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ أَبِي الْعَاصِ الثَّقَفِيِّ، أَنَّهُ قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَبِي وَجَعٌ قَدْ كَادَ يُبْطِلُنِي فَقَالَ لِيَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( اجْعَلْ يَدَكَ الْيُمْنَى عَلَيْهِ وَقُلْ بِسْمِ اللَّهِ أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللَّهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ وَأُحَاذِرُ سَبْعَ مَرَّاتٍ ‏)‏.‏ فَقُلْتُ ذَلِكَ فَشَفَانِيَ اللَّهُ ‏.‏

٣٦٥٢ - حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ هِلاَلٍ الصَّوَّافُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ، عَنْ أَبِي نَضْرَةَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ، أَنَّ جِبْرَائِيلَ، أَتَى النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ اشْتَكَيْتَ قَالَ ‏( نَعَمْ ‏)‏.‏ قَالَ بِسْمِ اللَّهِ أَرْقِيكَ مِنْ كُلِّ شَىْءٍ يُؤْذِيكَ مِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَيْنٍ أَوْ حَاسِدٍ اللَّهُ يَشْفِيكَ بِسْمِ اللَّهِ أَرْقِيكَ ‏.‏

٣٦٥٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، وَحَفْصُ بْنُ عُمَرَ، قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ زِيَادِ بْنِ ثُوَيْبٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ جَاءَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَعُودُنِي فَقَالَ لِي ‏( أَلاَ أَرْقِيكَ بِرُقْيَةٍ جَاءَنِي بِهَا جِبْرَائِيلُ ‏)‏.‏ قُلْتُ بِأَبِي وَأُمِّي بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ ‏.‏ قَالَ ‏( بِسْمِ اللَّهِ أَرْقِيكَ وَاللَّهُ يَشْفِيكَ مِنْ كُلِّ دَاءٍ فِيكَ مِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ ‏)‏.‏ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ‏.‏

٣٦٥٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ هِشَامٍ الْبَغْدَادِيُّ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ الْبَاهِلِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ مِنْهَالٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ كَانَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يُعَوِّذُ الْحَسَنَ وَالْحُسَيْنَ يَقُولُ ‏( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ ‏)‏.‏ قَالَ ‏( وَكَانَ أَبُونَا إِبْرَاهِيمُ يَعُوِّذُ بِهَا إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ ‏)‏.‏ أَوْ قَالَ ‏( إِسْمَاعِيلَ وَيَعْقُوبَ ‏)‏.‏ وَهَذَا حَدِيثُ وَكِيعٍ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 35- YILAN VE AKREP SOKMASI DOLAYISIYLA NEFES ETMEK BÂBI

3646 - “... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan: Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yılan ve akrebin sokmasından dolayı nefes etmeye ruhsat vermiştir. "

3647 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Akrep bir adama soktu da adam o gece uyuyamadı. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:

— Falan adamı bir akrep soktu da adam o gece uyuyamadı, denildi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

— Bilmiş olunuz ki o adam akşamladığı zaman;

= Yaratıkların şerrinden Allah'ın mükemmel kelimelerine sığınırım, deseydi sabahlayıncaya kadar hiç bir akrebin sokması ona zarar vermeyecekti.) "

3648 - “... Amr bin Hazm (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Yılan sokmasından dolayı okunan rukye (nefes etme) yi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e arz ettim. O, bunu emretti (yani okunmasına izin verdi). "

٣٥ - باب رُقْيَةِ الْحَيَّةِ وَالْعَقْرَبِ

٣٦٤٦ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ، عَنْ مُغِيرَةَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ رَخَّصَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي الرُّقْيَةِ مِنَ الْحَيَّةِ وَالْعَقْرَبِ ‏.‏

٣٦٤٧ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ بَهْرَامَ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِيُّ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ لَدَغَتْ عَقْرَبٌ رَجُلاً فَلَمْ يَنَمْ لَيْلَتَهُ فَقِيلَ لِلنَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِنَّ فُلاَنًا لَدَغَتْهُ عَقْرَبٌ فَلَمْ يَنَمْ لَيْلَتَهُ ‏.‏ فَقَالَ ‏( أَمَا إِنَّهُ لَوْ قَالَ حِينَ أَمْسَى أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ - مَا ضَرَّهُ لَدْغُ عَقْرَبٍ حَتَّى يُصْبِحَ ‏)‏.‏

٣٦٤٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَفَّانُ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ حَكِيمٍ، حَدَّثَنِي أَبُو بَكْرِ بْنُ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ، عَنْ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ، قَالَ عَرَضْتُ النَّهْشَةَ مِنَ الْحَيَّةِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَمَرَ بِهَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 34- ŞİFÂ DİLEĞİYLE İZİN VERİLEN OKUMALAR

3642 - “... Büreyde (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir :

((En yararlı) nefes etmek, ancak nazar değmesi veya zehirli hayvanın sokmasından dolayı olanıdır. ) "

3643) Halide bint-i Enes Ümmü Benî Hazm es-Sâidiyye (radıyallahü anha)'dan rivâyet edildiğine göre :

Kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e giderek hastaların şifâya kavuşması için okuduğu şeyleri O'na arz etmiş, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de o şeyleri okumasını emretmiş (yani okumasına izin vermiş) tir. "

3644 - “... Câbir (bin Abdillah) (radıyallahü anhümâ)'dan; Şöyle demiştir :

Ensâr'dan Âli Amr bin Hazm denilen bir ev halkı zehirli hayvanların zehrinden dolayı nefes ediyorlardı (yani anılan hayvanların zehirlediği hastaya okuyorlardı)Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nefes etme işlerini yasaklayınca o ev halkı O'na giderek:

— Yâ Resûlallah! Sen nefes etme işlerini yasakladın. Halbuki biz zehirli hayvanların sokmasıyla olan zehire nefes ediyoruz (ne buyurulur?), dediler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem), onlara:

— (Okuduklarınızı bana arzediniz) buyurdu. Onlar da O'na arzettiler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

— (Bu okuduğunuz şeylerle nefes etmenizde bir sakınca yoktur. Bunlar bir takım ahidlerdir) buyurdu. "

3645 - “... Enes (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre:

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zehirli hayvanın zehirlemesi, nazar değmesi ve nemle (denilen çıban) den dolayı nefes etmeye izin vermiştir. "

٣٤ - باب مَا رُخِّصَ فِيهِ مِنَ الرُّقَى

٣٦٤٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ أَبِي جَعْفَرٍ الرَّازِيِّ، عَنْ حُصَيْنٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ بُرَيْدَةَ بْنِ الْحُصَيْبِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( لاَ رُقْيَةَ إِلاَّ مِنْ عَيْنٍ أَوْ حُمَةٍ ‏)‏.‏

٣٦٤٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عُمَارَةَ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدٍ، أَنَّ خَالِدَةَ بِنْتَ أَنَسٍ أُمَّ بَنِي حَزْمٍ السَّاعِدِيَّةَ، جَاءَتْ إِلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَعَرَضَتْ عَلَيْهِ الرُّقَى فَأَمَرَهَا بِهَا ‏.‏

٣٦٤٤ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ أَبِي الْخَصِيبِ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عِيسَى، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي سُفْيَانَ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ كَانَ أَهْلُ بَيْتٍ مِنَ الأَنْصَارِ يُقَالُ لَهُمْ آلُ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ يَرْقُونَ مِنَ الْحُمَةِ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَدْ نَهَى عَنِ الرُّقَى فَأَتَوْهُ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّكَ قَدْ نَهَيْتَ عَنِ الرُّقَى وَإِنَّا نَرْقِي مِنَ الْحُمَةِ ‏.‏ فَقَالَ لَهُمُ ‏( اعْرِضُوا عَلَىَّ ‏)‏.‏ فَعَرَضُوهَا عَلَيْهِ فَقَالَ ‏( لاَ بَأْسَ بِهَذِهِ هَذِهِ مَوَاثِيقُ ‏)‏.‏

٣٦٤٥ - حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عَاصِمٍ، عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ، عَنْ أَنَسٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَخَّصَ فِي الرُّقْيَةِ مِنَ الْحُمَةِ وَالْعَيْنِ وَالنَّمْلَةِ ‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget