Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 39- YÜZÜK ÜZERİNE YAZI NAKŞETMEK BÂBI

3770 - “. İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dım rivâyet edildiğine göre : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük edindi ve yüzüğe; = "Muhammed'ün Resûlüllah" cümlesini nakşettirdi. Sonra:

(Hiç kimse benim bu yüzüğümün nakşını (hayatta olduğum sürece) kendi yüzüğüne nakşetmesin (taklidde bulunmasın),) buyurdu."

3771 - “. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (gümüşten) bir yüzük yaptırdı. Sonra şöyle buyurdu :

(Biz bir yüzük yaptırdık ve ona bir nakış (yani Muhammed'ün Resûlüllah yazısını) yazdırdık. Sakın hiç kimse onun nakşını kendi yüzüğüne nakşettirmesin (taklid etmesin).) "

3772 - “. Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gümüşten bir yüzük edindi. Yüzüğün habeşi bir kaşı vardı. Yüzüğün nakşı da "Muhammed'ün Resûlüllah" yazısı idi."

٣٩ - باب نَقْشِ الْخَاتَمِ

٣٧٧٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسَى، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ اتَّخَذَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ خَاتَمًا مِنْ وَرِقٍ ثُمَّ نَقَشَ فِيهِ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ فَقَالَ ‏( لاَ يَنْقُشْ أَحَدٌ عَلَى نَقْشِ خَاتَمِي هَذَا ‏)‏.‏

٣٧٧١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ صُهَيْبٍ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ اصْطَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ خَاتَمًا فَقَالَ ‏( إِنَّا قَدِ اصْطَنَعْنَا خَاتَمًا وَنَقَشْنَا فِيهِ نَقْشًا فَلاَ يَنْقُشَنَّ عَلَيْهِ أَحَدٌ ‏)‏.‏

٣٧٧٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا يُونُسُ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ اتَّخَذَ خَاتَمًا مِنْ فِضَّةٍ لَهُ فَصٌّ حَبَشِيٌّ وَنَقْشُهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 38- KAZA' (YÂNİ BAŞIN BÎR YERİNİN SAÇINI KAZIYIP BAŞKA BİR YERİNKİNÎ BIRAKMA) YASAKLIĞI BÂBI

3768 - “. İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre :

Kendisi, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kaza'dan nehiy etti, dedi. Râvî (Ömer bin Nâfi) :

Kaza’ nedir? diye (Nâfi'e) sordu. Râvî (Nâfi) : Çocuğun başından bir yerin saçını kazıyıp başka bir yerin saçını bırakmaktır, diye cevab verdi."

3769 - “. İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kaza (denilen saç tıraşı biçimin) i yasakladı. "

٣٨ - باب النَّهْىِ عَنِ الْقَزَعِ

٣٧٦٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ عُمَرَ بْنِ نَافِعٍ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهُ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنِ الْقَزَعِ ‏.‏ قَالَ وَمَا الْقَزَعُ قَالَ أَنْ يُحْلَقَ مِنْ رَأْسِ الصَّبِيِّ مَكَانٌ وَيُتْرَكَ مَكَانٌ ‏.‏

٣٧٦٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا شَبَابَةُ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنِ الْقَزَعِ ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 37- SAÇIN ÇOKLUĞUNUN (YÂNİ FAZLA UZATILMASININ) MEKRUHLUĞU BÂBI

3767 - “. Vâil bin Hucr (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir :

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni, uzun saçım olduğu halde gördü ve:

(Uğursuzluktur, uğursuzluktur) (veyâ devamlı serdir, devamlı serdir), buyurdu. Ben de hemen gidip saçımı aldım (kestim). Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni gördü ve:

(Ben (o sözümle) seni kasdetmedim. Bununla beraber bu (saç kesmek) daha güzeldir), buyurdu."

٣٧ - باب كَرَاهِيَةِ كَثْرَةِ الشَّعَرِ

٣٧٦٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ، وَسُفْيَانُ بْنُ عُقْبَةَ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ، قَالَ رَآنِيَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ وَلِي شَعَرٌ طَوِيلٌ فَقَالَ ‏( ذُبَابٌ ذُبَابٌ ‏)‏.‏ فَانْطَلَقْتُ فَأَخَذْتُهُ فَرَآنِيَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ‏( إِنِّي لَمْ أَعْنِكَ وَهَذَا أَحْسَنُ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget