SELÂM ALMAK (YÂNİ VERİLEN SELÂMI CEVABLAMAK) BÂBI
12- SELÂM ALMAK (YÂNİ VERİLEN SELÂMI CEVABLAMAK) BÂBI
3826 - “. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre :
Bir adam (ki Hallâd bin Râfi'dir), Mescid-i Nebeviyye'ye girdi. O sırada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de mescidin bir kenarında oturuyordu. Adam namaz kıldıktan sonra (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına gelerek O'na) selâm verdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da (Ve aleykes selâm = Selam sana da olsun) buyurdu."
3827) Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine :
((Yâ Âişe!) Cebrail sana selâm sunuyor), buyurmuş. Kendisi de: 'Ve aleyhis-selâmü ve rahmetullahi = Selâm ve Allah'ın rahmeti ona da olsun" diye cevab vermiştir."
١٢ - باب رَدِّ السَّلاَمِ
٣٨٢٦ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيُّ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَجُلاً، دَخَلَ الْمَسْجِدَ وَرَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ جَالِسٌ فِي نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ فَصَلَّى ثُمَّ جَاءَ فَسَلَّمَ فَقَالَ ( وَعَلَيْكَ السَّلاَمُ ).
٣٨٢٧ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ زَكَرِيَّا، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، أَنَّ عَائِشَةَ، حَدَّثَتْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ لَهَا ( إِنَّ جِبْرَائِيلَ يَقْرَأُ عَلَيْكِ السَّلاَمَ ). قَالَتْ وَعَلَيْهِ السَّلاَمُ وَرَحْمَةُ اللَّهِ .