Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 14. Bâb—Oruçta "Visal" Yasağı

1756. Bize Halid b. Mahled haber verip (dedi ki), bize Malik, Ebu'z-Zinâd'dan, (O) el-A'rac'dan, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen), O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki defa; "Visalden (yani arada iftar etmeyip iki günün orucunu birleştirmek suretiyle peşpeşe oruç tutmaktan) sakının!" buyurmuştu da (Ashab); "ama sen visal yapıyorsun" demişlerdi. Bunun üzerine O şöyle buyurmuştu: "Şüphe yok ki, ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben gecemi, Rabb'im beni yedirip içirerek geçiririm!"

1757. Bize Saîd İbnu'r-Rebi' rivâyet edip (dedi ki), bize Şu'be, Katâde'den, (O da) Enes'ten (naklen), O'nun şöyle dediğini rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Visal yapmayınız, (yani arada iftar etmeyip iki günün orucunu birleştirmek suretiyle peşpeşe oruç tutmayınız!)" buyurmuştu da; "şüphesiz sen bunu yapıyorsun" denilmişti. Bunun üzerine O; "Şüphe yok ki, ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben yedirilir, içirilirim!" buyurmuştu.

1758. Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bize el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Yezid b. Abdillah, Abdullah b. Habbâb'dan, (O da) Ebu Saîd el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti ki, O, Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işitmiş: "Visal yapmayınız. Hanginiz visal yapmak isterse, seher (vaktine) kadar visal yapsın!" (Ashab); "muhakkak ki sen visal yapıyorsun, ya Resûlüllah" demişler. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuş: "Gerçekten ben, beni yediren bir yediricim, beni içiren (bir içiricim) olduğu bir halde gecelerim!"

1759. Bize Abdullah b. Salih rivâyet edip (dedi ki), bana el-Leys rivâyet edip (dedi ki), bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivâyet etti (ki, O şöyle demiş:) Bana Ebu Seleme b. Abdirrahman haber verdi ki, Ebu Hüreyre şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) visalden menetmişti de, bazı müslümanlar; "ama sen visal yapıyorsun" demişlerdi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Şüphesiz ben sizin gibi değilim. Muhakkak ki ben, Rabb'im beni yedirip içirdiği bir halde gecelerim!" buyurmuştu. Ama onlar visal yapmaktan vazgeçmeye (yine razı olmayınca, (Hazret-i Peygamber) onlara (ibret) olsun diye bir gün visal yapmış, sonra (tekrar) bir gün visal yapmış, sonra da onlar (Şevval yani bayram) hilâlini görmüşlerdi. O zaman (Hazret-i Peygamber, visalden) vazgeçmeye razı olmadıklarından dolayı onları azarlarcasına; "Eğer (hilâlin görülmesi) gecikseydi, size (ibret olsun diye visali) daha fazla yapacaktım!" buyurmuştu.

١٤- باب النَّهْىِ عَنِ الْوِصَالِ فِى الصَّوْمِ

١٧٥٦ - أَخْبَرَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِيَّاكُمْ وَالْوِصَالَ ). مَرَّتَيْنِ قَالُوا : فَإِنَّكَ تُوَاصِلُ. قَالَ :( إِنِّى لَسْتُ مِثْلَكُمْ ، إِنِّى أَبِيتُ يُطْعِمُنِى رَبِّى وَيَسْقِينِى ).

١٧٥٧ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( لاَ تُوَاصِلُوا ). قِيلَ : إِنَّكَ تَفْعَلُ ذَلِكَ؟ قَالَ :( إِنِّى لَسْتُ كَأَحَدِكُمْ ، إِنِّى أُطْعَمُ وَأُسْقَى ).

١٧٥٨ - حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( لاَ تُوَاصِلُوا فَأَيُّكُمْ يُرِيدُ أَنْ يُوَاصِلَ فَلْيُوَاصِلْ إِلَى السَّحَرِ ). قَالُوا : إِنَّكَ تُوَاصِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ :( إِنِّى أَبِيتُ لِى مُطْعِمٌ يُطْعِمُنِى وَيَسْقِينِى ).

١٧٥٩ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- عَنِ الْوِصَالِ ، فَقَالَ لَهُ رَجَلٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ : فَإِنَّكَ تُوَاصِلُ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( إِنِّى لَسْتُ مِثْلَكُمْ ، إِنِّى أَبِيتُ يُطْعِمُنِى رَبِّى وَيَسْقِينِى ). فَلَمَّا أَبَوْا أَنْ يَنْتَهُوا عَنِ الْوِصَالِ وَاصَلَ بِهِمْ يَوْماً ثُمَّ يَوْماً ، ثُمَّ رَأَوُا الْهِلاَلَ فَقَالَ :( لَوْ تَأَخَّرَ لَزِدْتُكُمْ ). كَالْمُنَكِّلِ لَهُمْ حِينَ أَبَوْا أَنْ يَنْتَهُوا.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 13. Bab—Bir Oruçluyu İftar Ettirenin Fazileti

1755. Bize Ya'lâ haber verip (dedi ki), bize Abdulmelik, Atâ'dan, (O) Zeyd b. Halid el-Cuheni'den, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), O'nun şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse ona, onun (yani oruçlunun) sevabının aynısı yazılır. Bununla beraber bu, o oruçlunun sevabından da (hiçbir şey) eksiltmez."

١٣- باب الْفَضْلِ لِمَنْ فَطَّرَ صَائِماً

١٧٥٥ - أَخْبَرَنَا يَعْلَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( مَنْ فَطَّرَ صَائِماً كُتِبَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِهِ إِلاَّ أَنَّهُ لاَ يَنْقُصُ مِنْ أَجْرِ الصَّائِمِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 12. Bâb—Kendileriyle İftar Edilmesi Müstehab Olan Şeyler

1754. Bize Ebu'n-Nu'man haber verip (dedi ki), bize Sabit b. Yezid rivâyet edip (dedi ki), bize Asım, Hafsa'dan, (O) er-Rebab ed-Dabbiyye'den, (O da) amcası Selman b. Amir'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz iftar edeceğinde hurma ile iftar etsin. Eğer (hurma) bulamazsa, su ile iftar etsin. Çünkü su temiz ve temizleyicidir. "

١٢- باب مَا يُسْتَحَبُّ الإِفْطَارُ عَلَيْهِ

١٧٥٤ - أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنْ حَفْصَةَ عَنِ الرَّبَابِ الضَّبِّيَّةِ عَنْ عَمِّهَا سَلْمَانَ بْنِ عَامِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( إِذَا أَفْطَرَ أَحَدُكُمْ فَلْيُفْطِرْ عَلَى تَمْرٍ ، فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَلْيُفْطِرْ عَلَى مَاءٍ ، فَإِنَّ الْمَاءَ طَهُورٌ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget