بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
23. Bâb—Hayatta Olan Birinin Yerine Haccetmek Hakkında
1884. Bize Muhammed b. Abdillah er-Rekaşi haber verip (dedi ki), bize Vuheyb, Ma'mer'den, (O) ez-Zühri'den, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) el-Fadl b. Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti ki, O (yani el-Fadl); Veda Haccı'nda Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisinde idi. (Derken) Has'am'lı bir kadın gelip şöyle dedi: "Muhakkak ki Allah'ın, hac hakkında kullarına kıldığı farzı, babama, ihtiyar ve yaşlı iken ulaştı. O, deveye binemiyor, haccını da yapmamış. Binaenaleyh onun yerine ben hac yapayım mı?" (Hazret-i Peygamber de); "Evet" buyurdu. Ebû Muhammed (ed-Dârimî'ye); "bu (Hadisin zahirinin delâlet ettiği) görüşü kabullenir misin?" diye soruldu, O da; "evet" buyurdu.
1885. Bize Ebû Asım, İbn Cüreyc'den, (O) İbn Şihâb'dan, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbas'tan, (O da) el-Fadl'dan -ki O, Abbas'ın oğludur - (naklen) haber verdi ki, bir kadın Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle dedi: "Hakikaten babam ihtiyardır. Deveye binemiyor. Kendisine de Allah'ın (hac) farizası ulaşmış. (Ne buyurursunuz?)" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Onun yerine sen hac yap" buyurdu.
1886. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize el-Evzaî rivâyet edip (dedi ki), bana Süleyman b. Yesâr, İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, Has'am'lı bir kadın Veda Haccı'nda, el-Fadl b. Abbas Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisinde iken, Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) fetva sorup şöyle dedi: "Ya Resûlüllah! Muhakkak ki Allah'ın, (hac hakkında) kullarına kıldığı farzı, babama, ihtiyar ve yaşlı iken ulaştı. O, deveye (bile) binemiyor. Bu sebeple, onun yerine hac yapmam, (onun hac borcunu) öder mi?" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Evet!" buyurdu.
1887. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbas'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), el-Evzaî'nin (bir önceki) rivâyetinin benzerini rivâyet etti.
1888. Bize Musedded rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Ebi İshâk'tan, (O da) Süleyman b. Yesâr'dan (naklen) haber verdi (ki, O şöyle dedi:) Bana el-Fadl b. Abbâs veya Ubeydullah İbnu'l-Abbas rivâyet etti ki, bir adam şöyle dedi: "Ya Resûlüllah! Gerçekten babam -veya "annem"- ihtiyar ve yaşlıdır. Onu ben yüklensem, (sırtımda) duramaz. Onu (bir bineğin üzerine) bağlasam, öldürmekten korkarım. (Bu durumda onun haccı için ne yapmamı emredersiniz?)" (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Ne dersin, şayet babanın -veya "annenin"- borcu olsa, onu öder misin?" (Adam), "evet" dedi. (Hazret-i Peygamber de;) "O halde babanın "-veya "annenin"- yerine hac yap!" buyurdu.
٢٣- باب فِى الْحَجِّ عَنِ الْحَىِّ
١٨٨٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىُّ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّهُ كَانَ رَدِيفَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، جَاءَتِ امْرَأَةٌ مِنْ خَثْعَمَ فَقَالَتْ : إِنَّ فَرِيضَةَ اللَّهِ فِى الْحَجِّ عَلَى عِبَادِهِ أَدْرَكَتْ أَبِى شَيْخاً كَبِيراً لاَ يَسْتَمْسِكُ عَلَى رَاحِلَتِهِ وَلَمْ يَحُجَّ ، فَأَحُجُّ عَنْهُ؟ قَالَ :( نَعَمْ ). سُئِلَ أَبُو مُحَمَّدٍ تَقُولُ بِهَذَا؟ قَالَ : نَعَمْ.
١٨٨٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ الْفَضْلِ : أَنَّ امْرَأَةً سَأَلَتِ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَتْ : إِنَّ أَبِى شَيْخٌ لاَ يَسْتَوِى عَلَى الْبَعِيرِ أَدْرَكَتْهُ فَرِيضَةُ اللَّهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( حُجِّى عَنْهُ ).
١٨٨٦ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ امْرَأَةً مِنْ خَثْعَمَ اسْتَفْتَتْ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَالْفَضْلُ بْنُ عَبَّاسٍ رَدِيفُ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ فَرِيضَةَ اللَّهِ عَلَى عِبَادِهِ أَدْرَكَتْ أَبِى شَيْخاً كَبِيراً لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَسْتَوِىَ عَلَى الرَّاحِلَةِ ، فَهَلْ يَقْضِى أَنْ أَحُجَّ عَنْهُ؟ قَالَ :( نَعَمْ ).
١٨٨٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَحْواً مِنْ حَدِيثِ الأَوْزَاعِىِّ.
١٨٨٨ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ قَالَ حَدَّثَنِى الْفَضْلُ بْنُ عَبَّاسٍ أَوْ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الْعَبَّاسِ : أَنَّ رَجُلاً قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَبِى أَوْ أُمِّى عَجُوزٌ كَبِيرٌ ، إِنْ أَنَا حَمَلْتُهَا لَمْ تَسْتَمْسِكْ ، وَإِنْ رَبَطْتُهَا خَشِيتُ أَنْ أَقْتُلَهَا. قَالَ :( أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ عَلَى أَبِيكَ أَوْ أُمِّكَ دَيْنٌ أَكُنْتَ تَقْضِيهِ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ :( فَحُجَّ عَنْ أَبِيكَ أَوْ أُمِّكَ ).