Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25. Bâb—Hacer-i (Esved'i) İstilâm Hakkında

1891. Bize Müsedded rivâyet edip (dedi ki), bize Yahya, Ubeydullah'tan, (O) Nafi'den, (O da) İbn Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu iki rükn'ü istilâm ettiğini gördüğünden beri, onları istilâm etmeyi ne darlıkta, ne genişlikte (hiç) terketmedim." (Ubeydullah dedi ki,) Nafie; "İbn Ömer, bu iki rükün arasında (remel yapmayıp) yürür müydü?" dedim. Şöyle karşılık verdi: "O sadece istilâmının daha kolay olması için yürürdü."

٢٥- باب فِى اسْتِلاَمِ الْحَجَرِ

١٨٩١ - أَخْبَرَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : مَا تَرَكْتُ اسْتِلاَمَ هَذَيْنِ الرُّكْنَيْنِ فِى شِدَّةٍ وَلاَ رَخَاءٍ مُنْذُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَسْتَلِمُهُمَا. قُلْتُ لِنَافِعٍ : أَكَانَ ابْنُ عُمَرَ يَمْشِى بَيْنَ الرُّكْنَيْنِ؟ قَالَ : إِنَّمَا كَانَ يَمْشِى لِيَكُونَ أَيْسَرَ لاِسْتِلاَمِهِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24. Bâb—Ölmüş Birinin Yerine Haccetmek

1889. Bize Muhammed b. Humeyd rivâyet edip (dedi ki), bize Cerîr, Mansûr'dan, (O) Mücahid'den, (O) Zübeyroğullarının bir azadlısı olan Yusuf ibnu'z-Zübeyr'den, (O da) Abdullah İbnu'z-Zübeyr'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi : Has'am'lı bir adam, Resûlüllah'a gelip şöyle demişti: "Muhakkak ki müslümanlık babama; o deveye binemez, yaşlı ve ihtiyar biri iken ulaştı. Hac da üzerine farzdır. Bu sebeple onun yerine hac yapayım mı?" (Hazret-i Peygamber;) "Sen onun en büyük çocuğu musun?" buyurmuştu. O da; "evet" demişti. (O zaman Hazret-i Peygamber) şöyle buyurmuştu: "Ne dersin, şayet babanın bir borcu olsaydı da sen onu ödeseydin, bu onun yerine geçer, (onu borçtan kurtarır) mıydı?" (Adam) "evet" demişti. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber de); "O halde onun yerine hac yap!" buyurmuştu.

1890. Bize Ebû Salih b. Abdillah haber verip (dedi ki), bize Abdulaziz -ki O, İbn Abdissamed'dir-, Mansûr'dan, (O) Mücahid'den, (O) İbnu'z-Zübeyr'in azadlısından -ki O'na, Yusuf ibnu'z Zübeyr veya ez-Zübeyr b. Yusuf denir-, (O da) Şevde bint Zem'a'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir adam Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip şöyle dedi: "Hakikaten babam ihtiyar ve yaşlıdır, hac yapamaz. (Ne yapmamı emredersiniz?)" (Hazret-i Peygamber de) şöyle buyurdu: "Ne dersin, şayet babanın bir borcu olsaydı da, sen onu ödeseydin, ondan kabul edilir miydi?" (Adam) "evet" dedi. (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber de;) "Allah daha merhametlidir. Babanın yerine hac yap!" buyurdu.

٢٤- باب فِى الْحَجِّ عَنِ الْمَيِّتِ

١٨٨٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ الزُّبَيْرِ - مَوْلًى لآلِ الزُّبَيْرِ - عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ مِنْ خَثْعَمَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ : إِنَّ أَبِى أَدْرَكَهُ الإِسْلاَمُ وَهُوَ شَيْخٌ كَبِيرٌ لاَ يَسْتَطِيعُ رُكُوبَ الرَّحْلِ ، وَالْحَجُّ مَكْتُوبٌ عَلَيْهِ ، أَفَأَحُجُّ عَنْهُ؟ قَالَ : ( أَنْتَ أَكْبَرُ وَلَدِهِ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ : ( أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ عَلَى أَبِيكَ دَيْنٌ فَقَضَيْتَهُ عَنْهُ ، أَكَانَ ذَلِكَ يُجْزِئُ عَنْهُ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ :( فَاحْجُجْ عَنْهُ ).

١٨٩٠ - حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - هُوَ ابْنُ عَبْدِ الصَّمَدِ - عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ مَوْلَى ابْنِ الزُّبَيْرِ - يُقَالُ لَهُ يُوسُفُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَوِ الزُّبَيْرُ بْنُ يُوسُفَ - عَنْ سَوْدَةَ بِنْتِ زَمْعَةَ قَالَتْ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَ : إِنَّ أَبِى شَيْخٌ كَبِيرٌ لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَحُجَّ. قَالَ :( أَرَأَيْتَ لَوْ كَانَ عَلَى أَبِيكَ دَيْنٌ فَقَضَيْتَهُ عَنْهُ قُبِلَ مِنْهُ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ :( فَاللَّهُ أَرْحَمُ ، حُجَّ عَنْ أَبِيكَ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23. Bâb—Hayatta Olan Birinin Yerine Haccetmek Hakkında

1884. Bize Muhammed b. Abdillah er-Rekaşi haber verip (dedi ki), bize Vuheyb, Ma'mer'den, (O) ez-Zühri'den, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbâs'tan, (O da) el-Fadl b. Abbâs'tan (naklen) rivâyet etti ki, O (yani el-Fadl); Veda Haccı'nda Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisinde idi. (Derken) Has'am'lı bir kadın gelip şöyle dedi: "Muhakkak ki Allah'ın, hac hakkında kullarına kıldığı farzı, babama, ihtiyar ve yaşlı iken ulaştı. O, deveye binemiyor, haccını da yapmamış. Binaenaleyh onun yerine ben hac yapayım mı?" (Hazret-i Peygamber de); "Evet" buyurdu. Ebû Muhammed (ed-Dârimî'ye); "bu (Hadisin zahirinin delâlet ettiği) görüşü kabullenir misin?" diye soruldu, O da; "evet" buyurdu.

1885. Bize Ebû Asım, İbn Cüreyc'den, (O) İbn Şihâb'dan, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbas'tan, (O da) el-Fadl'dan -ki O, Abbas'ın oğludur - (naklen) haber verdi ki, bir kadın Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sorup şöyle dedi: "Hakikaten babam ihtiyardır. Deveye binemiyor. Kendisine de Allah'ın (hac) farizası ulaşmış. (Ne buyurursunuz?)" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de; "Onun yerine sen hac yap" buyurdu.

1886. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize el-Evzaî rivâyet edip (dedi ki), bana Süleyman b. Yesâr, İbn Abbas'tan (naklen) rivâyet etti ki, Has'am'lı bir kadın Veda Haccı'nda, el-Fadl b. Abbas Resûlüllah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) terkisinde iken, Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) fetva sorup şöyle dedi: "Ya Resûlüllah! Muhakkak ki Allah'ın, (hac hakkında) kullarına kıldığı farzı, babama, ihtiyar ve yaşlı iken ulaştı. O, deveye (bile) binemiyor. Bu sebeple, onun yerine hac yapmam, (onun hac borcunu) öder mi?" Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)"Evet!" buyurdu.

1887. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) Süleyman b. Yesâr'dan, (O) İbn Abbas'tan, (O da) Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) (naklen), el-Evzaî'nin (bir önceki) rivâyetinin benzerini rivâyet etti.

1888. Bize Musedded rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Yahya b. Ebi İshâk'tan, (O da) Süleyman b. Yesâr'dan (naklen) haber verdi (ki, O şöyle dedi:) Bana el-Fadl b. Abbâs veya Ubeydullah İbnu'l-Abbas rivâyet etti ki, bir adam şöyle dedi: "Ya Resûlüllah! Gerçekten babam -veya "annem"- ihtiyar ve yaşlıdır. Onu ben yüklensem, (sırtımda) duramaz. Onu (bir bineğin üzerine) bağlasam, öldürmekten korkarım. (Bu durumda onun haccı için ne yapmamı emredersiniz?)" (Bunun üzerine Hazret-i Peygamber) şöyle buyurdu: "Ne dersin, şayet babanın -veya "annenin"- borcu olsa, onu öder misin?" (Adam), "evet" dedi. (Hazret-i Peygamber de;) "O halde babanın "-veya "annenin"- yerine hac yap!" buyurdu.

٢٣- باب فِى الْحَجِّ عَنِ الْحَىِّ

١٨٨٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىُّ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّهُ كَانَ رَدِيفَ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ ، جَاءَتِ امْرَأَةٌ مِنْ خَثْعَمَ فَقَالَتْ : إِنَّ فَرِيضَةَ اللَّهِ فِى الْحَجِّ عَلَى عِبَادِهِ أَدْرَكَتْ أَبِى شَيْخاً كَبِيراً لاَ يَسْتَمْسِكُ عَلَى رَاحِلَتِهِ وَلَمْ يَحُجَّ ، فَأَحُجُّ عَنْهُ؟ قَالَ :( نَعَمْ ). سُئِلَ أَبُو مُحَمَّدٍ تَقُولُ بِهَذَا؟ قَالَ : نَعَمْ.

١٨٨٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ الْفَضْلِ : أَنَّ امْرَأَةً سَأَلَتِ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَتْ : إِنَّ أَبِى شَيْخٌ لاَ يَسْتَوِى عَلَى الْبَعِيرِ أَدْرَكَتْهُ فَرِيضَةُ اللَّهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( حُجِّى عَنْهُ ).

١٨٨٦ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ أَخْبَرَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ امْرَأَةً مِنْ خَثْعَمَ اسْتَفْتَتْ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَالْفَضْلُ بْنُ عَبَّاسٍ رَدِيفُ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فَقَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ فَرِيضَةَ اللَّهِ عَلَى عِبَادِهِ أَدْرَكَتْ أَبِى شَيْخاً كَبِيراً لاَ يَسْتَطِيعُ أَنْ يَسْتَوِىَ عَلَى الرَّاحِلَةِ ، فَهَلْ يَقْضِى أَنْ أَحُجَّ عَنْهُ؟ قَالَ :( نَعَمْ ).

١٨٨٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- نَحْواً مِنْ حَدِيثِ الأَوْزَاعِىِّ.

١٨٨٨ - حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ قَالَ حَدَّثَنِى الْفَضْلُ بْنُ عَبَّاسٍ أَوْ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الْعَبَّاسِ : أَنَّ رَجُلاً قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أَبِى أَوْ أُمِّى عَجُوزٌ كَبِيرٌ ، إِنْ أَنَا حَمَلْتُهَا لَمْ تَسْتَمْسِكْ ، وَإِنْ رَبَطْتُهَا خَشِيتُ أَنْ أَقْتُلَهَا. قَالَ :( أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ عَلَى أَبِيكَ أَوْ أُمِّكَ دَيْنٌ أَكُنْتَ تَقْضِيهِ؟ ). قَالَ : نَعَمْ. قَالَ :( فَحُجَّ عَنْ أَبِيكَ أَوْ أُمِّكَ ).


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget