بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
26. Bâb—Kuru Hurma Hakkında
2112. Bize Abdullah b. Mesleme haber verip (dedi ki), bize Ya'kub b. Muhammed b. Talha, Ebu'r-Rical'den, (O) annesi Amra'dan, (O da) Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımı Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), iki veya üç defa; "Âişe! içinde kuru hurma bulunmayan bir evin sakinleri açtır -veya, sakinleri aç kalmıştır-" buyurmuştu.
2113. Bize Yahya b. Hassan haber verip (dedi ki), bize Süleyman b. Bilal, Hişam b. Urve'den, (O) babasından, (O da) Hazret-i Âişe'den (naklen) rivâyet etti ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Yanlarında kuru hurma bulunan ev sakinleri aç kalmaz."
2114. Bize Ebu Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Mus'ab b. Süleym rivâyet edip dedi ki, Enes b. Malik’i, şöyle derken işittim: Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) kuru hurma hediye edilmiş, O da hemen onları dağıtmaya ("tehdiye"ye) başlamıştı.
(Enes) şöyle de demişti: Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) açlıktan bitkin bir halde kuru hurma yerken görmüştüm. "Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Yuheddihi=onlan dağıtıyor" cümlesi, "onları buraya, şuraya gönderiyor" demektir.
٢٦- باب فِى التَّمْرِ
٢١١٢ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ طَحْلاَءَ عَنْ أَبِى الرِّجَالِ عَنْ أُمِّهِ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( يَا عَائِشَةُ بَيْتٌ لاَ تَمْرَ فِيهِ جِيَاعٌ أَهْلُهُ أَوْ جَاعَ أَهْلُهُ ). مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثاً.
٢١١٣ - أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( لاَ يَجُوعُ أَهْلُ بَيْتٍ عِنْدَهُمُ التَّمْرُ ).
٢١١٤ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا مُصْعَبُ بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ : أُهْدِىَ إِلَى النَّبِىِّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- تَمْرٌ فَأَخَذَ يُهَدِّيهِ. قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَأْكُلُ تَمْراً مُقْعِياً مِنَ الْجُوعِ قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يُهَدِّيهِ يَعْنِى يُهْدِى هَا هُنَا وَهَا هُنَا.