بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
1. Bâb—Giriş İzni Üç Defa İstenir
2685. Bize Ebu'n-Numan haber verip (dedi ki), bize Yezid b. Zurey’ rivâyet edip (dedi ki), bize Davud, Ebu Nadra'dan, (O da) Ebu Saîd'den (naklen) rivâyet etti ki; Ebu Mûsa el-Eş'ari, Hazret-i Ömer'in yanına girmek için üç defa izin istemiş de O, O'na izin vermemiş. Bunun üzerine O da geri dönmüş. Sonra (Hazret-i Ömer O'nu çağırtıp); "niye geri döndün?" diye sormuş. O da şöyle cevap vermiş: Ben Resûlüllah'ı (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim: "Giriş izni isteyen kimse üç defa izin istediğinde eğer ona izin verilirse ne âlâ, aksi halde geri dönün!" O zaman (Hazret-i Ömer); "ya (Hazret-i Peygamber'in böyle buyurduğuna) seninle beraber şahidlik edecek birini mutlaka getireceksin, yahut ben (sana) yapacağım da yapacağım!" demiş. Ebu Said sözüne şöyle devam etti: (Derken Ebu Mûsa), ben Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabından bir topluluk içindeyken bizim yanımıza, Hazret-i Ömer'in kendisini tehdidinden korkmuş bir halde geldi ve başımıza dikilip şöyle dedi: "Allah aşkına, sizden, bunu Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) işitmiş olan bir adamın bu konuda benim için mutlaka şahitlik etmesini istiyorum!" (Ebu Saîd sözünün devamında) şöyle dedi: O zaman ben; "O'na haber ver ki, ben bu hususta seninle baraberim!" dedim. Bunu başkaları da söyledi. Bunun üzerine Ebu Mûsa'nın keder ve üzüntüsü kayboldu.
١- باب الاِسْتِئْذَانِ ثَلاَثٌ
٢٦٨٥ - أَخْبَرَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا دَاوُدُ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ : أَنَّ أَبَا مُوسَى الأَشْعَرِىَّ اسْتَأْذَنَ عَلَى عُمَرَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَلَمْ يُؤْذَنْ لَهُ ، فَرَجَعَ ، فَقَالَ : مَا رَجَعَكَ؟ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- يَقُولُ :( إِذَا اسْتَأْذَنَ الْمُسْتَأْذِنُ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ فَإِنْ أُذِنَ لَهُ وَإِلاَّ فَلْيَرْجِعْ ). فَقَالَ : لَتَأْتِيَنَّ بِمَنْ يَشْهَدُ مَعَكَ أَوْ لأَفْعَلَنَّ وَلأَفْعَلَنَّ. قَالَ أَبُو سَعِيدٍ : فَأَتَانَا وَأَنَا فِى قَوْمٍ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- فِى الْمَسْجِدِ وَهُوَ فَزِعٌ مِنْ وَعِيدِ عُمَرَ إِيَّاهُ ، فَقَامَ عَلَيْنَا فَقَالَ : أَنْشُدُ اللَّهَ مِنْكُمْ رَجُلاً سَمِعَ ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- إِلاَّ شَهِدَ لِى بِهِ. قَالَ : فَرَفَعْتُ رَأْسِى فَقُلْتُ أَخْبِرْهُ أَنِّى مَعَكَ عَلَى هَذَا ، وَقَالَ ذَاكَ آخَرُونَ ، فَسُرِّىَ عَنْ أَبِى مُوسَى.