Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 18. Bâb—Kehf Sûresinin Fazileti Hakkında

3468. Bize Ebu'l-Muğîre rivâyet edip (dedi ki), bize Abde, Halid b. Ma'dan'dan rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Kim Kehf Sûresinden on ayet okursa, Deccaldan korkmaz!"

3469. Bize Muhammed b. Kesir, el-Evzaî'den, (O) Abde'den, (O da) Zirr b. Hubeyş'ten (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Kim gece kalkmak istediği zaman için Kehf Sûresinin sonunu okursa, o (zamanda) kalkar!" Abde sözüne devamla dedi ki: "Bu haber üzerine biz bunu denedik de, öyle olduğunu gördük."

3470. Bize Ebu'n-Nu'man rivâyet edip (dedi ki), bize Huşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû Haşim, Ebû Miclez'den, (O) Kays b. Abbâd'dan, (O da) Ebû Said el-Hudri'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Kim cuma gecesi Kehf Sûresini okursa, onun için, kendisiyle Atik Ev (Kabe) arasında bir nur parlar!"

١٨- باب فِى فَضْلِ سُورَةِ الْكَهْفِ

٣٤٦٨ - حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ قَالَ : مَنْ قَرَأَ عَشْرَ آيَاتٍ مِنَ الْكَهْفِ لَمْ يَخَفِ الدَّجَّالَ.

٣٤٦٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ عَبْدَةَ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ قَالَ : مَنْ قَرَأَ آخِرَ سُورَةِ الْكَهْفِ لِسَاعَةٍ يُرِيدُ يَقُومُ مِنَ اللَّيْلِ قَامَهَا. قَالَ عَبْدَةُ : فَجَرَّبْنَاهُ فَوَجَدْنَاهُ كَذَلِكَ .

٣٤٧٠ - حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا أَبُو هَاشِمٍ عَنْ أَبِى مِجْلَزٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ : مَنْ قَرَأَ سُورَةَ الْكَهْفِ لَيْلَةَ الْجُمُعَةِ أَضَاءَ لَهُ مِنَ النُّورِ فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْبَيْتِ الْعَتِيقِ.


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 17. Bâb—En'am Ve Diğer Sûrelerin Fazileti

3463. Bize Muaz b. Hâni’ rivâyet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Tahmân rivâyet edip (dedi ki), bize Asım, el-Museyyeb b. Rafî'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: "Es-Seb'u't-Tuvel, Tevrat'ın benzeri; el-Miîn, İncil'in benzeri; el-Mesâni, Zebur'un benzeri; Kur'an'ın ondan sonraki geri kalanı ise (bize verilen) fazlalıktır!"

3464. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize Zübeyr, Ebû İshak'tan, (O) Abdullah b. Halife'den, (O da) Hazret-i Ömer'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Enam, Kur'an'ın en üstün (Sûrelerindendir)!"

3465. Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), Hemmâm, Ebû İmrân el-Cevni'den, (O) Abdullah b. Rebah'tan, (O da) Ka'b'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Tevrat'ın başlangıcı En'am, sonu Hûd (Sûresi gibidir)!"

3466. Bize Yezid b. Hârûn haber verip (dedi ki), bize Hemmâm, Ebû İmrân el-Cevni’den, (O da) Abdullah b. Rebah'tan (naklen) haber verdi ki, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuş: "Cuma günü Hûd Sûresini okuyun!"

3467. Bize Müslim b. İbrahim rivâyet edip (dedi ki), bize Hemmâm rivâyet edip (dedi ki), bize Ebû İmrân el-Cevni, Abdullah b. Rebah'tan, (O da) Ka'b'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü Hûd Sûresini okuyun!"

١٧- باب فَضَائِلِ الأَنْعَامِ وَالسُّوَرِ

٣٤٦٣ - أَخْبَرَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ عَنِ الْمُسَيَّبِ بْنِ رَافِعٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : السَّبْعُ الطُّوَلُ مِثْلُ التَّوْرَاةِ ، وَالْمِئِينَ مِثْلُ الإِنْجِيلِ ، وَالْمَثَانِى مِثْلُ الزَّبُورِ ، وَسَائِرُ الْقُرْآنِ بَعْدُ فَضْلٌ.

٣٤٦٤ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ خَلِيفَةَ عَنْ عُمَرَ قَالَ : الأَنْعَامُ مِنْ نَوَاجِبِ الْقُرْآنِ.

٣٤٦٥ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ كَعْبٍ قَالَ : فَاتِحَةُ التَّوْرَاةِ الأَنْعَامُ ، وَخَاتِمَتُهَا هُودٌ.

٣٤٦٦ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلّى اللّه عليه وسلّم- قَالَ :( اقْرَءُوا سُورَةَ هُودٍ يَوْمَ الْجُمُعَةِ ).

٣٤٦٧ - حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا أَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ كَعْبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلّى اللّه عليه وسلّم- :( اقْرَءُوا سُورَةَ هُودٍ يَوْمَ الْجُمُعَةِ ).


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 16. Bâb—Âl-i İmran Sûresinin Fazileti Hakkında

3458. Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki), bize İsrail, Ebû İshak'tan, (O da) Suleym b. Hanzala el-Bekri'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Abdullah b. Mes'ûd dedi ki: "Kim Al-i îmrân'ı okursa o zengindir. (Artık) kadınlar süslenmişlerdir, (onun kendilerine talip olmasını beklerler!)" Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Muhabbere", "süslenmiş" demektir.

3459. Bize İshak b. İsa, İbn Lehîa'dan, (O) Yezid b. Ebi Habib'den, (O) Ebu'l-Hayr'dan, (O da) Hazret-i Osman b. Affan'dan (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Kim bir gecede Al-i İmrân'ın sonunu okursa, ona bir geceyi tamamen ibadetle geçirme (sevabı) yazılır!"

3460. Bize Muhammed İbnu'l-Mübarek rivâyet edip (dedi ki), bize Sadaka b. Halid, Yahya İbnu'l-Hâris'ten, (O da) Mekhûl'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: "Kim Cuma günü Al-i İmrân Sûresini okursa, melekler onun için geceye kadar Allah'tan bağış dilerler!"

3461. Bize el-Kasım b. Sellâm Ebû Ubeyd rivâyet edip dedi ki, bana Ubeydullah el-Eşceî rivâyet edip (dedi ki), bana Mis'ar rivâyet edip (dedi ki), bana Câbir, içine düştüğü (yanlış görüşe) düşmesinden önce eş-Şa'bi'den rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Abdullah dedi ki; "Al-i İmrân Sûresi fakirin en güzel hazinesidir! O, gecenin sonunda kalkıp onunla geceyi ihya eder!"

3462. Bize Muhammed b. Saîd rivâyet edip (dedi ki), bize Abdusselam, el-Cüreyrî'den, (O da) Ebu's-Selil'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle demiş: Bir adam birini öldürmüştü... (Ebu's-Selil, sözünün devamında) şöyle demiş: Bunun üzerine cinler vadisine, içinde yürüyen herkesi cinlerin çarptığı vadiye sığınmış. Bu vadinin kenarında da iki rahib varmış. (Adam orada) akşamladığında onlardan biri diğerine; "adam vallahi mahvoldu!" demiş. (Ebu's-Selil) sözüne şöyle devam etmiş: Derken (adam) Âl-i İmrân Sûresini (okumaya) başlamış. (Bitirince rahibler); "işte güzel bir Sûre okudu; belki kurtulacak!" demişler. (Ebu's-Selil, sözüne devamla) demiş ki, sonunda (adam) sağ selim sabaha varmış. Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Ebu's-Selil, Dureyb b. Nukayr'dır; yani İbn Nufeyr'dir.

١٦- باب فِى فَضْلِ آلِ عِمْرَانَ

٣٤٥٨ - حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سُلَيْمِ بْنِ حَنْظَلَةَ الْبَكْرِىِّ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ : مَنْ قَرَأَ آلَ عِمْرَانَ فَهُوَ غَنِىٌّ ، وَالنِّسَاءُ مُحَبِّرَةٌ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : مُحَبِّرَةٌ مُزَيِّنَةٌ.

٣٤٥٩ - حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عِيسَى عَنِ ابْنِ لَهِيعَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ قَالَ : مَنْ قَرَأَ آخِرَ آلِ عِمْرَانَ فِى لَيْلَةٍ كُتِبَ لَهُ قِيَامُ لَيْلَةٍ.

٣٤٦٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ خَالِدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ مَكْحُولٍ قَالَ : مَنْ قَرَأَ سُورَةَ آلِ عِمْرَانَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ صَلَّتْ عَلَيْهِ الْمَلاَئِكَةُ إِلَى اللَّيْلِ.

٣٤٦١ - حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ سَلاَّمٍ أَبُو عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ حَدَّثَنِى مِسْعَرٌ حَدَّثَنِى جَابِرٌ قَبْلَ أَنْ يَقَعَ فِيمَا وَقَعَ فِيهِ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ : نِعْمَ كَنْزُ الصُّعْلُوكِ سُورَةُ آلِ عِمْرَانَ ، يَقُومُ بِهَا فِى آخِرِ اللَّيْلِ. ١٢٧٣١

٣٤٦٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى السَّلِيلِ قَالَ : أَصَابَ رَجُلٌ دَماً : فَآوَى إِلَى وَادِى مَجَنَّةٍ وَادٍ لاَ يُمْسِى فِيهِ أَحَدٌ إِلاَّ أَصَابَتْهُ حَيَّةٌ وَعَلَى شَفِيرِ الْوَادِى رَاهِبَانِ ، فَلَمَّا أَمْسَى قَالَ أَحَدُهُمَا لِصَاحِبِهِ : هَلَكَ وَاللَّهِ الرَّجُلُ. قَالَ : فَافْتَتَحَ سُورَةَ آلِ عِمْرَانَ قَالاَ : فَقَرَأَ سُورَةً طَيِّبَةً لَعَلَّهُ سَيَنْجُو. قَالَ : فَأَصْبَحَ سَلِيماً.


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget