Dâvet ve icâbetin (dâvete gitmenin) edebleri
Dâvet eden kimsenin, iyi insanları çağırması sünnettir. Çünkü yemek vermek kuvvet vermektir. Fâsıka (günah işleyen kimseye) kuvvet vermek, fıskına, günahına yardım etmek olur. Zenginleri de fakirleri de çağırmalıdır. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Yemeklerin en fenâsı, fakirlerin değil, zenginlerin çağrıldığı velîme (düğün) yemeğidir.” buyurdu. Akrabâ ve yakın dostları unutmamalıdır. Böyle yapan dinde olmayan şeyi yapmış olur. Övünmek için veya desinler diye dâvet etmemelidir. Sünneti yerine getirmeye ve fakirleri doyurup rahat ettirmeye niyet etmelidir. Gelmesi zor olacak kimseyi dâvet etmemelidir. Onu üzmüş olur. Dâvetine aldırmayan, kabûl etmek istemeyeni de çağırmamalıdır. Çünkü gelirse, yemeği mekruh olarak yemiş olur. Bu ise günaha sebeptir.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.