9- BALIKLARI VE ÇEKİRGELERİ AVLAMAK
3339 - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
(Biz (mü'minler) e iki ölü hayvanın yenilmesi helâl kılındı: Balık ve çekirge.) "
3340 - “... Selmân (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e çekirge (yi yemenin hükmü) soruldu ve O. şöyle buyurdu :
(Çekirge) Allah'ın (kuşlardan olan) askerlerinin çoğudur. Ben çekirgeyi yemem ve yenilmesini haram kılmam.) "
3341 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevceleri çekirgeleri tabaklar üstünde birbirlerine hediye ederlerdi. "
3342 - “... Câbir ve Enes bin Mâlik (radıyallahü anhümâ )'dan rivâyet edildiğine göre :
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çekirge aleyhinde beddua ettiği zaman:
(Allahım! Çekirgenin büyüklerini helak et, küçüklerini öldür, yumurtalarını boz, sonunu kes (yani hepsini yok et) ve ağızlarını maişetlerimizden ve rızıklarımızdan tutup bağla. Şüphesiz sen duayı işiticisin,) buyururdu. Bir adam :
Yâ Resûlallah! Allah'ın askerlerinden biri (olan çekirge) aleyhinde sonunun kesilmesi (yani türünün yok edilmesi) için nasıl duâ edersin? diye (bunun hikmetini) sordu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Çekirge, balığın denizde saçtığı bir yaratıktır,) buyurdu. (Râvî) Hâşim demiş ki: (Râvî) Ziyâd dedi ki: Balığın çekirgeyi saçtığını gören bir adam bana durumu anlattı. "
3343 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Biz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beraberinde bir hac veya bir umre'ye çıktık. Sonra yolda bir çekirge topluluğu karşımıza çıktı. Biz de kamçılarımızla ve ayakkabılarımızla onlara vurmaya başladık. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Çekirgeyi (ihramda olduğunuz halde) yeyiniz. Çünkü çekirge deniz avındandır, (Yani ihrâmlı kimseye yasak değildir), buyurdu. "
٩ - باب صَيْدِ الْحِيتَانِ وَالْجَرَادِ
٣٣٣٩ - حَدَّثَنَا أَبُو مُصْعَبٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( أُحِلَّتْ لَنَا مَيْتَتَانِ الْحُوتُ وَالْجَرَادُ ).
٣٣٤٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ وَنَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ قَالاَ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ يَحْيَى بْنِ عُمَارَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو الْعَوَّامِ، عَنْ أَبِي عُثْمَانَ النَّهْدِيِّ، عَنْ سَلْمَانَ، قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ عَنِ الْجَرَادِ فَقَالَ ( أَكْثَرُ جُنُودِ اللَّهِ لاَ آكُلُهُ وَلاَ أُحَرِّمُهُ ).
٣٣٤١ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ أَبِي سَعْدٍ الْبَقَّالِ، سَمِعَ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ، يَقُولُ كُنَّ أَزْوَاجُ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَتَهَادَيْنَ الْجَرَادَ عَلَى الأَطْبَاقِ .
٣٣٤٢ - حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَمَّالُ، حَدَّثَنَا هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ، حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُلاَثَةَ، عَنْ مُوسَى بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَابِرٍ، وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ إِذَا دَعَا عَلَى الْجَرَادِ قَالَ ( اللَّهُمَّ أَهْلِكْ كِبَارَهُ وَاقْتُلْ صِغَارَهُ وَأَفْسِدْ بَيْضَهُ وَاقْطَعْ دَابِرَهُ وَخُذْ بِأَفْوَاهِهَا عَنْ مَعَايِشِنَا وَأَرْزَاقِنَا إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاءِ ). فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ تَدْعُو عَلَى جُنْدٍ مِنْ أَجْنَادِ اللَّهِ بِقَطْعِ دَابِرِهِ قَالَ ( إِنَّ الْجَرَادَ نَثْرَةُ الْحُوتِ فِي الْبَحْرِ ). قَالَ هَاشِمٌ قَالَ زِيَادٌ فَحَدَّثَنِي مَنْ رَأَى الْحُوتَ يَنْثُرُهُ .
٣٣٤٣ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي الْمُهَزِّمِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ خَرَجْنَا مَعَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي حَجَّةٍ أَوْ عُمْرَةٍ فَاسْتَقْبَلَنَا رِجْلٌ مِنْ جَرَادٍ أَوْ ضَرْبٌ مِنْ جَرَادٍ فَجَعَلْنَا نَضْرِبُهُنَّ بِأَسْوَاطِنَا وَنِعَالِنَا فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( كُلُوهُ فَإِنَّهُ مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.