10. Bâb—Dedenin Miras Payı Hakkında
2956. Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Saîd haber verdi ki; Hazret-i Ömer, dedenin miras (payını) yazmıştı. Sonra yaralandığında onu istetip silmiş, ardından da; "Onun hakkında ilerde kendi görüşünüzü söylersiniz" demişti.
2957. Bize Yezid haber verip (dedi ki), bize Eş'as, İbn Sîrîn'den haber verdi ki, O şöyle demiş: Ben Abide'ye; "bana dedenin (miras) durumunu anlat" dedim de O, şöyle karşılık verdi: "Ben gerçekten hafızamda dede hakkında seksen değişik hüküm saklıyorum!"
2958. Bize Ebu Ğassan haber verip (dedi ki), bize İsrail, Ebu İshak'tan, (O) Abdullah b. Amr el-Harifi'den, (O da) Hazret-i Ali'den (naklen) rivâyet etti ki, O şöyle dedi: Bir adam kendisine gelip bir miras meselesi sormuş da O; "onda dede yoksa getir, (çözeyim)! demiş.
2959.
2960. Bize Muhammed b. Yusuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyan, Eyyub es-Sahtiyani'den, (O) Saîd b. Cübeyr'den, (O da) Murad kabilesinden bir adamdan (naklen) rivâyet etti ki; O, Hazret-i Ali'yi şöyle derken işitmiş: Kendini Cehennemin diplerine atma kimi sevindirirse o, (mirastaki durumları hususunda) dede ile erkek kardeşler arasında hüküm versin!"
١٠- باب الْجَدِّ
٢٩٥٦ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا يَحْيَى عَنْ سَعِيدٍ : أَنَّ عُمَرَ كَانَ كَتَبَ مِيرَاثَ الْجَدِّ حَتَّى إِذَا طُعِنَ دَعَا بِهِ فَمَحَاهُ ، ثُمَّ قَالَ : سَتَرَوْنَ رَأْيَكُمْ فِيهِ.
٢٩٥٧ - أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا أَشْعَثُ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ قَالَ قُلْتُ لِعَبِيدَةَ : حَدِّثْنِى عَنِ الْجَدِّ. فَقَالَ : إِنِّى لأَحْفَظُ فِى الْجَدِّ ثَمَانِينَ قَضِيَّةً مُخْتَلِفَةً.
٢٩٥٨ - أَخْبَرَنَا أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ عَمْرٍو الْخَارِفِىِّ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : أَتَاهُ رَجُلٌ فَسَأَلَهُ عَنْ فَرِيضَةٍ فَقَالَ : إِنْ لَمْ يَكُنْ فِيهَا جَدٌّ فَهَاتِهَا.
٢٩٥٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى عَلِىٍّ فَسَأَلَهُ عَنْ فَرِيضَةٍ فَقَالَ : إِنْ لَمْ يَكُنْ فِيهَا جَدٌّ فَهَاتِهَا.
٢٩٦٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ مُرَادٍ سَمِعَ عَلِيًّا يَقُولُ : مَنْ سَرَّهُ أَنْ يَتَقَحَّمَ جَرَاثِيمَ جَهَنَّمَ فَلْيَقْضِ بَيْنَ الْجَدِّ وَالإِخْوَةِ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.