Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

İbn-i Abbâs'ın (radıyallahü anh) bildirdiğine göre; Cennet’in herbiri altından olan, cevherlerle süslü sekiz kapısı vardır. Birinci kapı üzerinde; "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah" yazılıdır. O kapı, peygamberler, şehîdler ve cömertlere aittir. İkinci kapı, abdestini doğru alıp, hakkıyla namazını kılanlar içindir. Üçüncü kapı, kendilerini her türlü kötülükten koruyup temizleyenlerindir. Dördüncü kapı, iyiliği emredip, kötülükten sakındıranlara aittir. Beşinci kapı, kendisini nefsinin arzu ve istekleri peşinde koşmaktan koruyanlar içindir. Altıncı kapı, haccını ve umresini hakkıyla yapanlar içindir. Yedinci kapı, mücâhidler içindir. Sekizinci kapı ise, müttekîler için olup, onlar gözlerini harama bakmaktan korumuşlar ve hayırlı işler yapmışlardır. Ana-baba, yakın akrabâ ve komşu haklarına çok dikkat etmişlerdir.
Allahü teâlâ Zümer sûresinin 73. âyetinde meâlen buyurdu ki: "Rablerinden korkan (mü'minler) nihâyet Cennet’in kapılarına varıp, önlerine açılınca, Cennet’in bekçileri (karşılayıp): "Sizlere selâm olsun. Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya" derler." Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Sizden herhangi bir kimse, abdest alır ve abdest alışı mükemmel olur, yâni hakkıyla yapar, sonra; "Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh" derse, muhakkak olarak o kimseye Cennet’in sekiz kapısı açılır ve kendisi hangisinden isterse içeriye girer." Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir başka hadîs-i şerîfinde; "Her kim Allah yolunda çift sadaka verirse, Cennet kapılarında; "Ey Allah'ın kulu, bu kapı daha hayırlıdır" diye çağırılır. Çok namaz kılan kimse de namaz kapısından çağrılır. Cihâd halkından olan kimse de cihâd kapısından dâvet edilir. Çok sadaka veren zümreden olanlar da sadaka kapısından çağırılırlar. Oruç ehlinden olanlar da reyyân kapısından dâvet edilirler." buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekr-i Sıddîk (radıyallahü anh); "Ey Allah'ın Resûlü, bir kimsenin bu kapıların hepsinden dâvet olunması mümkün müdür? Bir kişi bu kapıların hepsinden dâvet edilir mi?" diye sordu. Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); "Evet, bir kişi o kapıların hepsinden dâvet olunur ve senin o insanlardan olmanı ümid ederim" buyurdu.
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerîfinde; "Muhakkak Cennet’te bir kapı vardır ki ona duhâ (kuşluk) kapısı denilir. Kıyâmet günü olunca bir münâdî; "Kuşluk namazına devam edenler nerededir? Burası sizin kapınızdır. İşte buradan Cennet’e giriniz" diye nidâ edecektir" buyurdu.
Hadîs-i şerîfde Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Muhakkak ki ümmetimden yetmişbin yâhut da yediyüzbin kişi (hesapsız olarak ilk) Cennet’e gireceklerdir. Bunlar birbirine tutunmuşlar, bâzısı da bâzısının ellerini tutmuştur. Bu ilk zümrenin sondakileri Cennet’e girinceye kadar öndekileri girmezler (ve bir saf hâlinde hepsi birden girerler). Bunların yüzleri Bedr gecesindeki ayın parlaklığı gibidir."


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


Cennet’te yüksek derecelere kavuşanlar; müslümanlara selâm verenler, fakirlerin ihtiyaçlarını giderenler, geceleyin herkes uykuda iken namaz kılanlar, cemâat ile namaz kılmak için yaya yürüyenler, sünnet üzere mükemmel abdest alanlar, mescidlerde namaz kıldıktan sonra, sonraki namaz vaktini gözetenlerdir.
Cennet’te bulunanlar yüzyirmi saf olur. Seksen safı Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden, kırk safı diğer ümmetlerden olur. Nitekim hadîs-i şerîfde; "Cennet’tekiler yüzyirmi saf olur. Sizler o saflardan seksen saf olursunuz" buyuruldu. Cennet’te derecelerin yükselmesi için şefâat vardır. Allahü teâlâ Tûr sûresinin 21. âyet-i kerîmesinde meâlen; "Kendileri mü’min olup, evlâdları da îmânda kendilerine uyanların evlâdlarını onlara ilhak ederiz. Yâni aynı derecede olurlar. Amellerinden birşey eksiltmeyiz, Fadl-ı ilâhî ile evlâdlarının dereceleri onlara ulaşır." buyurdu.
Abdullah ibni Abbâs (radıyallahü anhümâ) buyurdu ki: "Mü'min Cennet’e girince; annesini, babasını ve çocuklarını sorup; "Mertebeleri nerededir?" der. Cevâbında, "Senin ulaştığın mertebeye onlar erişemediler" buyurulur. Bunun üzerine; "Ben, kendim ve onlar için amel ettim. Onlara şefâat ederim" der. Allahü teâlâ emredip; "Akrabâsı onun derecesine çıkarılsın" buyurur. Allahü teâlânın fadlı ile o dereceye kavuşurlar. Tefsîr âlimleri buyurdular ki: Büyük ve küçük çocuk, babaları ve anneleri ile, babalar da çocukları ile beraber olup dereceleri eşit olur. Böylece dâima birbirleri ile görüşürler, sevinç ve sürûr içinde olurlar. İlmi ile amel eden âlimlerin, sıddîkların, velîlerin ve şehîdlerin çocukları ile seyyidler için çok yüksek mertebeler vardır. Peygamberler ve âlimler, Cennet’te olanlara derecelerinin yükselmesi için şefâat ederler.
Allahü teâlâ Zümer sûresi 20. âyetinde meâlen; "Fakat Rablerinden korkanlara, üzerlerinde (başka başka) üst üste binâ edilmiş konaklar, altlarından ırmaklar akan yüksek (Cennet) menzilleri vardır. Bu, Allah'ın vâdidir. Allah vâdindan dönmez" buyurdu.


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


Cennetlik olanların en aşağısı, on dünyâ kadar yâni on dünyâ miktarı nîmet ve mertebelere kavuşur. Bir hadîs-i şerîfde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Cennet’tekilerin en aşağı mertebede olanının seksenbin hizmetçisi vardır" buyurdu. Bunlar gılmânlardır. Allahü teâlâ onları Cennet’tekilere hizmet için yaratmıştır. İnsan olmayıp başka çeşit mahlûklardır. Nûrdan yaratılmış gençlerdir. Bir rivâyette, bu gılmânlar türlü libâslar (elbiseler) giyinirler.
Vildân ve gılmân ile ilgili olarak Kur'ân-ı kerîmin çeşitli âyet-i kerîmelerinde şöyle buyuruldu:
"Ehl-i Cennet’in içtikleri şaraptan, başları ağrımaz ve akıllarına halel gelmez. Onlara hizmet eden vildân, istedikleri ve arzu ettikleri kuş etlerini getirirler. Onlar da istedikleri kadar yerler." (Vâkıa sûresi: 19-21)
"Ehl-i Cennet’e, ellerinde altından büyük çanaklar ve küçük kâselerle hizmetçiler tavâf ederler. Cennet ehlinin her istedikleri şeylerle gözlerinin lezzet alacağı güzellikler vardır" (Zuhruf sûresi: 71)
"Sen o vildânları görünce, onları Cennet’e saçılmış inci zannedersin." (İnsan sûresi: 21)
"Cennet ehline âit olan vildânlar, hizmet için onların etrâfında dönerler, emirlerini beklerler. Bunlar şeffaflıkta ve berraklıkta sedef içinde saklı inci gibidirler." (Tûr sûresi: 34) Bu âyet-i kerîme nâzil olduğunda Eshâb-ı kirâmdan biri; "Yâ Resûlallah! Hizmet eden hizmetçiler böyle olursa, bunların efendileri nasıl olur?" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Efendilerin, hizmetçiler üzerine fazîleti; ayın ondördünde diğer yıldızlar üzerine fazîleti (parlaklığı) gibidir" buyurdu.
Güler yüzlü ve tatlı dilli olan vildânlar Cennet’te oturanlara hizmette en ufak bir şeyde bile kusur etmezler.
Vildâna gılmân da derler. Veya Cennet’te gılmânlar vardır. Cennet hûrileri vardır. Hûr; gözünün akı son derece ak, karası da son derece siyah ve büyük gözlü demektir. Cennet kızları olan hûrîler de pek fazla latîf ve sevgilidirler. Yüzleri ak, saçları ve gözleri ise kara nûrdandır.
Allahü teâlâKur'ân-ı kerîmde Tûr sûresinin 24. âyetinde meâlen; "Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslananlar olarak, biz onlara şahin gözlü ve yüzleri gâyet güzel hûrileri eş yaptık."
"Oralarda gözünü, yalnız eşlerine hasretmiş öyle dilberler vardır ki, bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin, aslâ kendilerine dokunmamışlardır." (Rahmân sûresi: 56)
"Orada saklı inci timsalleri gibi şahin gözlü hûriler de vardır." (Vâkıa sûresi: 22-23)
"Şüphe yok ki müttekîler (şirkten ve fenâlıktan sakınanlar), emîn bir makâmda, Cennetlerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ve kalın atlaslar, sırmalı kumaşlar giyerek, karşı karşıya oturup sohbet ederler. Hem onları iri iri gözlü, tertemiz hûrilerle evlendiririz." (Duhân sûresi: 51-54). Bir hadîs-i şerîfde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Cennet hûrilerinden bir kadın, yer halkına baksa, hiç şüphesiz o, Cennetle yer arasındaki fezâyı aydınlatır va orayı güzel bir koku doldurur. Yine muhakkaktır ki, o kadının başörtüsü bile, dünyâdaki herşeyden kıymetli ve değerlidir."
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Muhakkak hûr-i înlerin Cennet’te bir toplantı yerleri vardır ki, onlar (orada toplanırlar ve) halkın mislini işitmedikleri (güzel) şarkılarını terennüm ederek şöyle derler; "Bizler ebedîyiz, fâni değiliz. Bizler nîmetlere ermişleriz. Fakir olmayız, sıkıntı görmeyiz. Bizler (Rabbimizden ve eşlerimizden) râzıyız, aslâ darılmayız ve kızmayız. (Cennetlerde) bizim için olan ve biz kendileri için bulunduğumuz erkeklere ne mutlu!" derler."
Mâlik bin Dînâr anlatır: "Benim her gece bir dersim vardı. Onu okurdum. Bir gece okumadan uyuya kaldım. Rü'yamda mevcut güzelliklerin en güzeli bir kız yanıma geldi. Elinde de yazılmış bir kâğıt parçası vardı. Bana; "Sen güzel okuyabilir misin?" diye sordu. Ben de; "Evet güzel okurum" dedim. Bunun üzerine yazıyı bana verdi. İçinde şu yazılı idi: "Uyku seni, hiç ölüm olmayan ve ebedî yaşıyacağın mevkîi (yeri) talep etmekten meşgûl etti. Cennet’teki çadırlardan ve çadırların içinde güzel hûrilerle beraber olmaktan uzak etti. Uykudan uyan! Muhakkak Kur'ân-ı kerîm okuyup teheccüd kılmak, uyumaktan daha hayırlıdır."
Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Gücü yettiği (yapmak istediğini yapabileceği) hâlde, hiddetini (öfkesini) yenen kimseyi, kıyâmet günü Allahü teâlâ çağırır ve bütün mahlûkâtın gözü önünde hûrilerden beğendiğini almasını ona emreder."
Yine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Üç şey vardır ki, mü'min olduğu hâlde bunları yapan ve bunlar ile gelen kimse, (kıyâmet günü) hangi kapıdan isterse Cennet’e girer ve istediği kadar hûrilerden kendisine verilir. Bunlar bilinmeyen, şâhidi olmayan ve unutulmuş borcu ödeyenler, her namazı müteakip on İhlâs sûresini okuyanlar ve kâtilini affedenlerdir." buyurdu.


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget