Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 113. İnsan Rüzgar Estiği Zaman Hangi Duayı Okur?

5097- Hazret-i Ebû HüreyreResûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir:

" Rüzgâr Allah'ın rahmet(ler)inden bir rahmettir. (Mü'minlere) rahmet, (kâfirlere de) azab getirir. Binaenaleyh onu görünce, ona sövmeyiniz de Allah'dan onun hayrını isteyiniz. Şerrinden de Allah'a sığınınız."

İbn Mâce, edeb 29; Ahmed b. Hanbel, II, 26K, 408, 518; Nesaî, Amelü'l Yevmi ve'l-Leyleti, 519 hadis, nu. 929.

5098- Heygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in zevcesi Hazret-i Âişe'den demiştir ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i küçük dilini görebileceğim şekilde gülerken asla görmedim. Çünkü o sadece gülümserdi. Bir bulut yada rüzgâr gördüğü zaman bu(nun vediği sıkıntı) yüzünden belli olurdu. Bu sebeple ben (birgüri kendisine):

Ey Allah'ın Resulü, halk bir bulut gördükleri zaman onda yağmur bulunduğu ümidiyle sevinirler. Oysa onu gördüğün zaman senin yüzünde bir rahatsızlık (alameti) görüyorum (bunun hikmeti nedir?) diye sordum da:

Ey Âişe! O bulutta (helak edecek) bir azab bulunmadığından beni hangi şey emin kılabilir? Oysa (geçmişte) bir kavim rüzgârla helak edilmiştir, yine (geçmişte) başka bir kavim de azab (taşıyan bulutları) görmüş de: Bu (ufukta beliren) bize yağmur getirici bir buluttur" (Ahkaf (46) 24) demişlerdi."

Buharî, tefsir XI. VI. 2: Müslim, istiska 15-16; Ahmed b. Hanbel, VI. 66; Tirmizi. Tefsir XI-VI, 2.

5099- Âişe (radıyallahü anhâ)'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ufukta belirmeye başlayan bir bulut gördüğünde namazda bile olsa (yapmakta olduğu) işi bırakır, sonra:

" Allahümme innî eûzu bike min şerri* hâ (: Ey Allahim, (bunun) şerrinden sana sığınırım" derdi. Eğer yağmur yağarsa (o zaman da):

" Allahümme sayyiben henîen (: Ey Allah'ım, (bu yağmuru) faydalı (bir şekilde inen (bir yağmur) kıl" derdi.

Buharî, istiska 23; Nesaî, İstiska 15; İbn Mâce, dua 21; Ahmed b. Hanbel. VI, 41. 90. 119, 129, 138, 166, 190,223.

١١٣ - بَاب مَا يَقُوْل إِذَا هَاجَت الرِّيَح

٥٠٩٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن مُحَمَّد الْمَرْوَزِي وَسَلَمَة يَعْنِي ابْن شَبِيْب قَالَا: ثَنَا عَبْد الْرَّزَّاق، أَخْبَرَنَا مَعْمَر، عَن الْزُّهْرِي قَال: حَدَّثَنِي ثَابِت بْن قَيْس أَن أَبَا هُرَيْرَة قَال: سُمِعَت رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم يَقُوْل: (الرِّيَح مِن رَوْح الْلَّه" قَال سَلَمَة: فَرَوْح الْلَّه [تَعَالَى] تَأْتِي بِالْرَّحْمَة، وَتَأْتِي بِالْعَذَاب، فَإِذَا رَأَيْتُمُوْهَا فَلَا تَسُبُّوهَا، وَسَلُوا الْلَّه خَيْرَهَا، وَاسْتَعِيْذُوَا بِالْلَّه مِن شَرِّهَا).

٥٠٩٨ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن صَالِح، ثَنَا عَبْد الْلَّه بْن وَهْب، أَخْبَرَنَا عَمْرُو، أَن أَبَا الْنَّضْر حَدَّثَه، عَن سُلَيْمَان بْن يَسَار، عَن عَائِشَة زَوْج الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم أَنَّهَا قَالَت: ( مَا رَأَيْت رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَط مُسْتَجْمِعَا ضَاحِكَا حَتَّى أَرَى مِنْه لَهَوَاتِه إِنَّمَا كَان يَبْتَسِم، وَكَان إِذَا رَأَى غَيْمَا أَو رِيْحَا عُرِف ذَلِك فِي وَجْهِه فَقُلْت: يَا رَسُوْل الْلَّه! الْنَاس إِذَا رَأَوْا الْغَيْم فَرِحُوْا رَجَاء أَن يَكُوْن فِيْه الْمَطَر، وَأَرَاك إِذَا رَأَيْتَه عَرَفْت فِي وَجْهِك الْكَرَاهِيَة فَقَال: "يَا عَائِشَة مَا يُؤَمِّنُنِي أَن يَكُوْن فِيْه عَذَاب؟ قَد عُذِّب قَوْم بِالرِّيْح، وَقَد رَأَى قَوْم الْعَذَاب فَقَالُوَا: {هَذَا عَارِض مُّمْطِرُنَا}.)

٥٠٩٩ - حَدَّثَنَا ابْن بَشَّار، ثَنَا عَبْد الْرَّحْمَن، ثَنَا سُفْيَان، عَن الْمِقْدَام بْن شُرَيْح، عَن أَبِيْه، عَن عَائِشَة رَضِي الْلَّه عَنْهَا،

أَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم كَان إِذَا رَأَى نَاشِئَا فِي أُفُق الْسَّمَاء تَرَك الْعَمَل وَإِن كَانَن فِي صَلَاة، ثُم يَقُوْل: (الْلَّهُم إِنِّي أَعُوْذ بِك مِن شَرِّهَا) فَإِن مُطِر قَال: (الْلَّهُم صَيِّبَا هَنِيْئَا).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 112. İnsan Evine Girdiği (Çıktığı) Zaman Hangi Duayı Okur?

5094- Hazret-i Ümmü Seleme'den demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benim evimden her çıktığında mutlaka gözünü göğe dikip şu duayı okurdu:

" Allahümme innî eûzu bike en edille ev udalle ev ezille ev üzelle ev ezlime ev uzleme ev echele ev yüchele aleyye (: Allah'ım! dalalete (sapıklığa) düşmekten veya (başkalarını delalete düşürmekten, hataya düşmekten veya (başkasını) hataya düşürmekten, zulmetmekten veya zulme uğramaktan cahillik etmekten ve bana câhilce muamele edilmesinden sana sığınırım.)

Tirmizi, Daevât 28; İbn Mace, Daevât 28; Nesaî, istiâze 30, 65; Ahmed b. Hanbel. II, 306, 318,322.

5095- Enes b. Mâlik'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur;

" Bir adam evinden çıkınca " Bismillah tevekkeltü alallah, lâ havle velâ kuvvete illa billah: Allah'ın ismiyle (daşırı çıktım) Allah'a tevekkül ettim, güç ve kuvvet sadece Allah'dandır" derse, o zaman kendisine bir melek taramdan o adama:

" Sen bu duanın bereketiyle) doğru yola iletildin, serlere karşı koymakta yeterli hale getirildin (ve onlardan) korundun" diye karşılık verilir. Bunun üzerine şeytanlar ondan uzaklaşır. Diğer bir şeytan da ona: Senin için doğru yola iletilen, yeterli hale getirilen ve korunulan bir kimseyi (yoldan çıkarmak) nasıl (mümkün olur)? der."

5096- Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Kişi evine girdiği vakit:

" Allahümme innî es'elüke hayralmevlici ve hayral mahreci bismillahi velecnâ ve bismillahi haracnâ ve Alallahi Rabbena tevekkelnâ (: Ey Allahım, senden giriş ve çıkışın en hayırlısını istiyorum. Allah'ın ismiyle girdik ve (yine) Allah’ın ismiyle çıktı ve Rabbimiz olan Allah'a dayandık)" desin, sonra (ev) halkına selâm versin."

١١٢ - بَاب مَا يَقُوْل إِذَا خَرَج مِن بَيْتِه

٥٠٩٤ - حَدَّثَنَا مُسْلِم بْن إِبْرَاهِيْم، ثَنَا شُعْبَة، عَن مَنْصُوْر، عَن الْشَّعْبِي، عَن أُم سَلَمَة قَالَت:

مَا خَرَج الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم مَن بَيْتِي قَط إِلَا رَفَع طَرْفَه إِلَى الْسَّمَاء فَقَال: (الْلَّهُم إِنِّي أَعُوْذ بِك أَن أَضِل أَو أُضَل، أَو أَزِل أَو أُزَل، أَو أَظْلِم أَو أُظْلَم، أَو أَجْهَل أَو يُجْهَل عَلَي).

٥٠٩٥ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيْم بْن الْحَسَن الْخَثْعَمِي، ثَنَا حَجَّاج بْن مُحَمَّد، عَن ابْن جُرَيْج، عَن إِسْحَاق بْن عَبْد الْلَّه بْن أَبِي طَلْحَة، عَن أَنَس بْن مَالِك أَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (إِذَا خَرَج الْرَّجُل مِن بَيْتِه فَقَال: بِسْم الْلَّه وَتَوَكَّلْت عَلَى الْلَّه، لَا حَوْل وَلَا قُوَّة إِلَا بِالْلَّه" قَال: يُقَال حِيْنَئِذ: هَدَيْت وَكُفِيَت وَوُقِيْت، فَتَتَنَحَّى لَه الْشَّيَاطِي فَيَقُوْل لَه شَيْطَان آَخَر: كَيْف لَك بِرَجُل قَد هُدِي وَكُفِي وَوُقِي؟).

٥٠٩٦ - حَدَّثَنَا ابْن عَوْف، ثَنَا مُحَمَّد بْن إِسْمَاعِيْل قَال: حَدَّثَنِي أَبِي، قَال ابْن عَوْف: وَرَأَيْت فِي أَصْل إِسْمَاعِيْل قَال: حَدَّثَنِي ضَمْضَم، عَن شُرَيْح، عَن أَبِي مَالِك الْأَشْعَرِي قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (إِذَا وَلَج الْرَّجُل بَيْتَه فَلْيَقُل: الْلَّهُم إِنِّي أَسْأَلُك خَيْر الْمَوْلِج وَخَيْر الْمَخْرَج، بِسْم الْلَّه وَلَجْنَا، وَبِسْم الْلَّه خَرَجْنَا، وَعَلَى الْلَّه رَبِّنَا تَوَكَّلْنَا، ثُم لِيُسَلِّم عَلَى أَهْلِه).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 111. İnsan Yeni Ayı (Hilali) Görünce Hangi Duayı Okur?

5092- Katade(nin) haber verdi(ğine göre); kendisine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hilali (yine ayı) gördüğü zaman üç defa:

" Hilâle hayrın ve rüşdin âmentü billezî halekake. (Allah'ım! Bu ayı) hayır ve düğruluk ayı kıl! Seni yaratana inandım" der, sonra:

" Elhamdülillahillezi zehebe bi şehri keza ve câe bişehri, keza (falanca ayı götürüp falanca ayı getiren Allah'a hamd olsun)" diye hamdettiği rivâyeti ulaşmıştır.

5093- Katade'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hilali (yeni ayı) gördüğü zaman yüzünü ondan çevirir (sonra dua eder) miş.

Ebû Dâvûd der ki: Bu mevzuda Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den (rivâyet edilmiş ve) senedi (Hazret-i Peygambere) ulaştırılmış sahih bir hadis yoktur.

١١١ - بَاب مَا يَقُوْل الْرَّجُل إِذَا رَأَى الْهِلَال

٥٠٩٢ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا أَبَان، ثَنَا قَتَادَة،

أَنَّه بَلَغَه أَن نَبِي الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم كَان إِذَا رَأَى الْهِلَال قَال: (هِلَال خَيْر وَرُشْد، هِلَال خَيْر وَرُشْد، هِلَال خَيْر وَرُشْد، آَمَنْت بِالَّذِي خَلَقَك) ثَلَاث مَرَّات، ثُم يَقُوْل: (الْحَمْد لِلَّه الَّذِي ذَهَب بِشَهْر كَذَا وَجَاء بِشَهْر كَذَا).

٥٠٩٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن الْعَلَاء، أَن زَيْد بْن حُبَاب أَخْبَرَهُم، عَن أَبِي هِلَال، عَن قَتَادَة

أَن رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم كَان إِذَا رَأَى الْهِلَال صَرَف وَجْهَه عَنْه.

قَال أَبُو دَاوُد: لَيْس عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فِي هَذَا الْبَاب حَدِيْث مُسْنَد صَحِيْح.



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget