Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 25- SELMAN, EBÛ ZER VE MİKDAD (RADIYALLAHÜ ANHÜM)'ÜN FAZİLETLERİ

154) ... Büreyde (bin el-Husayb el-Eslemi) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

- ( Şüphesiz Allah dört kişiyi fazla sevmemi emretti. Ve onları sevdiğini bana haber verdi. )

-(Ashâb tarafından) : Ya Resûlüllah! Bu dört zat kimlerdir? diye soruldu. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buna cevaben:

- ( Ali onlardandır. Peygamber bu cümleyi üç defa tekrarladı. (Ve kalan üç zatı şöyle sıraladı) :Ve Ebû Zer(-i Gıfari), Selman(-ı Farisi) ve Mikdad (bin Esved)dir. Buyurdu. )

٢٥ - باب فَضْلِ سَلْمَانَ وَأَبِي ذَرٍّ وَالْمِقْدَادِ

١٥٤ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى، وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ أَبِي رَبِيعَةَ الإِيَادِيِّ، عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِي بِحُبِّ أَرْبَعَةٍ وَأَخْبَرَنِي أَنَّهُ يُحِبُّهُمْ ‏)‏.‏ قِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ هُمْ قَالَ ‏( عَلِيٌّ مِنْهُمْ ‏)‏.‏ يَقُولُ ذَلِكَ ثَلاَثًا ‏( وَأَبُو ذَرٍّ وَسَلْمَانُ وَالْمِقْدَادُ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 24- AMMÂR B. YÂSİR (RADIYALLAHÜ ANH)'IN FAZİLETİ TERCEMESİ

151) ... Ali bin Ebi Talib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi demiştir ki: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında oturuyordum. Ammar bin Yasir huzura çıkmak için (kapıda) izin istedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Ammar’a (içeri girmesi için) izin veriniz! Tayyib (=aslında güzel olan ve), Mutayyab (=daha da güzelleştirilen Ammar)’a merhaba)

152) ... Hâni bin Hâni (radıyallahü anh)’den şöyle dediği mervidir:

Ammar (Hazret-i) Ali’nin yanına girdi. Ali (radıyallahü anh) onu kasdederek: Tayyib (= aslında güzel olan ve), Mutayyab (= daha güzelleştirilen)e merhaba! Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim buyuruyordu ki:

( Ammar, kemiklerinin uçlarına kadar (bütün vücudu) iman ile doldurulmuştur. )

153) ... Âişe (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, demiştir :

( Ammar, kendisine arzolunan iki şeyden daima en doğrusunu seçmiştir. )

Miftahül Hace’de rivâyet edilen başka bir hadis şöyledir :

( Ammar iki şey arasında muhayyer kılınırken daima en kolay olanı seçmiştir. )

٢٤ - باب فَضْلِ عَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ

١٥١ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ هَانِئِ بْنِ هَانِئٍ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، قَالَ كُنْتُ جَالِسًا عِنْدَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَاسْتَأْذَنَ عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ فَقَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( ائْذَنُوا لَهُ مَرْحَبًا بِالطَّيِّبِ الْمُطَيَّبِ ‏)‏.‏

١٥٢ - حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ الْجَهْضَمِيُّ، حَدَّثَنَا عَثَّامُ بْنُ عَلِيٍّ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ هَانِئِ بْنِ هَانِئٍ، قَالَ دَخَلَ عَمَّارٌ عَلَى عَلِيٍّ فَقَالَ مَرْحَبًا بِالطَّيِّبِ الْمُطَيَّبِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ ‏( مُلِئَ عَمَّارٌ إِيمَانًا إِلَى مُشَاشِهِ ‏)‏.‏

١٥٣ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى، ح وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالاَ جَمِيعًا حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ سِيَاهٍ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( عَمَّارٌ مَا عُرِضَ عَلَيْهِ أَمْرَانِ إِلاَّ اخْتَارَ الأَرْشَدَ مِنْهُمَا ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 23- HAZRET-İ ALİ B. EBÎ TALİBİN OĞULLARI HASAN VE HÜSEYİN (RADIYALLAHÜ ANHÜM)'ÜN FAZİLETİ

147) ... Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hasan (bin Ali) için şöyle dua etti:

(Allah’ım! Gerçekten ben bunu seviyorum. Bunu, sen de sev ve bunu seveni de sev. ) Ebû Hureyre dedi ki: Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu bağrına bastı.

148) ... Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Hasan ve Hüseyin’i seven kimse şüphesiz beni sevmiş olur. Ve onlara buğz eden kimse şüphesiz bana buğz etmiş olur. ) buyurdu.

149) ... Said bin Ebi Raşid (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Yala bin Murre (radıyallahü anh) onlara: Kendileri (bir cemaat halinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile davet edildikleri bir yemeğe giderlerken; sokakta oynayan Hüseyin ile aniden karşılaştı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beraberindeki cemaatin önüne geçti ve iki kolunu açtı. (Hüseyin’i yakalamak istedi) Çocuk ise yakalanmamak için şuraya buraya kaçıyordu. Resûlüllah çocukla gülüşerek (onu kovalıyordu. ) Nihayet onu yakaladı sonra bir elini çocuğun çenesinin altına diğer elini onun ensesine koydu bunun akabinde onu öptü ve şöyle buyurdu, demiştir:

(Hüseyin benden bir parçadır. Ben de Hüseyin’denim. Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sevsin. Hüseyin’i Asbat (torunlar)’dan bir sıbt (torun)’dır. )

Ali bin Muhammed, Veki ve Süfyan’dan rivâyet edilen ikinci bir sened ile aynı hadis bize (İbni Maceh’e) intikal etmiştir.

150) ... Zeyd bin Erkam (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin (radıyallahü anh)’e hitaben şöyle buyurdu :

(Sizler, barış halinde bulunduğunuz kimse ile bende barış halinde olurum ve harp halinde bulunduğunuz kimse ile ben de harp halinde olurum. )

٢٣ - باب فَضْلِ الْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ ابْنَىْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ رضى اللّه عنهم

١٤٧ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي يَزِيدَ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ لِلْحَسَنِ ‏( اللَّهُمَّ إِنِّي أُحِبُّهُ فَأَحِبَّهُ وَأَحِبَّ مَنْ يُحِبُّهُ ‏)‏.‏ قَالَ وَضَمَّهُ إِلَى صَدْرِهِ ‏.‏

١٤٨ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ أَبِي عَوْفٍ أَبِي الْجَحَّافِ، - وَكَانَ مَرْضِيًّا - عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( مَنْ أَحَبَّ الْحَسَنَ وَالْحُسَيْنَ فَقَدْ أَحَبَّنِي وَمَنْ أَبْغَضَهُمَا فَقَدْ أَبْغَضَنِي ‏)‏.‏

١٤٩ - حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي رَاشِدٍ، أَنَّ يَعْلَى بْنَ مُرَّةَ، حَدَّثَهُمْ أَنَّهُمْ، خَرَجُوا مَعَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ إِلَى طَعَامٍ دُعُوا لَهُ فَإِذَا حُسَيْنٌ يَلْعَبُ فِي السِّكَّةِ قَالَ فَتَقَدَّمَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَمَامَ الْقَوْمِ وَبَسَطَ يَدَيْهِ فَجَعَلَ الْغُلاَمُ يَفِرُّ هَا هُنَا وَهَا هُنَا وَيُضَاحِكُهُ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ حَتَّى أَخَذَهُ فَجَعَلَ إِحْدَى يَدَيْهِ تَحْتَ ذَقَنِهِ وَالأُخْرَى فِي فَأْسِ رَأْسِهِ فَقَبَّلَهُ وَقَالَ ‏( حُسَيْنٌ مِنِّي وَأَنَا مِنْ حُسَيْنٍ أَحَبَّ اللَّهُ مَنْ أَحَبَّ حُسَيْنًا حُسَيْنٌ سِبْطٌ مِنَ الأَسْبَاطِ ‏)‏.‏ حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ مِثْلَهُ ‏.‏

١٥٠ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ الْخَلاَّلُ، وَعَلِيُّ بْنُ الْمُنْذِرِ، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ، حَدَّثَنَا أَسْبَاطُ بْنُ نَصْرٍ، عَنِ السُّدِّيِّ، عَنْ صُبَيْحٍ، مَوْلَى أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ لِعَلِيٍّ وَفَاطِمَةَ وَالْحَسَنِ وَالْحُسَيْنِ ‏( أَنَا سِلْمٌ لِمَنْ سَالَمْتُمْ وَحَرْبٌ لِمَنْ حَارَبْتُمْ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget