Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 127- TEMİZLENDİKTEN SONRA SARI VE BULANIK RENKLERİ GÖREN HAYIZLI KADIN

689) ..... Âişe (radıyallahü anhâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle söylemiştir :

Temizlendikten sonra şüpheye düşürücü şeyi gören kadın hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki )

(O, ancak damar veya damarlar (kanı) dır. )

Râvi Muhammed bin Yahya dedi ki : (Temizlendikten sonradan maksad, temizlenip guslettikten sonraki zamandır. )

690 - “... Ümmü Atiyye (radıyallahü anhâ)’dan; şöyle demiştir:

Biz (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında kandaki sarılığı ve bulanıklığı (namaza mâni olması bakımından) hiç bir şey olarak görmezdik.

691) ... Muhammed bin Yahya dedi ki: Bize Muhammed bin Abdillah Er-Rakkâşî tahdis etti. Bize Vüheyb tahdis etti. O da Eyyûb'den, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den tahdîs ettiğine göre Ümmü Atiyye (radıyallahü anhâ)

Biz (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında) sarılığı ve bulanıklığı (namaza mâni olması bakımından) hiç bir şey saymazdık.

Muhammed bin Yahya dedi ki: Bizce bu rivâyette Vüheyb için öncelik vardır. "

١٢٧ - باب مَا جَاءَ فِي الْحَائِضِ تَرَى بَعْدَ الطُّهْرِ الصُّفْرَةَ وَالْكُدْرَةَ

٦٨٩ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى، عَنْ شَيْبَانَ النَّحْوِيِّ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أُمِّ بَكْرٍ، أَنَّهَا أَخْبَرَتْ أَنَّ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فِي الْمَرْأَةِ تَرَى مَا يَرِيبُهَا بَعْدَ الطُّهْرِ قَالَ ‏( إِنَّمَا هِيَ عِرْقٌ أَوْ عُرُوقٌ ‏)‏.‏ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى يُرِيدُ بَعْدَ الطُّهْرِ بَعْدَ الْغُسْلِ ‏.‏

٦٩٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنِ ابْنِ سِيرِينَ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ، قَالَتْ لَمْ نَكُنْ نَرَى الصُّفْرَةَ وَالْكُدْرَةَ شَيْئًا ‏.‏

٦٩١ - قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِيُّ، حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ، عَنْ أَيُّوبَ، عَنْ حَفْصَةَ، عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ، قَالَتْ كُنَّا لاَ نَعُدُّ الصُّفْرَةَ وَالْكُدْرَةَ شَيْئًا ‏.‏ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى وُهَيْبٌ أَوْلاَهُمَا عِنْدَنَا بِهَذَا ‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 126- HAYIZLI KADININ MESCİDDEN UZAK KALMASI HAKKINDA (GELEN) HADİSLER BÂBI

688 - “... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu mescidin avlusuna girerek en yüksek sesiyle:

(Şüphesiz mescid, cünüb adama ve hayızlı kadına helâl değildir. ) buyurdu. "

١٢٦ - باب فِي مَا جَاءَ فِي اجْتِنَابِ الْحَائِضِ الْمَسْجِدَ

٦٨٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي غَنِيَّةَ، عَنْ أَبِي الْخَطَّابِ الْهَجَرِيِّ، عَنْ مَحْدُوجٍ الذُّهْلِيِّ، عَنْ جَسْرَةَ، قَالَتْ أَخْبَرَتْنِي أُمُّ سَلَمَةَ، قَالَتْ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ صَرْحَةَ هَذَا الْمَسْجِدِ فَنَادَى بِأَعْلَى صَوْتِهِ ‏( إِنَّ الْمَسْجِدَ لاَ يَحِلُّ لِجُنُبٍ وَلاَ لِحَائِضٍ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 125- HAYIZLI KADINLA BERABER YEMEK VE ONUN ARTIĞI HAKKINDA GELEN HADÎSLER BÂBI

686 - “... Âişe (radıyallahü anha)' şöyle söylemiştir :

Ben hayızlı iken kemik üzerindeki etin çoğunu dişlerimle alıp, yiyerdim. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o etli kemiği alarak ağzımın dokunduğu yere mübarek ağzını koyup (ondan yerdi) Ben, kaptan içerdim. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kabı alır, mübarek ağzını ağzımın dokunduğu yere koyup içerdi ve ben hayızlı idim. "

687) Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir :

Yahudiler, hayızlı kadınla bir evde oturmazlardı. Onlarla birlikte yemezler, içmezlerdi. Enes dedi ki:

Yahudilerin bu durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e anlatıldı. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ :

(Sana kadınların hayız hallerini de soruyorlar. De ki : O, nefret edilen bir pisliktir. Bunun için hayız zamanında kadınlarınızdan ayrılın (cinsî münâsebette bulunmayın- .) âyetini indirdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de :

(Cimâ'dan başka her şey yapın) buyurdu."

١٢٥ - باب مَا جَاءَ فِي سُؤْرِ الْحَائِضِ

٦٨٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْمِقْدَامِ بْنِ شُرَيْحِ بْنِ هَانِئٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كُنْتُ أَتَعَرَّقُ الْعَظْمَ وَأَنَا حَائِضٌ، فَيَأْخُذُهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَيَضَعُ فَمَهُ حَيْثُ كَانَ فَمِي وَأَشْرَبُ مِنَ الإِنَاءِ فَيَأْخُذُهُ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَيَضَعُ فَمَهُ حَيْثُ كَانَ فَمِي وَأَنَا حَائِضٌ ‏.‏

٦٨٧ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ، حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، أَنَّ الْيَهُودَ، كَانُوا لاَ يَجْلِسُونَ مَعَ الْحَائِضِ فِي بَيْتٍ وَلاَ يَأْكُلُونَ وَلاَ يَشْرَبُونَ ‏.‏ قَالَ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ‏{وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْمَحِيضِ قُلْ هُوَ أَذًى فَاعْتَزِلُوا النِّسَاءَ فِي الْمَحِيضِ} فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( اصْنَعُوا كُلَّ شَىْءٍ إِلاَّ الْجِمَاعَ ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget