Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 64- ÇOCUĞUNUN MALINDAN ADAMIN OLAN HAKKININ BEYÂNI

2378 - “... Aîşe (radıyallahü anhâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Şüphesiz sizin yediğinizin en helâli, (meşru) kazancınızdan olan (lokma) dır. Şüphesiz sizin çocuklarınız da sizin kazancınızdandır. )

2379 - “... Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre bîr adam:

Ya Resûlüllah! Benim (biraz) malım ve çocuğum vardır. Babam da cidden benim malımı kökünden tüketmek ister, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (adama) :

(Sen babanın (kazancı) sın, malın da babana (helal) dır. ) buyurdu. "

2380 - “... Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (radıyallahü anhüm)’den rivâyet edildiğine göre:Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek : Babam cidden benim malımı kökünden tüketti, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ;

(Sen babanın (kazancı) sın, senin malın da ona (helâl) dır. ) buyurdu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle de buyurdu :

(Ey mü'minler:) Şüphesiz sizin evladınız sizin en helal kazancınızdandır. Bunun için onların mallarından yeyiniz.) "

٦٤ - باب مَا لِلرَّجُلِ مِنْ مَالِ وَلَدِهِ

٢٣٧٨ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي زَائِدَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ عَمَّتِهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِنَّ أَطْيَبَ مَا أَكَلْتُمْ مِنْ كَسْبِكُمْ وَإِنَّ أَوْلاَدَكُمْ مِنْ كَسْبِكُمْ ‏)‏.‏

٢٣٧٩ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ، حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ إِسْحَاقَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ، أَنَّ رَجُلاً، قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِي مَالاً وَوَلَدًا وَإِنَّ أَبِي يُرِيدُ أَنْ يَجْتَاحَ مَالِي فَقَالَ ‏( أَنْتَ وَمَالُكَ لأَبِيكَ ‏)‏.‏

٢٣٨٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، وَيَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ، قَالاَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا حَجَّاجٌ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ إِنَّ أَبِي اجْتَاحَ مَالِي ‏.‏ فَقَالَ ‏( أَنْتَ وَمَالُكَ لأَبِيكَ ‏)‏.‏ وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( إِنَّ أَوْلاَدَكُمْ مِنْ أَطْيَبِ كَسْبِكُمْ فَكُلُوا مِنْ أَمْوَالِهِمْ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 63- ŞİRKET (ORTAKLIK) VE MÜDÂREBE BÂBI

2375 - “... Es-Sâib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e şöyle demiştir:

Câhiliyet devrinde sen benim ortağım idin. Sen ortakların en hayırlısı idin. Sen bana ne muhalefet ederdin, ne de münakaşa ederdin. "

2376 - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben, Sa'd ve Ammâr Bedir (savaşı) günü elde edeceğimiz (ganimet) de ortaklık (akdini) yaptık. Sonra (savaş bitiminde) ne ben ne de Ammâr bîr şey getirdik. Sa'd (ise) iki erkek (esir) getirdi. "

2377 - “... Suheyb (bin Sinan) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:

(Üç şey vardır ki bereket onlardadır: Vadeli satış, mukarada (denilen ortaklık) ve satmak için değil de ev (zahiresi) için arpa ile buğdayın karışımları. )

٦٣ - باب الشَّرِكَةِ وَالْمُضَارَبَةِ

٢٣٧٥ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ، وَأَبُو بَكْرٍ ابْنَا أَبِي شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُهَاجِرٍ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنْ قَائِدِ السَّائِبِ، عَنِ السَّائِبِ، قَالَ لِلنَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كُنْتَ شَرِيكِي فِي الْجَاهِلِيَّةِ فَكُنْتَ خَيْرَ شَرِيكٍ كُنْتَ لاَ تُدَارِينِي وَكُنْتَ لاَ تُمَارِينِي ‏.‏

٢٣٧٦ - حَدَّثَنَا أَبُو السَّائِبِ، سَلْمُ بْنُ جُنَادَةَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِيُّ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ اشْتَرَكْتُ أَنَا وَسَعْدٌ، وَعَمَّارٌ، يَوْمَ بَدْرٍ فِيمَا نُصِيبُ فَلَمْ أَجِئْ أَنَا وَلاَ عَمَّارٌ بِشَىْءٍ وَجَاءَ سَعْدٌ بِرَجُلَيْنِ ‏.‏

٢٣٧٧ - حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ الْخَلاَّلُ، حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ ثَابِتٍ الْبَزَّارُ، حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ الْقَاسِمِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ دَاوُدَ، عَنْ صَالِحِ بْنِ صُهَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( ثَلاَثٌ فِيهِنَّ الْبَرَكَةُ الْبَيْعُ إِلَى أَجَلٍ وَالْمُقَارَضَةُ وَإِخْلاَطُ الْبُرِّ بِالشَّعِيرِ لِلْبَيْتِ لاَ لِلْبَيْعِ ‏)‏.‏


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 62- HAYVANDA SELEM BÂBI

2373 - “... (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in azadlı kölesi) Ebû Râfi' (radıyallahü anh)'den: Şöyle demiştir;

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamdan bir bekr (denilen gencecik deve) ödünç aldı ve: (Zekât develeri geldiğinde (onunla) senin borcunu öderiz, ) buyurdu. Sonra zekât develeri geldi. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Yâ Ebâ Râfi! Bu adama, alacağı olan bekrini (= gencecik devesini) öde, ) buyurdu. Ben (getirilen zekât develeri içinde) ancak rebâi (ismi verilen yedi yaşındaki deve) ve daha yüksek yaştaki (üstün) develeri buldum. Bunun üzerine (adamın devesine denk deveyi bulamayıp daha üstün develerin bulunduğunu) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e haber verdim. O:

(Adama (devesinden üstün olanı) ver. Çünkü insanların en hayırlısı, borcunu en güzel şekilde verenidir,) buyurdu. "

2374 - “... Irbâd bin Sâriye (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:

Ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanında idim. Bir bedevi gelip Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e : Alacak olduğum bekrimi (= gencecik devemi) öde, dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ona yüksek yaşta (yani devesinden üstün) bir deve verdi. Bedevi:

Yâ Resûlallah! Bu, benim devemden yaşça üstün (yani daha kıymetli) dir, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(İnsanların en hayırlısı, borcunu en iyi şekilde ödeyenidir. ) buyurdu."

٦٢ - باب السَّلَمِ فِي الْحَيَوَانِ

٢٣٧٣ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ خَالِدٍ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ، عَنْ أَبِي رَافِعٍ، أَنَّ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ اسْتَسْلَفَ مِنْ رَجُلٍ بَكْرًا وَقَالَ ‏( إِذَا جَاءَتْ إِبِلُ الصَّدَقَةِ قَضَيْنَاكَ ‏)‏.‏ فَلَمَّا قَدِمَتْ قَالَ ‏( يَا أَبَا رَافِعٍ اقْضِ هَذَا الرَّجُلَ بَكْرَهُ ‏)‏.‏ فَلَمْ أَجِدْ إِلاَّ رَبَاعِيًا فَصَاعِدًا فَأَخْبَرْتُ النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ ‏( أَعْطِهِ فَإِنَّ خَيْرَ النَّاسِ أَحْسَنُهُمْ قَضَاءً ‏)‏.‏

٢٣٧٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ، حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنِي سَعِيدُ بْنُ هَانِئٍ، قَالَ سَمِعْتُ الْعِرْبَاضَ بْنَ سَارِيَةَ، يَقُولُ كُنْتُ عِنْدَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ فَقَالَ أَعْرَابِيٌّ اقْضِنِي بَكْرِي ‏.‏ فَأَعْطَاهُ بَعِيرًا مُسِنًّا فَقَالَ الأَعْرَابِيُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا أَسَنُّ مِنْ بَعِيرِي ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ‏( خَيْرُ النَّاسِ خَيْرُهُمْ قَضَاءً ‏)‏.‏


SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget