271- باب النهي عن التجسّس
والتسمّع لكَلام مَن يكره استماعُهُ
TECESSÜS YASAĞI
(271)Chapter: Prohibition of Spying on Muslims and to be Inquisitive about Others
GİZLİLİKLERİ
ARAŞTIRMANIN VE KİŞİNİN DUYULMASINI İSTEMEDİĞİ SÖZÜ DUYMAYA ÇALIŞMANIN
NEHYEDİLMİŞ OLDUĞU
Âyetler
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيراً مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ
بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم
بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا
فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ [12]
1.
"Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın."
Hucurât sûresi (49), 12
وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا
اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُّبِينًا [58]
2.
"Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı
eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir."
Ahzâb sûresi (33), 58
Hadisler
وعنْ أبي هُريْرةَ رضي اللَّه عنهُ أنَّ رسُول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « إيًاكُمْ والظَّنَّ ، فإن الظَّنَّ أكذبُ الحدِيثَ ، ولا تحَسَّسُوا ، ولا تَجسَّسُوا ولا تنافَسُوا ولا تحَاسَدُوا ، ولا تَباغَضُوا، ولا تَدابَروُا ، وكُونُوا عِباد اللَّهِ إخْواناً كَما أمركُمْ . المُسْلِمُ أخُو المُسْلِمِ ، لا يظلِمُهُ ، ولا يخذُلُهُ ولا يحْقرُهُ ، التَّقوى ههُنا ، التَّقوَى ههُنا » ويُشير إلى صَدْرِه « بِحْسبِ امريءٍ مِن الشَّرِّ أن يحْقِر أخاهُ المسِلم ، كُلُّ المُسلمِ على المُسْلِمِ حرَامٌ : دمُهُ ، وعِرْضُهُ ، ومَالُه، إنَّ اللَّه لا يَنْظُرُ إلى أجْسادِكُمْ، وَلا إلى صُوَرِكُمْ ، وأعمالكم ولكنْ يَنْظُرُ إلى قُلُوبِكُمْ».
وفي رواية : « لا تَحاسَدُوا ، وَلا تَبَاغَضُوا ، وَلا تَجَسَّسُوا ولا تحَسَّسُوا ولا تَنَاجشُوا وكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَاناً » .
وفي روايةٍ : « لا تَقَاطَعُوا ، وَلا تَدَابَرُوا ، وَلا تَبَاغَضُوا ولا تحَاسدُوا ، وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَاناً » .
وفي رواية : « لا تَهَاجَروا وَلا يَبِعْ بَعْضُكُمِ على بيع بَعْضٍ » .
رواه مسلم : بكلِّ هذه الروايات ، وروى البخاري أكثَرَها .
1574. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın, birbirinize karşı öğünüp böbürlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın, kin tutmayın, yüz çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Allah'ın size emrettiği gibi kardeş olun.
Müslüman müslümanın kardeşidir: Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez. (Göğsüne işâret ederek) Takvâ buradadır, takvâ buradadır!”
"Kişiye, müslüman kardeşini hor görmesi kötülük olarak yeter. Müslümanın her şeyi, kanı, namusu ve malı müslümana haramdır.”
"Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalblerinize kıymet verir."
Bir rivâyette (Müslim, Birr 30), şöyle buyurulur: "Birbirinize haset etmeyin, kin tutmayın. Başkalarının ayıplarını araştırmayın, konuştuklarını dinlemeyin, müşteri kızıştırmayın. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun."
Bir rivayette (Müslim, Birr 30' un ikinci rivayetinde), şöyle buyurulur:
"Birbirinizle alâkayı kesmeyin! Birbirinize sırt dönmeyin! Birbirinize kin tutmayın! Haset etmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!”
Bir rivayette de (Müslim, Birr 32) şöyle buyurulur: "Birbirinizle alâkayı kesmeyin! Biriniz bir başkasının satış pazarlığı üzerine satış yapmasın!"
Müslim, bu rivâyetlerin tamamını (Birr 28-34), (Buhârî de büyük bir kısmını) rivayet etmiştir.
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) said:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Beware of suspicion, for suspicion is the worst of false tales. Do not look for other's faults. Do not spy one another, and do not practise Najsh (means to offer a high price for something in order to allure another customer who is interested in the thing). Do not be jealous of one another and do not nurse enmity against one another. Do not sever ties with one another. Become the slaves of Allah, and be brothers to one another as He commanded. A Muslim is the brother of a Muslim. He should neither oppress him nor humiliate him. The piety is here! The piety is here!" While saying so he pointed towards his chest. "It is enough evil for a Muslim to look down upon his Muslim brother. All things of a Muslim are inviolable for his brother in Faith: his blood, his wealth and his honour. Verily, Allah does not look to your bodies nor to your faces but He looks to your hearts and your deeds."
Another narration is: "Do not feel envy against one another; do not nurse enmity; do not spy on one another and do not cheat one another. Be Allah's slaves, brethren to one another."
Another narration is: "Do not have estranged relations with one another. Do not nurse enmity and do not feel envy against one another. O Allah's worshippers! Be brothers!"
Another narration is: "Do not estrange mutual relations and do not intervene into the transaction which is likely to be settled with another person."
[Muslim].
Another narration is: "Do not feel envy against one another; do not nurse enmity; do not spy on one another and do not cheat one another. Be Allah's slaves, brethren to one another."
Another narration is: "Do not have estranged relations with one another. Do not nurse enmity and do not feel envy against one another. O Allah's worshippers! Be brothers!"
Another narration is: "Do not estrange mutual relations and do not intervene into the transaction which is likely to be settled with another person."
[Muslim].
وعَنْ مُعَاويةَ رضي اللَّه عنْهُ قالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ : « إنَّكَ إن اتَّبعْتَ عَوْراتِ المُسْلِمينَ أفسَدْتَهُمْ ، أوْ كِدْتَ أنْ تُفسِدَهُمَ » حديثٌ صحيح. رواهُ أبو داود بإسناد صحيح.
1575. Muâviye radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Müslümanların ayıplarının, gizli durumlarının peşine düşer, araştırmaya kalkışırsan, onların ahlâkını bozarsın veya onları buna zorlamış olursun."
Ebû Dâvûd, Edeb 37
Muawiyah (May Allah be pleased with him) said:
I heard the Messenger of Allah (ﷺ) saying, "If you find faults with Muslims, you will corrupt them."
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
وعنِ ابنِ مسعودٍ رضي اللَّه عَنْهُ أنَّهُ أُتِىَ بِرَجُلٍ فَقيلَ لَهُ : هذَا فُلانٌ تَقْطُرُ لِحْيَتُهُ خَمراً ، فقالَ : إنَّا قَدْ نُهينَا عنِ التَّجَسُّسِ ، ولكِنْ إن يظهَرْ لَنَا شَيءٌ ، نَأخُذْ بِهِ ، حَديثٌ حَسَنٌ صحيحٌ .
رواه أبو داود بإسْنادٍ عَلى شَرْطِ البخاري ومسلمٍ .
1576. İbni Mes'ûd radıyallahu anh, bir gün kendisine bir adam getirilerek, "Bu, sakalından şarap damlayan falanca kişidir" denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı verdiğini bildirmektedir:
"Biz ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız."
Ebû Dâvûd, Edeb 37
It has been reported that a man was brought before Abdullah bin Mas'ud (May Allah be pleased with him) because his beard was giving out smell of wine. Ibn Mas'ud said:
"We have been prohibited from spying (on Muslims) and finding faults (with them). But we can take to task only and only if the sin is overt.
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.