16- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Söven Kimsenin Durumu
4087- Osman eş Şehham (radıyallahü anh) anlatıyor. A’ma bir adama rehberlik ediyordum. İkrime’nin yanına vardım bize bir hadis aktararak şöyle dedi: İbn Abbâs’ın haber verdiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında efendisinden çocuk sahibi olan bir cariye vardı ki onun efendisi a’ma idi. O kimsenin o cariyeden iki oğlu da olmuştu. O kadın Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in aleyhinde çok konuşur ve O’na söverdi. A’ma olan efendisi bu yaptığından onu engellemeye çalışırdı fakat kadın dinlemezdi. Yasaklamasına rağmen devam ederdi. Yine o a’ma kimse bir gece Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bahsedince o kadın ileri geri söylenmeye başladı, bende dayanamayıp kalktım kargıyı alıp karnına sapladım, üzerine yüklendim ve onu öldürdüm. Sabahleyin bu ölüm haberini Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ilettiler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) insanları topladı ve şöyle buyurdu. (Bu kadını öldüren Allah için bana inanıyorsa kalksın ve söylesin.) A’ma çekinerek kalktı ve şöyle dedi:
(Ey Allah'ın Rasûlü! O cariyenin sahibi benim, bana iyi davranan biriydi hatta ondan iki tane de inci gibi oğlum var. Fakat o Senin aleyhinde çok konuşur ve Sana söverdi, yasaklardım fakat dinlemezdi, engellemeye çalışırdım fakat engel dinlemezdi. Dün akşam Senden bahsettim yine Senin aleyhinde kötü konuşmaya başladı. dayanamadım ve kargımı alıp karnına sapladım ve öldürünceye kadar da ona yüklendim ve öldürdüm dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Dikkat edin ve şahit olun, o cariye öldürülmeyi hak etmiştir.) (Ebû Dâvûd, Hudud: 1)
4088- Ebu Berze el Eslemi (radıyallahü anh) anlatıyor. Bir adam Ebu Bekir’e ağır konuştu. Bunun üzerine ben onu öldüreyim mi dedim. Ebu Bekir beni engelledi ve şöyle dedi:
(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’den başka bir kimseye sövülünce adam öldürülmez.) (Müsned: 51)
١٦ - باب الْحُكْمِ فِيمَنْ سَبَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم
٤٠٨٧ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مُوسَى، قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنِي إِسْرَائِيلُ، عَنْ عُثْمَانَ الشَّحَّامِ، قَالَ كُنْتُ أَقُودُ رَجُلاً أَعْمَى فَانْتَهَيْتُ إِلَى عِكْرِمَةَ فَأَنْشَأَ يُحَدِّثُنَا قَالَ حَدَّثَنِي ابْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ أَعْمَى كَانَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَكَانَتْ لَهُ أُمُّ وَلَدٍ وَكَانَ لَهُ مِنْهَا ابْنَانِ وَكَانَتْ تُكْثِرُ الْوَقِيعَةَ بِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَتَسُبُّهُ فَيَزْجُرُهَا فَلاَ تَنْزَجِرُ وَيَنْهَاهَا فَلاَ تَنْتَهِي فَلَمَّا كَانَ ذَاتَ لَيْلَةٍ ذَكَرْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَوَقَعَتْ فِيهِ فَلَمْ أَصْبِرْ أَنْ قُمْتُ إِلَى الْمِغْوَلِ فَوَضَعْتُهُ فِي بَطْنِهَا فَاتَّكَأْتُ عَلَيْهِ فَقَتَلْتُهَا فَأَصْبَحَتْ قَتِيلاً فَذُكِرَ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَجَمَعَ النَّاسَ وَقَالَ ( أَنْشُدُ اللَّهَ رَجُلاً لِي عَلَيْهِ حَقٌّ فَعَلَ مَا فَعَلَ إِلاَّ قَامَ ) . فَأَقْبَلَ الأَعْمَى يَتَدَلْدَلُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنَا صَاحِبُهَا كَانَتْ أُمَّ وَلَدِي وَكَانَتْ بِي لَطِيفَةً رَفِيقَةً وَلِي مِنْهَا ابْنَانِ مِثْلُ اللُّؤْلُؤَتَيْنِ وَلَكِنَّهَا كَانَتْ تُكْثِرُ الْوَقِيعَةَ فِيكَ وَتَشْتُمُكَ فَأَنْهَاهَا فَلاَ تَنْتَهِي وَأَزْجُرُهَا فَلاَ تَنْزَجِرُ فَلَمَّا كَانَتِ الْبَارِحَةَ ذَكَرْتُكَ فَوَقَعَتْ فِيكَ فَقُمْتُ إِلَى الْمِغْوَلِ فَوَضَعْتُهُ فِي بَطْنِهَا فَاتَّكَأْتُ عَلَيْهَا حَتَّى قَتَلْتُهَا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَلاَ اشْهَدُوا أَنَّ دَمَهَا هَدَرٌ ) .
٤٠٨٨ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ تَوْبَةَ الْعَنْبَرِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُدَامَةَ بْنِ عَنَزَةَ، عَنْ أَبِي بَرْزَةَ الأَسْلَمِيِّ، قَالَ أَغْلَظَ رَجُلٌ لأَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَقُلْتُ أَقْتُلُهُ فَانْتَهَرَنِي وَقَالَ لَيْسَ هَذَا لأَحَدٍ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.