50. Mina'dan Dönmeden Karısı İle Cinsi Münasebette Bulunanın Cezası
1138. Abdullah b. Abbas'tan: Bana Mina'dan dönmeden hanımıyla cinsi münasebette bulunan bir adamın durumu soruldu. Kabe'ye bir dişi deve kurban göndermesini söyledim.
1139. İbn Abbas'ın azatlısı İkrime'den: Abdullah b. Abbas'tan başkası olacağım zannetmiyorum biri şöyle demişti: Ziyaret tavafinı yapmadan ailesiyle cinsî münasebette bulunan kimse umresini yeniler ve kurban keser.
1140. İmâm-ı Mâlik, Rebia b. Ebî Abdurrahman'ı, İkrime'nin İbn Abbas'tan naklettiği sözün aynısını söylerken işittiğini Rivâyet etmiştir.
İmâm-ı Mâlik bu konuda şöyle der: Bu mevzuda duyup en çok beğendiğim Rivâyetler bunlardır.
1141. İmâm-ı Mâlik'e, ziyaret tavafını unutarak Mekke'den ayrılıp memleketine dönen kimsenin durumu soruldu. Şu cevabı verdi:
Şayet hanımıyle cinsî münasebette bulunmamışsa geri gelip ziyaret tavafını yapsın. Hanımıyla cinsi münasebette bulunmuşsa yine dönüp ziyaret tavafını yapsın, ayrıca umre yapıp kurban kessin. Kurbanlığını Mekke'de satın alıp orada kesmesi gerekmez, ancak umreye girdiği yerde yanında kurbanlığı yoksa Mekke'den satın alıp onu Hill'e çıkardıktan sonra Kabe'ye göndersin, daha sonra da keser.
٥٠ - باب مَنْ أَصَابَ أَهْلَهُ قَبْلَ أَنْ يُفِيضَ
١١٣٨ - حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ أبِي الزُّبَيْرِ الْمَكِّيِّ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ أبِي رَبَاحٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ، أَنَّهُ سُئِلَ عَنْ رَجُلٍ وَقَعَ بِأَهْلِهِ وَهُوَ بِمِنًى قَبْلَ أَنْ يُفِيضَ، فَأَمَرَهُ أَنْ يَنْحَرَ بَدَنَةً(٦٨٣).
١١٣٩ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ الدِّيلِيِّ، عَنْ عِكْرِمَةَ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : لاَ أَظُنُّهُ إِلاَّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ : الَّذِي يُصِيبُ أَهْلَهُ قَبْلَ أَنْ يُفِيضَ يَعْتَمِرُ وَيُهْدِي.
١١٤٠ - وَحَدَّثَنِي عَنْ مَالِكٍ، أَنَّهُ سَمِعَ رَبِيعَةَ بْنَ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ يَقُولُ فِي ذَلِكَ مِثْلَ قَوْلِ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ.
قَالَ مَالِكٌ : وَذَلِكَ أَحَبُّ مَا سَمِعْتُ إِلَيَّ فِي ذَلِكَ.
١١٤١ - وَسُئِلَ مَالِكٌ عَنْ رَجُلٍ نَسِيَ الإِفَاضَةَ حَتَّى خَرَجَ مِنْ مَكَّةَ وَرَجَعَ إِلَى بِلاَدِه ؟ فَقَالَ : أَرَى إِنْ لَمْ يَكُنْ أَصَابَ النِّسَاءَ فَلْيَرْجِعْ فَلْيُفِضْ، وَإِنْ كَانَ أَصَابَ النِّسَاءَ فَلْيَرْجِعْ فَلْيُفِضْ، ثُمَّ لِيَعْتَمِرْ وَلْيُهْدِ، وَلاَ يَنْبَغِي لَهُ أَنْ يَشْتَرِيَ هَدْيَهُ مِنْ مَكَّةَ وَيَنْحَرَهُ بِهَا، وَلَكِنْ إِنْ لَمْ يَكُنْ سَاقَهُ مَعَهُ مِنْ حَيْثُ اعْتَمَرَ، فَلْيَشْتَرِهِ بِمَكَّةَ، ثُمَّ لِيُخْرِجْهُ إِلَى الْحِلِّ فَلْيَسُقْهُ مِنْهُ إِلَى مَكَّةَ، ثُمَّ يَنْحَرُهُ بِهَا.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.