Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 12. İyiliğe Teşekkür Etmek

4811- Ebû Hureyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmez." buyurmuştur.

Tirmizî, birr 35; Ahmed b. Hanbel, II-258, 295, 303, 388, 461, 492, III, 32, 74, IV, 278, 375, V, 211,212.

4812- Hazret-i Enes'den (rivâyet edildiğine göre); muhacirler (Hazret-i Peygambere):

Ey Allah'ın Rasulü Ensâr, sevabın hepsini götürüp gittiler. (Bu hususta ne buyurursun)? diye sormuşlar da (Hazret-i Peygamber):

Hayır, onlar (in size yaptıkları iyilikler) için onlar hakkında Allah'a dua ettiğiniz ve (sizlere yaptıkları hayırlardan dolayı) kendilerim övdüğünüz sürece, (onların yaptıkları hayırların sevabına siz de ortak olursunuz)" buyurmuştur.

4813- Câbir İbn Abdullah'dan (rivâyet edildiğine göre)Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Kime bir iyilik yapılır da (bu iyiliğe iyilikle mukabelede bulunmak üzere maddi bir imkân) bulursa hemen o iyiliği (iyilikle) karşılasın. Eğer (o iyiliğe) iyilikle mukabele etmek için maddî bir imkân bulamazsa (kendisine yapılan) bu iyiliği övsün. (Kendisine yapılan) bu iyiliği överi kimse onun şükrünü yerine getirmiş olur. Bu iyiliği (kimseye söylemeyerek) gizleyen kimse de onu inkâr etmiş olur."

Buhari, el-Edebu'l-Müfred-Ahlâkî Hadisler, terceme; A. Fikri Yavuz, 1-230-231.

Ebû Dâvûd der ki; Bu hadisi Yahya İbn Eyyüb da Umare İbn Gaziyye vasıtasiyle Şurahbil' den, (Şurahbil de) Câbir'den rivâyet etmiştir. (Senedde):

" Kavmimden bir adam" diye bahsedilen râviden maksat, Şurahbil'dir. Her halde (bu hadîsi ondan rivâyet eden kimseler) ondan hoşlanmadıkları için onun ismini (açıkça) vermemişlerdir.

4814- Hazret-i Câbir'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Kime bir nimet verilir de o nimeti dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu (kimseye söylemeyerek) gizlerse, onu inkâr etmiş olur."

١٢ - بَاب فِي شُكْر الْمَعْرُوْف

٤٨١١ - حَدَّثَنَا مُسْلِم بْن إِبْرَاهِيْم، ثَنَا الرَّبِيْع بْن مُسْلِم، عَن مُحَمَّد بْن زِيَاد، عَن أَبِي هُرَيْرَة

عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (لَا يَشْكُر الْلَّه مَن لَا يَشْكُر الْنَّاس).

٤٨١٢ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا حَمَّاد، عَن ثَابِت، عَن أَنَس ( أَن الْمُهَاجِرِيْن قَالُوْا: يَارَسُوْل الْلَّه، ذَهَبْت الْأَنْصَار بِالْأَجْر كُلِّه قَال: لَا، مَا دَعَوْتُم الْلَّه لَهُم وَأثَنِيْتِهُم عَلَيْهِم).

٤٨١٣ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا بِشْر، ثَنَا عُمَارَة بْن غَزِيَّة قَال: حَدَّثَنِي رَجُل مِن قَوْمِي، عَن جَابِر بْن عَبْد الْلَّه قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (مِن أُعْطِي عَطَاء فَوَجَد فَلْيَجْز بِه، فَإِن لَم يَجِد فَلْيُثْن بِه، فَمَن أَثْنَى بِه فَقَد شَكَرَه، وَمَن كَتَمَه فَقَد كَفَرَه).

قَال أَبُو دَاوُد: رَوَاه يَحْيَى بْن أَيُّوْب، عَن عُمَارَة بْن غَزِيَّة، عَن شُرَحْبِيْل عَن جَابِر.

قَال أَبُو دَاوُد: وَهُو شُرَحْبِيل، يَعْنِي رَجُلا مِن قَوْمِي، كَأَنَّهُم كَرِهُوْه فَلَم يُسَمُّوْه.

٤٨١٤ - حَدَّثَنَا عَبْد الْلَّه بْن الْجَرَّاح، ثَنَا جَرِيْر، عَن الْأَعْمَش، عَن أَبِي سُفْيَان، عَن جَابِر،

عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (مَن أُبْلِي بَلَاء فَذَكَرَه فَقَد شَكَرَه، وَإِن كَتَمَه فَقَد كَفَرَه).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 11. Yumuşak Huylu Olmak

4807- Abdullah İbn Mugaffel'den (rivâyet edildiğine göre)Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:

" Muhakkak ki Allah (kullarına karşı son derece) yumuşak muamele eder ve yumuşaklığı sever, şiddet karşılığında vermediğini yumuşaklık karşılığında verir."

Buharî, istîtâbe 4, istizan 22, davât 59, edeb 35; Müslim, birr 77, selâm 10;Tirmizî, istizan 12; İbn Mâce, edeb 9; Dârimî rikâk 75; Muvattâ, isti'zan 38; Ahmed b. Hanbel, 1,112, IV, 87, VI, 37, 85, 199.

4808- el-Mikdam İbn Şüreyh babasından (rivâyetle) demiştir ki: Hazret-i Âişe'ye (Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in) kır gezisine çıkma (sın)dan sordum da: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yukarıdan aşağıya inen şu (karşıdaki) su kanallarına geziye çıkardı.

Bir defasında (böyle bir) kır gezisine çıkmak istemişti de (bir yolculukta benim binmem için) bana zekat develerinden olan ve binmek için kullanılmayan bir dişi deve göndermişti ve bana:

" Ey Âişe! Şüphesiz ki yumuşak davranmak bir şeyde bulunursa onu mutlaka süsler kendisinden uzak kılındığı şeyi de mutlaka lekeler" buyurdu. (Râvi) İbn es-Sabbah rivâyetinde (metinde geçen);

" Muharreme" kelimesini üzerine binilmeyen (deve) diye açıkladı.

Müslim birr 78; Ahmed b. Hanbel, VI, 58, 116, 125, 171,206,222.

4809- Cerir (İbn Abdullah el Becelî -radıyallahü anhümâ- dan rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (şöyle) buyurmuştur:

" Yumuşak huyluluktan mahrum olan her hayırdan mahrum kalır."

Müslim, birr 74-76, İbn Mace, edeb 9; Ahmed b. Hanbel, IV, 362, 366.

4810- A'meş dedi ki: Ben o (akranım ola)nların Mus'ab b. Sa'd'ın babası (Sa'd b. Ebî Vakkas)’dan rivâyet ettiklerini duyduğum; benim de ancak Peygamber'den geldiğini bildiğim bir rivâyete göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Âhiret amel(ler)i dışında (kalan) her işte teenni (elden bırakılmamalıdır.)"

١١ - بَاب فِي الْرِّفْق

٤٨٠٧ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا حَمَّاد، عَن يُوْنُس وَحُمَيْد، عَن الْحَسَن، عَن عَبْد الْلَّه بْن مُغَفَّل

أَن رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (إِن الْلَّه [تَبَارَك وَتَعَالَى] رَفِيْق يُحِب الْرِّفْق، وَيُعْطِي عَلَيْه مَا لَا يُعْطِي عَلَى الْعُنْف).

٤٨٠٨ - حَدَّثَنَا عُثْمَان وَأَبُو بَكْر ابْنَا أَبِي شَيْبَة، وَمُحَمَّد بْن الصَّبَّاح الْبَزَّاز قَالُوْا: ثَنَا شَرِيْك، عَن الْمِقْدَام بْن شُرَيْح، عَن أَبِيْه قَال:

سَأَلْت عَائِشَة عَن الْبَدَاوَة؟ فَقَالَت: كَان رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم يَبْدُو إِلَى هَذِه التِّلَاع، وَإِنَّه أَرَاد الْبَدَاوَة مَرَّة فَأَرْسَل إِلَي نَاقَة مُحَرَّمَة مِن إِبِل الْصَّدَقَة، فَقَال لِي: (يَا عَائِشَة، ارْفُقِي فَإِن الْرِّفْق لَم يَكُن فِي شَىْء قَط إِلَا زَانَه، وَلَا نُزِع مِن شَىْء قَط إِلَا شَانَه).

قَال ابْن الصَّبَّاح فِي حَدِيْثِه: مُحَرَّمَة يَعْنِي لَم تُرْكَب.

٤٨٠٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا أَبُو مُعَاوِيَة وَوَكِيْع، عَن الْأَعْمَش، عَن تَمِيْم بْن سَلَمَة، عَن عَبْد الْرَّحْمَن بْن هِلَال، عَن جَرِيْر قَال:

قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (مِن يَحْرُم الْرِّفْق يُحْرَم الْخَيْر كُلَّه).

٤٨١٠ - حَدَّثَنَا الْحَسَن بْن مُحَمَّد بْن الصَّبَّاح، ثَنَا عَفَّان، ثَنَا عَبْد الْوَاحِد، ثَنَا سُلَيْمَان الْأَعْمَش، عَن مَالِك بْن الْحَارِث، قَال الْأَعْمَش: وَقَد سَمِعْتُهُم يَذْكُرُوْن عَن مُصْعَب بْن سَعْد، عَن أَبِيْه، قَال الْأَعْمَش: وَلَا أَعْلَمُه إِلَّا عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال:

(الْتُّؤَدَة فِي كُل شَىْء، إِّلَا فِي عَمَل الْآَخِرَة).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 10. Yüze Karşı Övmenin Çirkinliği

4804- Hemmâm (radıyallahü anh)’den (rivâyet edilmiştir);

Bir adam gelip (Hazret-i Peygamber'in huzurunda) Hazret-i Osman'ı yüzüne karşı övdü. (Orada bulunan) el Mikdâd İbn el Esved de (yerden bir avuç) toprak alıp (öven kimsenin) yüzüne saçtı ve:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Böyle yüze karşı) " medhedenlerle karşılaştığınız zaman yüzlerine toprak saçınız, buyurdu" dedi.

Müslim, zühd 68-69, Ebû Dâvûd, hudûd 36; Tirmizî, zühd 55; İbn Mâce, edeb 36; Ahmed b. Hanbel. VI ,5.

4805- (Abdurrahman İbn Ebi Bekre'nin) babasından (rivâyet edildiğine göre) bir adam, (diğer) bir adamı, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzurunda (yüzüne karşı) övmüştü de (Hazret-i Peygamber) O'na üç defa:

(Bu sözlerinle) arkadaşının boynunu kestin" deyip sonra da:

" Biriniz arkadaşını mutlaka övecekse şöyle demelidir:

" Ben onun -söylemek istediklerini söyleyerek- şöyle şöyle olduğunu düşünüyorum; (fakat kalbini bilemediğimden) Onun iyiliğine dair Allah'a karşı sahicilik edemem"

Buharî, şehâdat 16, edeb 54, Müslim, zühd 65-66; Ahmed b. Hanbel, V, 41,46,51.

4806- Mutamf (İbn Abdullah İbn eş-Şıhhîr)’dan demiştir ki: Babam dedi ki:

 (Ben birgün) Âmir oğullarının elçileriyle birlikte (elçi olarak) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna gitmiştim. (Orada Hazret-i Peygambere):

Sen bizim Seyyidimizsin, dedik de, (Resûl-i Ekrem):

Seyyid Allah'dır, buyurdu. Biz:

Sen bizim faziletçe en faziletlimiz, (eşe, dosta iyilik elini) uzatma bakımından da en üstünümüz sensin, dedik.

Bu sözünüzü söyleyiniz -yahutta- (bu) sözünüzün bazısını (söyleyiniz; fakat bir kısmını bırakınız, taki) şeytan sizi (bazı sözlerinizle kendi yoluna) sürüklemesin."

١٠ - بَاب فِي كَرَاهِيَة الْتَّمَادُح

٤٨٠٤ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْن أَبِي شَيْبَة، ثَنَا وَكِيْع، ثَنَا سُفْيَان، عَن مَنْصُوْر، عَن إِبْرَاهِيْم، عَن هَمَّام قَال:

جَاء رَجُل فَأَثْنَى عَلَى عُثْمَان فِي وَجْهِه، فَأَخَذ الْمِقْدَاد بْن الْأَسْوَد تُرَابَا فَحَثَا فِي وَجْهِه وَقَال: قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (إِذَا لَقِيْتُم الْمَدَّاحِيْن فَاحْثُوا فِي وُجُوْهِهِم الْتُّرَاب).

٤٨٠٥ - حَدَّثَنَا أَحْمَد بْن يُوْنُس، ثَنَا أَبُو شِهَاب، عَن خَالِد الْحَذَّاء، عَن عَبْد الْرَّحْمَن بْن أَبِي بَكْرَة، عَن أَبِيْه،

أَن رَجُلا أَثْنَى عَلَى رَجُل عِنْد الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فَقَال لَه: (قَطَعْت عُنُق صَاحِبِك) ثَلَاث مَرَّات، ثُم قَال: (إِذَا مُدِح أَحَدُكُم صَاحِبَه لَا مَحَالَة فَلْيَقُل: إِنِّي أَحْسِبُه كَمَا يُرِيْد أَن يَقُوْل، وَلَا أُزَكِّيْه عَلَى الْلَّه).

٤٨٠٦ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا بِشْر يَعْنِي ابْن الْمُفَضَّل ثَنَا أَبُو سَلَمَة سَعِيْد بْن يَزِيْد، عَن أَبِي نَضْرَة، عَن مُطَرِّف قَال: قَال أَبِي:

انْطَلَقْت فِي وَفْد بَنِي عَامِر إِلَى رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم فَقُلْنَا: أَنْت سَيِّدُنَا، فَقَال: (السْيِيد الْلَّه [تَبَارَك وَتَعَالَى]) قُلْنَا: وَأَفْضَلُنَا فَضْلَا وَأَعْظَمُنَا طَوْلَا، فَقَال: (قُوْلُوْا بِقَوْلِكُم أَو بَعْض قَوْلِكُم ، وَلَا يَسْتَجْرِيَنَّكُم الْشَّيْطَان).



H A D İ S
K Ü T Ü P / H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget