12. İyiliğe Teşekkür Etmek
4811- Ebû Hureyre'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
" İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmez." buyurmuştur.
Tirmizî, birr 35; Ahmed b. Hanbel, II-258, 295, 303, 388, 461, 492, III, 32, 74, IV, 278, 375, V, 211,212.
4812- Hazret-i Enes'den (rivâyet edildiğine göre); muhacirler (Hazret-i Peygambere):
Ey Allah'ın Rasulü Ensâr, sevabın hepsini götürüp gittiler. (Bu hususta ne buyurursun)? diye sormuşlar da (Hazret-i Peygamber):
Hayır, onlar (in size yaptıkları iyilikler) için onlar hakkında Allah'a dua ettiğiniz ve (sizlere yaptıkları hayırlardan dolayı) kendilerim övdüğünüz sürece, (onların yaptıkları hayırların sevabına siz de ortak olursunuz)" buyurmuştur.
4813- Câbir İbn Abdullah'dan (rivâyet edildiğine göre); Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
" Kime bir iyilik yapılır da (bu iyiliğe iyilikle mukabelede bulunmak üzere maddi bir imkân) bulursa hemen o iyiliği (iyilikle) karşılasın. Eğer (o iyiliğe) iyilikle mukabele etmek için maddî bir imkân bulamazsa (kendisine yapılan) bu iyiliği övsün. (Kendisine yapılan) bu iyiliği överi kimse onun şükrünü yerine getirmiş olur. Bu iyiliği (kimseye söylemeyerek) gizleyen kimse de onu inkâr etmiş olur."
Buhari, el-Edebu'l-Müfred-Ahlâkî Hadisler, terceme; A. Fikri Yavuz, 1-230-231.
Ebû Dâvûd der ki; Bu hadisi Yahya İbn Eyyüb da Umare İbn Gaziyye vasıtasiyle Şurahbil' den, (Şurahbil de) Câbir'den rivâyet etmiştir. (Senedde):
" Kavmimden bir adam" diye bahsedilen râviden maksat, Şurahbil'dir. Her halde (bu hadîsi ondan rivâyet eden kimseler) ondan hoşlanmadıkları için onun ismini (açıkça) vermemişlerdir.
4814- Hazret-i Câbir'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
" Kime bir nimet verilir de o nimeti dile getirirse, onun şükrünü yerine getirmiş olur. Eğer onu (kimseye söylemeyerek) gizlerse, onu inkâr etmiş olur."
١٢ - بَاب فِي شُكْر الْمَعْرُوْف
٤٨١١ - حَدَّثَنَا مُسْلِم بْن إِبْرَاهِيْم، ثَنَا الرَّبِيْع بْن مُسْلِم، عَن مُحَمَّد بْن زِيَاد، عَن أَبِي هُرَيْرَة
عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (لَا يَشْكُر الْلَّه مَن لَا يَشْكُر الْنَّاس).
٤٨١٢ - حَدَّثَنَا مُوْسَى بْن إِسْمَاعِيْل، ثَنَا حَمَّاد، عَن ثَابِت، عَن أَنَس ( أَن الْمُهَاجِرِيْن قَالُوْا: يَارَسُوْل الْلَّه، ذَهَبْت الْأَنْصَار بِالْأَجْر كُلِّه قَال: لَا، مَا دَعَوْتُم الْلَّه لَهُم وَأثَنِيْتِهُم عَلَيْهِم).
٤٨١٣ - حَدَّثَنَا مُسَدَّد، ثَنَا بِشْر، ثَنَا عُمَارَة بْن غَزِيَّة قَال: حَدَّثَنِي رَجُل مِن قَوْمِي، عَن جَابِر بْن عَبْد الْلَّه قَال:
قَال رَسُوْل الْلَّه صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم: (مِن أُعْطِي عَطَاء فَوَجَد فَلْيَجْز بِه، فَإِن لَم يَجِد فَلْيُثْن بِه، فَمَن أَثْنَى بِه فَقَد شَكَرَه، وَمَن كَتَمَه فَقَد كَفَرَه).
قَال أَبُو دَاوُد: رَوَاه يَحْيَى بْن أَيُّوْب، عَن عُمَارَة بْن غَزِيَّة، عَن شُرَحْبِيْل عَن جَابِر.
قَال أَبُو دَاوُد: وَهُو شُرَحْبِيل، يَعْنِي رَجُلا مِن قَوْمِي، كَأَنَّهُم كَرِهُوْه فَلَم يُسَمُّوْه.
٤٨١٤ - حَدَّثَنَا عَبْد الْلَّه بْن الْجَرَّاح، ثَنَا جَرِيْر، عَن الْأَعْمَش، عَن أَبِي سُفْيَان، عَن جَابِر،
عَن الْنَّبِي صَلَّى الْلَّه عَلَيْه وَسَلَّم قَال: (مَن أُبْلِي بَلَاء فَذَكَرَه فَقَد شَكَرَه، وَإِن كَتَمَه فَقَد كَفَرَه).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.