8. (Sahabeler Arasında) Faziletler(in)e (Dair Yapılan) Derecelendirme
4629- İbn Ömer'den demiştir ki: Biz peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında:
" Sahâbilerden hiçbir kimseyi Ebû Bekir'e denk tutmayız, (bilâkis onu hepsinden üstün görürüz. Ondan) sonra aynı şekilde Ömer'e (kimseyi denk tutmayız) sonra da aynı şekilde Osman'a (kimseyi denk tutmayız). Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in (diğer) sahâbilerini ise (kendi hallerine) bırakırız; aralarında bir derecelendirme yapmayız (bir diğer rivâyete göre: diğerlerinin arasında fazilet farkı gözetilmez)" derdik.
Buhârî, fedail 7. Tirmîzî, menâkıb 59.
4630- Salim İbn Abdullah , (Abdullah) İbn Ömer'in şöyle dediğini rivâyet etmiştir.
" Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetinin en faziletlisi Hazret-i Peygamberden sonra Ebû Bekir'dir. Sonra Ömer, sonra da Osman'dır. Allah hepsinden razı olsun, derdik"
4631- (Hazret-i Ali'nin oğullarından olan) Muhammed İbn el Hanefiyye'den (şöyle) dedi (ği rivâyet edilmiştir):
" Babama, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra insanların en hayırlısı kimdir? diye sordum. Ebû Bekir'dir, dedi.
Sonra kimdir? dedim.
Sonra Ömer'dir, cevabını verdi.
Sonra kimdir, derim de , Osmandır, cevabını verir diye korktum. (Bu soruyu soramadım). Bunun üzerine: Sonra sensin ey babacığım! dedim.
Ben sadece müslüfhafılardan birisiyim, karşılığını verdi.
Buhârî, fedâil 5; İbn Mâce, mukaddime 11.
4632- Muhammed el-Firyâbî, Süfyân-es-Sevrî'nin şöyle dediğini rivâyet etti:
" Kim Ali Aleyhisselâm'ın halifeliğe Ebû Bekir ile Ömer (radıyallahü anh)'dan daha lâyık olduğunu iddia ederse, o kimse, hem Ebû Bekir'e, hem Ömer'e, hem de muhacirlerle ensara hatâ isnâd etmiş olur. Böyle bir kimsenin böyle bir tutum ile amelinin semâya yüksel(ip kabul gör)eceğine ihtimal vermiyorum."
4633- Abbâd es-Semmâk (şöyle) dedi: Ben Süfyân es-Sevrî'yi:
" Halifeler beştir: Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali ve Ömer İbn Abdi’l-Azîz. Allah onlardan razı olsun" derken işittim.
٨ - باب فِي التَّفْضِيلِ
٤٦٢٩ - حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَسْوَدُ بْنُ عَامِرٍ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ كُنَّا نَقُولُ فِي زَمَنِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم لاَ نَعْدِلُ بِأَبِي بَكْرٍ أَحَدًا ثُمَّ عُمَرَ ثُمَّ عُثْمَانَ ثُمَّ نَتْرُكُ أَصْحَابَ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم لاَ تَفَاضُلَ بَيْنَهُمْ .
٤٦٣٠ - حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ، حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ، حَدَّثَنَا يُونُسُ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، قَالَ قَالَ سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ إِنَّ ابْنَ عُمَرَ قَالَ كُنَّا نَقُولُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم حَىٌّ أَفْضَلُ أُمَّةِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم بَعْدَهُ أَبُو بَكْرٍ ثُمَّ عُمَرُ ثُمَّ عُثْمَانُ رضى اللّه عنهم أَجْمَعِينَ .
٤٦٣١ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، حَدَّثَنَا جَامِعُ بْنُ أَبِي رَاشِدٍ، حَدَّثَنَا أَبُو يَعْلَى، عَنْ مُحَمَّدِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ، قَالَ قُلْتُ لأَبِي أَىُّ النَّاسِ خَيْرٌ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ أَبُو بَكْرٍ . قَالَ قُلْتُ ثُمَّ مَنْ قَالَ ثُمَّ عُمَرُ . قَالَ ثُمَّ خَشِيتُ أَنْ أَقُولَ ثُمَّ مَنْ فَيَقُولَ عُثْمَانُ فَقُلْتُ ثُمَّ أَنْتَ يَا أَبَةِ قَالَ مَا أَنَا إِلاَّ رَجُلٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ .
٤٦٣٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مِسْكِينٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ، - يَعْنِي الْفِرْيَابِيَّ - قَالَ سَمِعْتُ سُفْيَانَ، يَقُولُ مَنْ زَعَمَ أَنَّ عَلِيًّا، عَلَيْهِ السَّلاَمُ كَانَ أَحَقَّ بِالْوِلاَيَةِ مِنْهُمَا فَقَدْ خَطَّأَ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ وَالْمُهَاجِرِينَ وَالأَنْصَارَ وَمَا أُرَاهُ يَرْتَفِعُ لَهُ مَعَ هَذَا عَمَلٌ إِلَى السَّمَاءِ .
٤٦٣٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فَارِسٍ، حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ، حَدَّثَنَا عَبَّادٌ السَّمَّاكُ، قَالَ سَمِعْتُ سُفْيَانَ الثَّوْرِيَّ، يَقُولُ الْخُلَفَاءُ خَمْسَةٌ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ وَعَلِيٌّ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ رضى اللّه عنهم .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.