3- Aslını Vakfedip Ürününü Tasadduk Etmek
3618- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattab Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şöyle demiştir:
(Hayber gazası sonunda ganimetlerin taksiminde bana düşen yüz hisse arazi şimdiye kadar hiç sahib olmadığım güzellikte bir mal, ben onu tasadduk etmek istiyorum.) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Aslını vakfet mahsulünü de tasadduk et) buyurdu. (Buhârî, Şurut: 19; Ebû Dâvûd, vesaya: 13)
3619- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:
(Ey Allah’ın Rasûlü! Şimdiye kadar sahip olmadığım bir araziye sahip oldum. Benim yüz adet hayvanım vardı onlarla Hayber’den ve Hayberlilerden yüz hisse bir arazi parçası aldım, bu malımla Allah’a daha da yakın olmak istiyorum) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Aslını vakfet ürününü de tasadduk et) buyurdu. (Ebû Dâvûd, vesaya: 13; Buhârî, Şurüt: 19)
3620- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Ömer, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek (Semğ’deki bana düşen araziyi ne yapayım) diye sordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(Aslını vakfet ürününü de tasadduk et) buyurdu. (Ebû Dâvûd, vesaya: 13; Buhârî, Şurüt: 19)
٣ - باب حَبْسِ الْمَشَاعِ
٣٦١٨ - أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ قَالَ عُمَرُ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم إِنَّ الْمِائَةَ سَهْمٍ الَّتِي لِي بِخَيْبَرَ لَمْ أُصِبْ مَالاً قَطُّ أَعْجَبَ إِلَىَّ مِنْهَا قَدْ أَرَدْتُ أَنْ أَتَصَدَّقَ بِهَا . فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ( احْبِسْ أَصْلَهَا وَسَبِّلْ ثَمَرَتَهَا ) .
٣٦١٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْخَلَنْجِيُّ، بِبَيْتِ الْمَقْدِسِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنْ عُمَرَ، رضى اللّه عنه قَالَ جَاءَ عُمَرُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَصَبْتُ مَالاً لَمْ أُصِبْ مِثْلَهُ قَطُّ كَانَ لِي مِائَةُ رَأْسٍ فَاشْتَرَيْتُ بِهَا مِائَةَ سَهْمٍ مِنْ خَيْبَرَ مِنْ أَهْلِهَا وَإِنِّي قَدْ أَرَدْتُ أَنْ أَتَقَرَّبَ بِهَا إِلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ . قَالَ ( فَاحْبِسْ أَصْلَهَا وَسَبِّلِ الثَّمَرَةَ ) .
٣٦٢٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصَفَّى بْنِ بُهْلُولٍ، قَالَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ سَالِمٍ الْمَكِّيِّ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنْ عُمَرَ، قَالَ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَنْ أَرْضٍ لِي بِثَمْغٍ قَالَ ( احْبِسْ أَصْلَهَا وَسَبِّلْ ثَمَرَتَهَا ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.