42- Kişi Gücü Yetmeyen Şeyleri Adarsa Ne Olur?
3868- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kolları iki adamın omuzunda olduğu halde zorla yürüyen bir adam gördü ve:
(Buna ne oldu) dedi. Onlar da:
(Yürüyerek hacca gitmeyi adamıştı) dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Allah, bu adamın kendisine zulmetmesine izin vermez ve onun zulmetmesine ihtiyacı yoktur. Ona emret bineğine binsin) buyurdular. (Müslim, Nüzür: 4; Ebû Dâvûd, Eyman ve Nüzür: 23)
3869- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir adamı iki kişinin omuzlarına dayanarak zorlukla yürüdüğünü görünce:
(Buna ne oldu?) buyurdu. Onlar da: Yürüyerek Kâbe’ye gitmeyi adamıştı dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Allah’ın bu adamın canına azab etmesine ihtiyacı yoktur dedi ve binitine binmesini emretti.) (Müslim, Nüzür: 4; Ebû Dâvûd, Eyman ve Nüzür: 23)
3870- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir adamın iki oğlunun omuzlarına tutunarak zorla yürüdüğünü görünce:
(Buna ne oldu) diye sordu. Yürüyerek Kâbe’ye gitmeyi adadı denildi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
(Allah, insanın canına böyle zulmetmesini istemez) buyurdu ve:
(Bineğe binmesini) emretti. (Müslim, Nüzür: 4; Ebû Dâvûd, Eyman ve Nüzür: 23)
٤٢ - باب مَا الْوَاجِبُ عَلَى مَنْ أَوْجَبَ عَلَى نَفْسِهِ نَذْرًا فَعَجَزَ عَنْهُ
٣٨٦٨ - أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ أَنْبَأَنَا حَمَّادُ بْنُ مَسْعَدَةَ، عَنْ حُمَيْدٍ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ رَأَى النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم رَجُلاً يُهَادَى بَيْنَ رَجُلَيْنِ فَقَالَ ( مَا هَذَا ) . قَالُوا نَذَرَ أَنْ يَمْشِيَ إِلَى بَيْتِ اللَّهِ . قَالَ ( إِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ عَنْ تَعْذِيبِ هَذَا نَفْسَهُ مُرْهُ فَلْيَرْكَبْ ) .
٣٨٦٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ، قَالَ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ، عَنْ ثَابِتٍ، عَنْ أَنَسٍ، قَالَ مَرَّ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم بِشَيْخٍ يُهَادَى بَيْنَ اثْنَيْنِ فَقَالَ ( مَا بَالُ هَذَا ) . قَالُوا نَذَرَ أَنْ يَمْشِيَ . قَالَ ( إِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ عَنْ تَعْذِيبِ هَذَا نَفْسَهُ مُرْهُ فَلْيَرْكَبْ ) . فَأَمَرَهُ أَنْ يَرْكَبَ .
٣٨٧٠ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَفْصٍ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي قَالَ، حَدَّثَنِي إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ أَتَى رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَلَى رَجُلٍ يُهَادَى بَيْنَ ابْنَيْهِ فَقَالَ ( مَا شَأْنُ هَذَا ) . فَقِيلَ نَذَرَ أَنْ يَمْشِيَ إِلَى الْكَعْبَةِ . فَقَالَ ( إِنَّ اللَّهَ لاَ يَصْنَعُ بِتَعْذِيبِ هَذَا نَفْسَهُ شَيْئًا ) . فَأَمَرَهُ أَنْ يَرْكَبَ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.