38- Ganimet Malından Çalan Kimsenin Durumu
3843- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hayber savaşında Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdik oradan ganimet olarak arazi, eşyalar ve kumaşlar elde ettik. Dubeyb oğullarından bir adam -ki kendisine Rifaa b. Zeyd denilir- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e, Midam adında siyah bir köle hediye etmişti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Vadil Kura’ya doğru yola çıktı. Vadil Kura’ya varınca Müdam, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yükünü indiriyordu. O anda kendisine bir ok isabet etti ve orada öldü. İnsanlar onun için müjdeler olsun Cennete gireceksin dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Hayır canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki Hayber’den elde edilen ganimetlerden haksız yere aldığı bir elbise ateş olarak onu yakıyor) buyurdu. Ashab bunu duyunca içlerinden biri bir veya iki takunya tasması getirip Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e teslim etti. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(Bir veya iki ayakkabı tasması ateş olup seni yakardı) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Cihad: 143; Muvatta', Cihad: 13)
٣٨ - باب هَلْ تَدْخُلُ الأَرَضُونَ فِي الْمَالِ إِذَا نَذَرَ
٣٨٤٣ - قَالَ الْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ، عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ، قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِي الْغَيْثِ، مَوْلَى ابْنِ مُطِيعٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم عَامَ خَيْبَرَ فَلَمْ نَغْنَمْ إِلاَّ الأَمْوَالَ وَالْمَتَاعَ وَالثِّيَابَ فَأَهْدَى رَجُلٌ مِنْ بَنِي الضُّبَيْبِ يُقَالُ لَهُ رِفَاعَةُ بْنُ زَيْدٍ لِرَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم غُلاَمًا أَسْوَدَ يُقَالُ لَهُ مِدْعَمٌ فَوُجِّهَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم إِلَى وَادِي الْقُرَى حَتَّى إِذَا كُنَّا بِوَادِي الْقُرَى بَيْنَا مِدْعَمٌ يَحُطُّ رَحْلَ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَجَاءَهُ سَهْمٌ فَأَصَابَهُ فَقَتَلَهُ فَقَالَ النَّاسُ هَنِيئًا لَكَ الْجَنَّةُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( كَلاَّ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ إِنَّ الشَّمْلَةَ الَّتِي أَخَذَهَا يَوْمَ خَيْبَرَ مِنَ الْمَغَانِمِ لَتَشْتَعِلُ عَلَيْهِ نَارًا ) . فَلَمَّا سَمِعَ النَّاسُ بِذَلِكَ جَاءَ رَجُلٌ بِشِرَاكٍ أَوْ بِشِرَاكَيْنِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( شِرَاكٌ أَوْ شِرَاكَانِ مِنْ نَارٍ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.