كتابُ الصلاة على رسول الله صلى الله عليه وسلم
243- باب فضل الصلاة على رسول الله صلى الله عليه وسلم
RESÛLULLAH’A SALÂT Ü
SELÂM GETİRMEK
(243)Chapter: The Obligation of Supplicating Allah to Exalt His Mention and its Excellence, and its Manner
Âyet:
نَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا
الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا [56]
“Allah ve
melekleri Peygamber’e çok salavât getirirler. Ey mü’minler! Siz de ona
çokça salât ve selâm getirin.”
Ahzâb sûresi (33), 56
Hadisler
وعنْ عبد اللَّه بن عمرو بن العاص ، رضي اللَّه عنْهُمَا أنَّهُ سمِع رسُول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقُولُ : « من صلَّى عليَّ صلاَةً ، صلَّى اللَّه علَيّهِ بِهَا عشْراً » رواهُ مسلم .
1400. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:
“Kim bana bir defa salâtü selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder.”
Müslim, Salât 70. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Vitir 21; Nesâî, Ezân 37, Sehv, 55
'Abdullah bin 'Amr bin Al-'As (May Allah be pleased with them) reported:
I heard the Messenger of Allah (ﷺ) saying: "Whoever supplicates Allah to exalt my mention, Allah will exalt his mention ten times."
[Muslim].
[Muslim].
وعن ابن مسْعُودٍ رضي اللَّه عنْهُ أنَّ رسُول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « أَوْلى النَّاسِ بي يوْمَ الْقِيامةِ أَكْثَرُهُم عَليَّ صلاةً » رواه الترمذي وقال : حديثٌ حسنٌ .
1401. İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât ü selâm getirenleridir.”
Tirmizî, Vitir 21
Ibn Mas'ud (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said: "The people who will be nearest to me on the Day of Resurrection will be those who supplicate Allah more often for me."
[At-Tirmidhi].
[At-Tirmidhi].
وعن أوس بن أوس ، رضي اللَّه عنْهُ قال : قالَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « إنَّ مِن أَفْضلِ أيَّامِكُمْ يَوْمَ الجُمُعةِ ، فَأَكْثِرُوا عليَّ مِنَ الصلاةِ فيه ، فإنَّ صَلاتَكُمْ معْرُوضَةٌ علَيَّ » فقالوا : يا رسول اللَّه ، وكَيْفَ تُعرضُ صلاتُنَا عليْكَ وقدْ أرَمْتَ ؟، يقولُ :بَلِيتَ ،قالَ:«إنَّ اللَّه حَرم على الأرْضِ أجْساد الأنْبِياءِ » .
رواهُ أبو داود بإسنادٍ صحيحِ .
1402. Evs İbni Evs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur” buyurunca, ashâb-ı kirâm:
- Yâ Resûlallah! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salâtü selâmlarımız sana nasıl sunulur? diye sordular.
Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm:
- "Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı" buyurdu.
Ebû Dâvûd, Salât 201, Vitir 26. Ayrıca bk. Nesâî, Cum`a 5; İbni Mâce, İkamet 79, Cenâiz 65
Aus bin Aus (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Among the best of your days is Friday; so supplicate Allah more often for me in it , for your supplications will be displayed to me." He was asked: "O Messenger of Allah! How will our blessings be displayed to you when your decayed body will have mixed with the earth?" He (ﷺ) replied, "Allah has prohibited the earth from consuming the bodies of the Prophets."
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
وعنْ أبي هُريْرةَ رضي اللَّه عنهُ قال : قال رسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « رَغِم أنْفُ رجُلٍ ذُكِرْتُ عِنْدَهُ فَلَمْ يُصَلِّ علَيَّ » رواهُ الترمذي وقالَ : حديثٌ حسنٌ .
1403. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimse perişan olsun.”
Tirmizî, Daavât 101
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "May his nose soil with dust in whose presence mention is made of me and he does not supplicate for me."
[At-Tirmidhi].
[At-Tirmidhi].
وعنهُ رضي اللَّه عنْهُ قال : قالَ رَسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « لا تَجْعلُوا قَبْرِي عِيداً ، وَصلُّوا عَلَيَّ ، فَإنَّ صَلاتَكُمْ تَبْلُغُني حيْثُ كُنْتُمْ » رواهُ أبو داود بإسناد صحيح .
1404. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kabrimi bayram yeri haline çevirmeyiniz. Bana salâtü selâm getiriniz. Zira nerede olursanız olun sizin salâtü selâmınız bana ulaşır.”
Ebû Dâvûd, Menâsik 97
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Do not make my grave a place of festivity, and supplicate Allah for me, for your supplication reaches me wherever you are."
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
وعنهُ أنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « ما مِنْ أحد يُسلِّمُ علَيَّ إلاَّ ردَّ اللَّه علَيَّ رُوحي حَتَّى أرُدَّ عَليهِ السَّلامَ » . رواهُ أبو داود بإسناد صحيحٍ .
1405. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse bana salâtü selâm getirdiği zaman, onun selâmını almam için Allah Teâlâ ruhumu iade eder.”
Ebû Dâvûd, Menâsik 96. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 527
Abu Hurairah (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Whenever someone greets me, Allah returns the soul to my body (in the grave) and I return his greeting."
[Abu Dawud].
[Abu Dawud].
وعن علِيٍّ رضي اللَّه عنْهُ قال : قال رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « الْبخِيلُ من ذُكِرْتُ عِنْدَهُ ، فَلَم يُصَلِّ علَيَّ » . رواهُ الترمذي وقالَ : حديثٌ حسنٌ صحيحٌ .
1406. Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cimri, yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimsedir.”
Tirmizî, Daavât, 101. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 201
'Ali (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) said, "The miser is the one in whose presence I am mentioned but he does not supplicate for me."
[At- Tirmidhi].
[At- Tirmidhi].
وعنْ فَضَالَةَ بنِ عُبَيْدٍ ، رضي اللَّه عَنْهُ ، قال : سمِع رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم رَجُلاً يدْعُو في صلاتِهِ لَمْ يُمَجِّدِ اللَّه تَعالى ، وَلَمْ يُصلِّ عَلى النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فقال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « عَجِلَ هذا » ، ثمَّ دعَاهُ فقال لهُ أوْ لِغَيْرِهِ : إذا صلَّى أحَدُكُمْ فليبْدأْ بِتَحْمِيدِ ربِّهِ سُبْحانَهُ والثَّنَاءِ عليهِ ، ثُمَّ يُصلي عَلى النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ثُمَّ يدْعُو بَعدُ بِما شاءَ » .
رواهُ أبو داود والترمذي وقالا : حديثٌ حسن صحيحٌ .
1407. Fedâle İbni Ubeyd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazdan sonra Allah’a hamd etmeden, Peygamber aleyhisselâm’a salâtü selâm getirmeden dua eden bir adamı işitti. Bunun üzerine:
“Bu adam acele etti” buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı. Ona veya bir başkasına şöyle buyurdu: “Biriniz dua edeceği zaman önce Allah Teâlâ’ya hamdü senâ etsin, sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e salâtü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin.”
Ebû Dâvûd, Vitir 23. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 65; Nesâî, Sehv 48
Fadalah bin 'Ubaid (May Allah be pleased with him) reported:
The Messenger of Allah (ﷺ) heard some one supplicating after his prayer without praising Allah and without supplicating Allah for the Prophet (ﷺ). With regard to him, the Messenger of Allah (ﷺ) said, "This man rushed." Then he called him and said, "When any one of you have performed Salat (prayer) and wants to supplicate, let him praise Allah first then glorify Him in the beginning and then he should supplicate Allah for me. Then he may supplicate for whatever he likes."
[Abu Dawud and At-Tirmidhi].
[Abu Dawud and At-Tirmidhi].
وعن أبي محمد كَعب بن عُجرَةَ ، رضي اللَّه عنْهُ ، قال : خَرج علَيْنَا النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فقُلْنا : يا رسول اللَّه ، قَدْ علِمْنَا كَيْف نُسلِّمُ عليْكَ فَكَيْفَ نُصَلِّي علَيْكَ ؟ قال : «قُولُوا : اللَّهمَّ صَلِّ على مُحمَّدٍ ، وَعَلى آلِ مُحمَّد ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلى آلِ إبْرَاهِيمَ ، إنَّكَ حمِيدٌ مجيدٌ . اللهُمَّ بارِكْ عَلى مُحَمَّد ، وَعَلى آلِ مُحَمَّد ، كَما بَاركْتَ على آلِ إبْراهِيم ، إنَّكَ حميدٌ مجيدٌ » .متفقٌ عليهِ .
1408. Ebû Muhammed Kâ‘b İbni Ucre radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir gün Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza gelmişti. Kendisine:
- Yâ Resûlallah! Sana nasıl selâm vereceğimizi öğrendik, sana nasıl salavât getireceğiz? diye sorduk. O da şöyle buyurdu:
- “Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîm, inneke hamîdün mecîd. Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahım! İbrâhim’in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de rahmet et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allahım! İbrâhim’in âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin, deyiniz.”
Buhârî, Daavât 32, Tefsîru sûre (33), 10; Müslim, Salât 66. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 179; Tirmizî, Vitir 20; Nesâî, Sehv 51; İbni Mâce, İkâme 25
Abu Muhammad Ka'b bin 'Ujrah (May Allah be pleased with him) reported:
The Prophet (ﷺ) came to us and we asked him, "O Messenger of Allah, we already know how to greet you (i.e., say As-salamu 'alaikum), but how should we supplicate for you?" He (ﷺ) said, "Say: 'Allahumma salli 'ala Muhammadin, wa 'ala 'ali Muhammadin, kama sallaita 'ala 'ali Ibrahima, innaka Hamidum Majid. Allahumma barik 'ala Muhammadin, wa 'ala 'ali Muhammadin, kama barakta 'ala 'ali Ibrahima, innaka Hamidum Majid [O Allah, exalt the mention of Muhammad and the family of Muhammad as you exalted the family of Ibrahim. You are Praised and Glorious. O Allah, bless Muhammad and the family of Muhammad as You blessed the family of Ibrahim. You are Praised and Glorious."'
[Al-Bukhari and Muslim].
[Al-Bukhari and Muslim].
وعنْ أبي مسْعُود الْبدْريِّ ، رضي اللَّه عنْهُ ، قالَ : أَتاناَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، وَنَحْنُ في مَجْلِس سعد بنِ عُبَادَةَ رضي اللَّه عنهُ ، فقالَ لهُ بَشِيرُ بْنُ سعدٍ : أمرَنَا اللَّه أنْ نُصلِّي علَيْكَ يا رسولَ اللَّهِ ، فَكَيْفَ نُصَّلي علَيْكَ ؟ فَسكَتَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، حتى تَمنَّيْنَا أنَّه لمْ يَسْأَلْهُ ، ثمَّ قال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، قولُوا : اللَّهمَّ صلِّ عَلى مُحَمَّدٍ ، وَعَلى آلِ مُحمَّدٍ ، كما صليْتَ على آل إبْراهِيم ، وَبارِكْ عَلى مُحَمَّد ، وعَلى آلِ مُحمَّد ، كما بَاركْتَ عَلى آل إبْراهِيم ، إنكَ حمِيدٌ مجِيدٌ ، والسلام كما قد عَلِمتم » رواهُ مسلمٌ .
1409. Ebû Mes‘ûd el-Bedrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Biz Sa‘d İbni Ubâde radıyallahu anh ile birlikte otururken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza geldi. Beşîr İbni Sa‘d ona:
- Yâ Resûlallah! Allah Teâlâ sana salavât getirmemizi emretti. Sana nasıl salâtü selâm getireceğiz? diye sordu.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sükût buyurdu. Sükûtun uzaması sebebiyle biz içimizden, keşke sormasaydı, diye geçirdik. Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- “Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ âli İbrâhîm, ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ âli İbrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahım! İbrâhim’in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de rahmet et. Allahım! İbrâhim’in âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin, deyiniz. Selâm ise bildiğiniz gibidir.”
Müslim, Salât 65. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (33), 23
Abu Mas'ud Al-Badri (May Allah be pleased with him) reported:
We were sitting in the company of Sa'd bin 'Ubadah (May Allah be pleased with him), when the Messenger of Allah (ﷺ) came to us. Bashir bin Sa'd said: "O Messenger of Allah! Allah has commanded us to supplicate for you, but how should we do that?" The Messenger of Allah (ﷺ) kept silent. We were much perturbed over his silence and we wished he did not asked him this question. The Messenger of Allah (ﷺ) said, "Say: 'O Allah, exalt the mention of Muhammad and the family of Muhammad as you exalted the family of Ibrahim. And bless Muhammad and the family of Muhammad as You blessed the family of Ibrahim. You are the Praised, the Glorified,' and the method of greeting (i.e., Salam) is as you know."
[Muslim].
[Muslim].
وعَنْ أبي حُمَيْدٍ السَّاعِديِّ ، رضي اللَّه عنهُ ، قالَ : قَالُوا يا رسول اللَّه كَيْفَ نُصَلِّي عَلَيْكَ ؟ قالَ : « قولُوا : اللَّهُمَّ صلِّ على مُحمِّدٍ ، وعَلى أزْواجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ ، كما صَلَّيْتَ على إبْراهِيمَ ، وباركْ عَلى مُحَمَّدٍ ، وعَلى أَزْوَاجِهِ وذُرِّيَّتِهِ ، كما بارَكتَ على إبْراهِيم ، إنَّكَ حمِيدٌ مجِيدٌ » متفقٌ عليهِ .
1410. Ebû Humeyd es-Sâ‘idî radıyallahu anh şöyle dedi:
Ashâb-ı kirâm:
- Yâ Resûlallah! Sana nasıl salavât getireceğiz? diye sordular. Şöyle buyurdu:
- “Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ salleyte alâ İbrâhîm, ve bârik alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ bârekte alâ İbrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahım! İbrâhim’in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed’e, hanımlarına ve zürriyetine de rahmet et. İbrâhim’e hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e, hanımlarına ve zürriyetine de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin, deyiniz.”
Buhârî, Enbiyâ 10, Daavât 33; Müslim, Salât 69. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 179; Nesâî, Sehv 54; İbni Mâce, İkâme 25
Abu Humaid As-Sa'idi (May Allah be pleased with him) reported:
The Companions of the Messenger of Allah (ﷺ) said: "O Messenger of Allah! How should we supplicate for you?" He (ﷺ) replied, "Say: 'Allahumma salli 'ala Muhammadin wa 'ala azwajihi wa dhurriyyatihi, kama sallaita 'ala Ibrahima; wa barik 'ala Muhammadin wa 'ala azwajihi wa dhurriyyatihi, kama barakta 'ala Ibrahima, innaka Hamidum-Majid (O Allah sent Your Salat (O Allah, exalt the mention of Muhammad and his wives and offspring as You exalted the mention of the family of Ibrahim, and bless Muhammad and the wives and the offspring of Muhammad as you blessed the family of Ibrahim. You are the Praised, the Glorious'."
[Al-Bukhari and Muslim].
[Al-Bukhari and Muslim].
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.