141. Kişinin (Evinde Genellikle) Açık-Saçık Bulunduğu Üç Vakitte (Evine Girmek İçin) İzin İstemenin Önemi
5191- Ubeydullah b. Ebi Yezid'den (rivâyet edildiğine göre, kendisi) Hazret-i İbn Abbâs'ı şöyle derken işitmiş:
(Bir âyet-i kerime vardır ki); insanların çoğu (sanki) onunla emr olunmamışlar (gibi hareket ediyorlar. Bu âyet) izin âyetidir. Ben şu cariyeme dahi (sözü geçen âyetin emri uyarınca üç vakitte) yanıma izin alarak girmesini emr ediyorum.
Ebû Dâvûd der ki: Aynı şekilde Hazret-i İbn Abbâs'dan bu hadisi (yani) üç vakitte evlere girerken izin istemeyi emrettiğini, Atâ da rivâyet etti.
5192- Hazret-i îkrime'den (rivâyet edildiğine göre) Irak halkından bir cemaatin Hazret-i İbn Abbâs'a:
Ey Abbâs'ın oğlu! İçinde bulunan emirlerle emrolunduğumuz halde, hiç kimsenin kendisiyle amel etmediği aziz ve celil olan Allah'ın şu:
" Ey iman edenler, sağ elinizin mâlik olduğu (köle ve cariyeler) bir de sizden olup da henüz bulûğ çağına girmemiş (küçük)ler (şu) üç vakitte, sabah namazından sonra (odanıza girecek olurlarsa) sizden izin istesinler. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip-çıkmakta size de onlara da ne sizin üzerine bir vebal yoktur..." buyruğu hakkında görüşün nedir? diye sormuşlar.
El-Ka'nebî (yani râvi Abdullah b. Mesleme, bu âyet-i kerimeyi âyetin sonunda yer alan):
" Hakkıyla bilendir ve hikmet sahibidir" (kelimelerin) kadar okudu.
Hazret-i İbn Abbâs da şöyle demiş:
Allah mü'minlere karşı çok yumuşak ve merhametlidir. Örtünmeyi (bu nedenle onların sürekli örtünmelerini ister. Bu âyet-i kerime nazil olduğu sıralarda ise halkın) evlerinde perdeler ve özel hazırlanmış (kilitli) odalar da yoktu. Bazan hizmetçiler, çocuklar yahutta adamın (yanında, başkasından) öksüz kalmış kız çocuğu adam hanımı ile cinsi münasebette iken odasına giriverebiliyordu.
İşte bu yüzden (yüce) Allah bu açık saçıklık vakitlerinde onlara (odalara girmek için) izin istemeyi emretti. (Sonra da) onlara örtüyü ve hayrı getirdi. Ve ben (bu örtünme ve hayır geldikten sonra) bu âyetle amel eden bir kimseyi görmedim.
Ebû Dâvûd dedi ki: Ubeydullah ile Atâ rivâyet ettikleri (bir önceki) hadis, bu hadisi zayıflatmaktadır.
١٤١ - بَاب الاسْتِئْذَان فِي الْعَوْرَات الثَّلَاث
٥١٩١ - حَدَّثَنَا ابْن الْسَّرْح قَال: ثَنَا ح، وَثَنَا ابْن الصَّبَّاح بْن سُفْيَان، وَابْن عَبْدَة وَهَذَا حَدِيْثُه قَالَا: أَخْبَرَنَا سُفْيَان، عَن عُبَيْد الْلَّه بْن أَبِي يَزِيْد، سَمِع ابْن عَبَّاس يَقُوْل: لَم يُؤْمَر بِهَا أَكْثَر الْنَّاس آَيَة الْإِذْن، وَإِنِّي لَآَمُر جَارِيَتِي هَذِه تَسْتَأْذِن عَلَي.
قَال أَبُو دَاوُد: وَكَذَلِك رَوَاه عَطَاء، عَن ابْن عَبَّاس يَأْمُر بِه.
٥١٩٢ - حَدَّثَنَا عَبْد الْلَّه بْن مَسْلَمَة، ثَنَا عَبْد الْعَزِيْز يَعْنِي ابْن مُحَمَّد عَن عَمْرِو يَعْنِي ابْن أَبِي عَمْرو عَن عِكْرِمَة أَن نَفَرَا مِن أَهْل الْعِرَاق قَالُوْا: يَا ابْن عَبَّاس! كَيْف تَرَى فِي هَذِه الْآَيَة الَّتِي أَمَرَنَا فِيْهَا بِمَا أُمِرْنَا، وَلَا يَعْمَل بِهَا أَحَد؟ قَوْل الْلَّه عَزَّوَجَل: {يَا أَيُّهَا الَّذِيْن آَمَنُوْا لِيَسْتَأْذِنْكُم الَّذِيْن مَلَكَت أَيْمَانُكُم وَالَّذِين لَم يَبْلُغُوْا الْحُلُم مِنْكُم ثَلَاث مَرَّات مِن قَبْل صَلَاة الْفَجْر وَحِيْن تَضَعُوْن ثِيَابَكُم مِّن الْظَّهِيْرَة وَمِن بَعْد صَلَاة الْعِشَاء ثَلَاث عَوْرَات لَّكُم لَيْس عَلَيْكُم وَلَا عَلَيْهِم جُنَاح بَعْدَهُن طَوَّافُون عَلَيْكُم} قَرَأ الْقَعْنَبِي إِلَى {عَلِيِّم حَكِيْم} قَال ابْن عَبَّاس: إِن الْلَّه حَلِيْم رَحِيْم بِالْمُؤْمِنِيْن يُحِب السِّتْر، وَكَان الْنَّاس لَيْس لِّبُيُوْتِهِم سُتُوْر وَلَا حِجَال، فَرُبَّمَا دَخَل الْخَادِم أَو الْوَلَد أَو يَتِيْمَة الْرَّجُل وَالْرَّجُل عَلَى أَهْلِه، فَأَمَرَهُم الْلَّه بِالِاسْتِئْذَان فِي تِلْك الْعَوْرَات، فَجَاءَهُم الْلَّه بِالْسُّتُوْر وَالْخَيْر، فَلَم أَر أَحَدا يَعْمَل بِذَلِك بَعْد.
قَال أَبُو دَاوُد: وَحَدِيْث عُبَيْد الْلَّه وَعَطَاء يُفْسِد هَذَا الْحَدِيْث.
أَبْوَاب الْسَّلَام
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.