Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Hiçbir Kimse Başkasının Suçundan Sorumlu Tutulamaz

Hiç Bir Kimse Başkasının Suçundan Sorumlu Tutulamaz || Kasâme Kitabı || Sünen-i Nesai || Hadis Kütüphanesi

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

 41- Hiçbir Kimse Başkasının Suçundan Sorumlu Tutulamaz

4849- Ebu Rimse (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babamla birlikte Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gitmiştim, beni kastederek:

(Yanındaki kim?) dedi. Babam da:

(Oğlumdur, oğlum olduğuna şahitlik ederim) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ne oğlun senin işlediğin cinayetle cezalanır ne de sen onun işlediği cinayetten sorumlu tutulursun) buyurdu. (İbn Mâce, Diyet: 26; Ebû Dâvûd, Diyat: 2)

4850- Sa’lebe b. Zehdem el Yerbûî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ensardan bir guruba hitap ediyordu. Oradakilerden bir kaçı:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bunlar Sa’lebe b. Yerbu oğulları, cahiliyye döneminde falan kimseyi öldürdüler) deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sesini yükselterek:

(Dikkat edin! Hiçbir kimse başkasının cinayetiyle suçlanıp cezalanmaz) buyurdular. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4851- Sa’lebe b. Zehdem (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Beni Sa’lebe’den bir gurup Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldiler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) konuşuyordu. O arada bir adam:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bunlar beni Sa’lebe b. Yerbu’dandırlar (cahiliye döneminde) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından falan kimseyi öldürdüler) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Hiçbir kimse bir başkasının cinayetiyle suçlanıp cezalandırılmaz) buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4852- Sa’lebe b. Yerbu oğullarından bir adam (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Beni Sa’lebe’den bir gurup insan Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldi. O esnada bir adam:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bu kabileden bir gurup insan Senin ashabından falan kimseyi öldürdüler) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Bir kimse bir başkasının cinayetinden sorumlu tutulamaz) buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4853- Esved b. Hilal (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Beni Sa’lebe b. Yerbu’dan bir gurup insan Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek:

(Sa’lebe oğullarından bazı kimseler Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından bir kimseyi öldürmüştü) dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Hiçbir kimse hiçbir kimsenin cinayetinden dolayı sorumlu tutulup cezalandırılamaz) buyurdu. Şube diyor ki: Kimse kimsenin günah yükünü çekemez, Allah en iyisini bilendir. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4854- Sa’lebe b. Yerbu oğullarından bir adam (radıyallahü anh)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim konuşuyorduk. Bir adam:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bu Sa’lebe oğulları bir kişiyi öldürmüşlerdi) deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Hiç kimse başkasının cinayetiyle cezalandırılmaz) buyurdu. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4855- Yerbu oğullarından bir adamdan (radıyallahü anh) rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldik, O insanlara konuşuyordu. İnsanlar arasından birileri kalktı ve:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bu falan oğulları filan kimseyi öldürmüşlerdi) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Bir kimse bir başkasının cinayetinden sorumlu tutulamaz.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

4856- Tarık el Muharibi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, bir adam:

(Ey Allah'ın Rasûlü! Bu Sa’lebe oğulları falan kimseyi cahiliyye döneminde öldürmüşlerdi, onlardan intikamımızı al) deyince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) koltuk altlarının beyazı gözükünceye kadar kollarını kaldırdı ve şöyle buyurdu:

(Bir anne çocuğu üzerine iki sefer cinayet işlemez.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

٤١ - باب هَلْ يُؤْخَذُ أَحَدٌ بِجَرِيرَةِ غَيْرِهِ

٤٨٤٩ - أَخْبَرَنِي هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، قَالَ حَدَّثَنِي عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبْجَرَ، عَنْ إِيَادِ بْنِ لَقِيطٍ، عَنْ أَبِي رِمْثَةَ، قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم مَعَ أَبِي فَقَالَ ‏(‏ مَنْ هَذَا مَعَكَ ‏)‏ ‏.‏ قَالَ ابْنِي أَشْهَدُ بِهِ ‏.‏ قَالَ ‏(‏ أَمَا إِنَّكَ لاَ تَجْنِي عَلَيْهِ وَلاَ يَجْنِي عَلَيْكَ ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥٠ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ السَّرِيِّ، قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ، عَنْ أَشْعَثَ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ هِلاَلٍ، عَنْ ثَعْلَبَةَ بْنِ زَهْدَمٍ الْيَرْبُوعِيِّ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَخْطُبُ فِي أُنَاسٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ قَتَلُوا فُلاَنًا فِي الْجَاهِلِيَّةِ ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهَتَفَ بِصَوْتِهِ ‏(‏ أَلاَ لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى الأُخْرَى ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥١ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ سُلَيْمَانَ، قَالَ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ أَشْعَثَ بْنِ أَبِي الشَّعْثَاءِ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ هِلاَلٍ، عَنْ ثَعْلَبَةَ بْنِ زَهْدَمٍ، قَالَ انْتَهَى قَوْمٌ مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ يَخْطُبُ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ قَتَلُوا فُلاَنًا رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى أُخْرَى ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥٢ - أَخْبَرَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، قَالَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَشْعَثَ بْنِ أَبِي الشَّعْثَاءِ، قَالَ سَمِعْتُ الأَسْوَدَ بْنَ هِلاَلٍ، يُحَدِّثُ عَنْ رَجُلٍ، مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ أَنَّ نَاسًا، مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ أَتَوُا النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ قَتَلُوا فُلاَنًا رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏.‏ فَقَالَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى أُخْرَى ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥٣ - أَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَتَّابٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الأَشْعَثِ بْنِ سُلَيْمٍ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ هِلاَلٍ، - وَكَانَ قَدْ أَدْرَكَ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم - عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ أَنَّ نَاسًا مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ أَصَابُوا رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ قَتَلَتْ فُلاَنًا ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى أُخْرَى ‏)‏ ‏.‏ قَالَ شُعْبَةُ أَىْ لاَ يُؤْخَذُ أَحَدٌ بِأَحَدٍ وَاللَّهُ تَعَالَى أَعْلَمُ ‏.‏

٤٨٥٤ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ، عَنِ الأَشْعَثِ بْنِ سُلَيْمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ رَجُلٍ، مِنْ بَنِي ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ يَتَكَلَّمُ فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ بْنِ يَرْبُوعٍ الَّذِينَ أَصَابُوا فُلاَنًا ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ - يَعْنِي - لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى نَفْسٍ ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥٥ - أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، فِي حَدِيثِهِ عَنْ أَبِي الأَحْوَصِ، عَنْ أَشْعَثَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ رَجُلٍ، مِنْ بَنِي يَرْبُوعٍ قَالَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَهُوَ يُكَلِّمُ النَّاسَ فَقَامَ إِلَيْهِ نَاسٌ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو فُلاَنٍ الَّذِينَ قَتَلُوا فُلاَنًا ‏.‏ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ‏(‏ لاَ تَجْنِي نَفْسٌ عَلَى أُخْرَى ‏)‏ ‏.‏

٤٨٥٦ - أَخْبَرَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى، قَالَ أَنْبَأَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى، قَالَ أَنْبَأَنَا يَزِيدُ، - وَهُوَ ابْنُ زِيَادِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ - عَنْ جَامِعِ بْنِ شَدَّادٍ، عَنْ طَارِقٍ الْمُحَارِبِيِّ، أَنَّ رَجُلاً، قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَؤُلاَءِ بَنُو ثَعْلَبَةَ الَّذِينَ قَتَلُوا فُلاَنًا فِي الْجَاهِلِيَّةِ ‏.‏ فَخُذْ لَنَا بِثَأْرِنَا ‏.‏ فَرَفَعَ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْتُ بَيَاضَ إِبْطَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ ‏(‏ لاَ تَجْنِي أُمٌّ عَلَى وَلَدٍ ‏)‏ ‏.‏ مَرَّتَيْنِ ‏.‏


Etiketler:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget