18- Isırmak Suretiyle Bir Suç İşlenmişse Kısas Olur Mu?
4775- Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, bir adam başka birinin kolunu ısırmış o da kolunu çekince ısıranın ön dişi düşmüş -veya ön dişleri düşmüş- Dişi düşen adam Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şikayete gelince, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:
(Ne yapmamı emredersin? Ona emredip kolunu ağzına vermesini seninde onun elini deve gibi koparmasını mı istiyorsun? İstersen elini ağzına ver ısırınca çek) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Diyat: 24; İbn Mâce, Diyet: 20)
4776- Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Bir adam bir adamın kolunu ısırmış diğeri de kolunu asılınca bu adamın dişi kopmuştu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna mahkeme olmak üzere çıkarıldılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle bir şey olmayacağını söyleyerek davayı iptal etti ve şöyle buyurdu:
(Kardeşinin etini deve gibi ısırıp koparmak mı istiyorsun?) (Ebû Dâvûd, Diyat: 24; İbn Mâce, Diyet: 20)
4777- Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam bir adamı kolundan ısırdı o da kolunu çekince dişi koptu. Davalaşarak Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna çıktılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de şöyle buyurdu:
(Biriniz kardeşinizi deve ısırır gibi ısıracak öyle mi? Onun diyeti yoktur.) (Ebû Dâvûd, Diyat: 24; İbn Mâce, Diyet: 20)
4778- Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Ya’la şöyle demiştir: Bir adam diğerini ısırdı ve onun da dişleri döküldü. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de onlara:
(Diyet yoktur) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Diyat: 24; İbn Mâce, Diyet: 20)
4779- Imran b. Husayn (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, Bir adam bir adamı bileğinden ısırdı onun da dişi düştü. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek durumu anlattılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Sen kardeşinin bileğini deve gibi ısırıp koparacak mısın?) O davayı iptal etti. (Ebû Dâvûd, Diyat: 24; İbn Mâce, Diyet: 20)
١٨ - باب الْقَوَدِ مِنَ الْعَضَّةِ وَذِكْرِ اخْتِلاَفِ أَلْفَاظِ النَّاقِلِينَ لِخَبَرِ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ
٤٧٧٥ - أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ أَبُو الْجَوْزَاءِ، قَالَ أَنْبَأَنَا قُرَيْشُ بْنُ أَنَسٍ، عَنِ ابْنِ عَوْنٍ، عَنِ ابْنِ سِيرِينَ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، أَنَّ رَجُلاً، عَضَّ يَدَ رَجُلٍ فَانْتَزَعَ يَدَهُ فَسَقَطَتْ ثَنِيَّتُهُ أَوْ قَالَ ثَنَايَاهُ فَاسْتَعْدَى عَلَيْهِ رَسُولَ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( مَا تَأْمُرُنِي تَأْمُرُنِي أَنْ آمُرَهُ أَنْ يَدَعَ يَدَهُ فِي فِيكَ تَقْضَمُهَا كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ إِنْ شِئْتَ فَادْفَعْ إِلَيْهِ يَدَكَ حَتَّى يَقْضَمَهَا ثُمَّ انْتَزِعْهَا إِنْ شِئْتَ ) .
٤٧٧٦ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ، قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي عَرُوبَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، أَنَّ رَجُلاً، عَضَّ آخَرَ عَلَى ذِرَاعِهِ فَاجْتَذَبَهَا فَانْتَزَعَتْ ثَنِيَّتَهُ فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَأَبْطَلَهَا وَقَالَ ( أَرَدْتَ أَنْ تَقْضَمَ لَحْمَ أَخِيكَ كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ ) .
٤٧٧٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى، قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ زُرَارَةَ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، قَالَ قَاتَلَ يَعْلَى رَجُلاً فَعَضَّ أَحَدُهُمَا صَاحِبَهُ فَانْتَزَعَ يَدَهُ مِنْ فِيهِ فَنَدَرَتْ ثَنِيَّتُهُ فَاخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( يَعَضُّ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ كَمَا يَعَضُّ الْفَحْلُ لاَ دِيَةَ لَهُ ) .
٤٧٧٨ - أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ، قَالَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ زُرَارَةَ، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، أَنَّ يَعْلَى، قَالَ فِي الَّذِي عَضَّ فَنَدَرَتْ ثَنِيَّتُهُ أَنَّ النَّبِيَّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَ ( لاَ دِيَةَ لَكَ ) .
٤٧٧٩ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبَانُ، قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا زُرَارَةُ بْنُ أَوْفَى، عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ، أَنَّ رَجُلاً، عَضَّ ذِرَاعَ رَجُلٍ فَانْتَزَعَ ثَنِيَّتَهُ فَانْطَلَقَ إِلَى النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ ( أَرَدْتَ أَنْ تَقْضَمَ ذِرَاعَ أَخِيكَ كَمَا يَقْضَمُ الْفَحْلُ ) . فَأَبْطَلَهَا .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.