13- HAZRET-İ ÖMER (RADIYALAHÜ ANH)’IN FAZİLETİ
107) ... Abdullah b. Şakik (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi şöyle söylemiştir :
Ben Âişe (radıyallahü anha)’ya : Ashâbı Kiram’dan en çok hangisi Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’e daha sevimli idi? diye sordum. Âişe (radıyallahü anha) :
- Ebû Bekir idi! diye cevap verdi bu defa:
- Sonra hangisi? dedim. Âişe (radıyallahü anha),
- Ondan sonra Ömer’di! diye cevapladı. Bu kere:
- Daha sonra hangisi? dedim. Bunun üzerine:
- Bunlardan sonra Ebû Ubeyde idi! dedi. )
108) ... İbni Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:
Ömer (radıyallahü anh), Müslümanlığı kabul edince Cebrail ( Aleyhisselam) inerek:
( Ya Muhammed! Gök ehli Ömer’in Müslüman oluşu dolayısı ile müjdeleştiler, dedi. )
109) ... Übeyy bin Kab (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu , demiştir:
( Hakk’ın, Mûsâfaha ettiği (tokalaştığı) ve selam verdiği ilk adam Ömer’dir. Hakk’ın, elinden tutup Cennet’e koyduğu ilk kişi de O’dur. )
110) ... Âişe (radıyallahü anha)’dan: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir:
( Allah’ım! İslamiyeti bilhassa Hattab oğlu Ömer(in Müslümanlığı kabul etmesi) ile aziz kıl. )
111) ... Abdullah bin Selime (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi, Hazret-i Ali (radıyallahü anh)’den şöyle söylediğini işittim, demiştir:
- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sonra insanların en hayırlısı Ebû Bekir’dir ve Ebû Bekir’den sonra da nasın en hayırlısı Ömer’dir.
112) ... Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) meclisinde oturuyor idik. O, bize şöyle buyurdu:
(Ben bir ara uyurken kendimi Cennette gördüm. O esnada bir kadın bir köşkün yanında abdest alıyordu. Ben (orada bulunanlara) (Bu köşk kim için (yapılmış)dir?) diye sordum. Kadın: Ömer (İbni Hattab) için! dedi. (Buraya girip bakmak istedim. Fakat) Ömer’in gayretini (kıskançlığını) hatırladım da hemen geri döndüm. ) Ebû Hureyre dedi ki:
((Resûl-i Ekrem’in müjdesinden duygulanan) Ömer (radıyallahü anh) (sevincinden) ağladı da! Ya Resûlüllah! Babam, anam sana feda olsun, sana karşı mı kıskançlık edeceğim? dedi. )
113) ... Ebû Zerr (radıyallahü anh)’den: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim:Şöyle buyurdu, dediği rivâyet edilmiştir :
( Şüphesiz Allah (Teala) hakkı, Ömer’in dili üzerine koydu. (Onun dili ile icra kıldı. ) Ömer hak ile hükmeder. )
١٣ - باب فَضْلِ عُمَرَ رضى اللّه عنه
١٠٧ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، أَخْبَرَنِي الْجُرَيْرِيُّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ، قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ أَىُّ أَصْحَابِهِ كَانَ أَحَبَّ إِلَيْهِ قَالَتْ أَبُو بَكْرٍ . قُلْتُ ثُمَّ أَيُّهُمْ قَالَتْ عُمَرُ . قُلْتُ ثُمَّ أَيُّهُمْ قَالَتْ أَبُو عُبَيْدَةَ .
١٠٨ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ خِرَاشٍ الْحَوْشَبِيُّ، عَنِ الْعَوَّامِ بْنِ حَوْشَبٍ، عَنْ مُجَاهِدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ لَمَّا أَسْلَمَ عُمَرُ نَزَلَ جِبْرِيلُ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ لَقَدِ اسْتَبْشَرَ أَهْلُ السَّمَاءِ بِإِسْلاَمِ عُمَرَ .
١٠٩ - حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِيُّ، أَنْبَأَنَا دَاوُدُ بْنُ عَطَاءٍ الْمَدِينِيُّ، عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( أَوَّلُ مَنْ يُصَافِحُهُ الْحَقُّ عُمَرُ وَأَوَّلُ مَنْ يُسَلِّمُ عَلَيْهِ وَأَوَّلُ مَنْ يَأْخُذُ بِيَدِهِ فَيُدْخِلُهُ الْجَنَّةَ ).
١١٠ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ أَبُو عُبَيْدٍ الْمَدِينِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ الْمَاجِشُونِ، حَدَّثَنِي الزَّنْجِيُّ بْنُ خَالِدٍ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( اللَّهُمَّ أَعِزَّ الإِسْلاَمَ بِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ خَاصَّةً ).
١١١ - حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَمَةَ، قَالَ سَمِعْتُ عَلِيًّا، يَقُولُ خَيْرُ النَّاسِ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ أَبُو بَكْرٍ وَخَيْرُ النَّاسِ بَعْدَ أَبِي بَكْرٍ عُمَرُ .
١١٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَارِثِ الْمِصْرِيُّ، أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ، حَدَّثَنِي عُقَيْلٌ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَخْبَرَنِي سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ، أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ، قَالَ كُنَّا جُلُوسًا عِنْدَ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ ( بَيْنَا أَنَا نَائِمٌ رَأَيْتُنِي فِي الْجَنَّةِ فَإِذَا أَنَا بِامْرَأَةٍ تَتَوَضَّأُ إِلَى جَانِبِ قَصْرٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ فَقَالَتْ لِعُمَرَ . فَذَكَرْتَ غَيْرَتَهُ فَوَلَّيْتُ مُدْبِرًا ). قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَبَكَى عُمَرُ فَقَالَ أَعَلَيْكَ بِأَبِي وَأُمِّي يَا رَسُولَ اللَّهِ أَغَارُ
١١٣ - حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ، يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ مَكْحُولٍ، عَنْ غُضَيْفِ بْنِ الْحَارِثِ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَقُولُ ( إِنَّ اللَّهَ وَضَعَ الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ يَقُولُ بِهِ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.