Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) Kevser sûresi nâzil olup; “O hâlde (bayram) namazını kıl ve kurban kes!” buyrularak kurban kesmesi emrolundu. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hem kendisi, hem de ümmeti için kurban keserler, kurban kesmeyi ve kurban kesenleri överlerdi. Nitekim hadîs-i şerîflerde şöyle buyruldu:
“Hasislerin (cimrilerin) en kötüsü, (kesmesi vâcib olduğu hâlde) kurban kesmeyendir.”
“Kurbanlarınızı büyük ve yağlı yapınız! Muhakkak ki, onlar sırat üzerinde sizin binekleriniz olacaktır.”
“İnsanın yediği her lokma kurban eti, ona, Cennet’te iki hörgüçlü deve gibi büyük kuş olur.”
“Kurban edilen hayvanın üzerindeki kıllar sayısınca, sâhibine sevâb yazılır.”
“Âdemoğlu için, Kurban bayramı günü, Allah katında, kurban kanı akıtmaktan daha sevgili bir şey yoktur.”
“Ey Fâtıma! Kalk! Kurbanının yanına git. Ve kesilirken şu duâyı oku: İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi rabbilalemine, lâ şerîke leh. (Manası: Şüphesiz benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun ortağı yoktur.) Muhakkak ki, kurbanından yere damlayan ilk kan damlası ile, ömründe işlemiş olduğun her günah bağışlanır. Muhakkak yarın kıyâmet günü, kestiğin bu kurbanın kanını ve etini yetmiş kat fazlasıyla getirip terâzinin sevâblar kefesine koyarlar.” Bu müjdelere kurban kesen bütün müslümanlar ortaktır.
Dinimizde kurban; koyun, keçi, sığır ve deveden birini kurban bayramının ilk üç gününün herhangi birinde kurban niyeti ile kesmek demektir. Horoz, tavuk ve vahşî hayvanları, meselâ geyiği kurban etmek haramdır. Köyde, çölde, şehirde mukîm olan (Hanefî mezhebine göre; orada onbeş gün ve daha fazla kalmaya niyet eden), âkil ve bâliğ olmuş, hür ve müslüman erkek ve kadının, ihtiyâcından fazla doksan altı (96) gram altını, parası veya bu değerde malı varsa, Kurban bayramı için niyet ederek belli günlerde, belli hayvanı kesmeleri vâcib olur. Kurban bayramı, Hazret-i İbrâhim'in İsmâil'i (aleyhisselâm) kurban etmek istediği Zilhicce'nin onuncu günü ve bunu tâkip eden onbirinci, onikinci, onüçüncü günleridir. Kurbanın şartları ve nasıl kesileceği ilmihal kitaplarında uzun yazılıdır.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.