29- Berire Kıssasındaki Üç Hüküm Nelerdir?
3460- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımı Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir:
(Berire kıssasında üç hüküm vardır. 1. Âişe cariyesi Berire’yi azâd etmiş kocasıyla kalıp kalmayacağı konusunda serbest bırakmıştır. 2. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:
(vela hakkı onu azâd edene aittir) buyurdu. 3. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün evine girdi bir tencerede et kaynıyordu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ekmek ve evde bulunan bir katık getirildi de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Kaynayan tenceredeki etten bir şeyler yok mu) buyurdular. Orada bulunanlar:
(Evet Ey Allah’ın Rasûlü! O et Berire’ye sadaka olarak verilen ettir. Sen ise sadaka yemezsin dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(O et Berire’ye sadakadır bize hediyedir) buyurdular. (Buhârî, Talak: 16; Dârimi, Talak: 21)
3461- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire olayında üç tane dini hüküm vardır:
(1. Ailesi onu satmak istedi fakat vela hakkının kendilerine ait olmasını şart koştular. Bu durum Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlatılınca; Âişe’ye:
(Onu satın al ve azâd ediver) buyurdu ve:
(vela hakkı azâd edene aittir) dedi. 2. Berire azâd edildi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu kocasıyla kalıp kalmayacağı konusunda serbest bıraktı. O da kendi başına kalmayı seçti. 3. Berire’ye bazı şeyler sadaka olarak getirilirdi de o da onlardan bir kısmını bize hediye ederdi. Bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e aktardım O da:
(Onun verdiklerinden yiyiniz o Berire’ye sadakadır fakat bize Berire’nin hediyesidir) buyurdu. (Buhârî, Talak: 16)
٢٩ - باب خِيَارِ الأَمَةِ
٣٤٦٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ، قَالَ أَنْبَأَنَا ابْنُ الْقَاسِمِ، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ رَبِيعَةَ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ، عَنْ عَائِشَةَ، زَوْجِ النَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم قَالَتْ كَانَ فِي بَرِيرَةَ ثَلاَثُ سُنَنٍ إِحْدَى السُّنَنِ أَنَّهَا أُعْتِقَتْ فَخُيِّرَتْ فِي زَوْجِهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْتَقَ ) . وَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَالْبُرْمَةُ تَفُورُ بِلَحْمٍ فَقُرِّبَ إِلَيْهِ خُبْزٌ وَأُدْمٌ مِنْ أُدْمِ الْبَيْتِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( أَلَمْ أَرَ بُرْمَةً فِيهَا لَحْمٌ ) . فَقَالُوا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ ذَلِكَ لَحْمٌ تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ وَأَنْتَ لاَ تَأْكُلُ الصَّدَقَةَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم ( هُوَ عَلَيْهَا صَدَقَةٌ وَهُوَ لَنَا هَدِيَّةٌ ) .
٣٤٦١ - أَخْبَرَنِي مُحَمَّدُ بْنُ آدَمَ، قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنْ هِشَامٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ فِي بَرِيرَةَ ثَلاَثُ قَضِيَّاتٍ أَرَادَ أَهْلُهَا أَنْ يَبِيعُوهَا وَيَشْتَرِطُوا الْوَلاَءَ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( اشْتَرِيهَا وَأَعْتِقِيهَا فَإِنَّمَا الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْتَقَ ) . وَأُعْتِقَتْ فَخَيَّرَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَاخْتَارَتْ نَفْسَهَا وَكَانَ يُتَصَدَّقُ عَلَيْهَا فَتُهْدِي لَنَا مِنْهُ فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( كُلُوهُ فَإِنَّهُ عَلَيْهَا صَدَقَةٌ وَهُوَ لَنَا هَدِيَّةٌ ) .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.